CHP’nin formülü “Yavaş Cumhurbaşkanı, İmamoğlu başbakan” mı? CHP kurmayları Özel’in kastının doğrudan bu olmadığını söylüyor. Peki CHP nasıl bir strateji izliyor?Ana muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması sonrasında daha aktif bir politika izlemeye çalışırken bir yandan da iktidarı erken seçime zorlamayı hedefliyor.
Türkiye’de normal resmi takvime göre seçimlerin Mayıs 2028’de yapılması gerekiyor. Adalet ve Kalkınma Partisi’ndeki (AKP) beklenti ise seçimi 2027 yılı Kasım ayına çekmek. Ancak CHP, önce Kasım 2025’te, ardından da 2026 yılı bitmeden seçimlerin yapılmasını sağlamak istiyor. CHP yönetimi bunun için bir “erken seçim imza kampanyası” başlatttı. Şu ana kadar 13 milyon imzaya ulaşıldı.
Hedef ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son seçimde aldığı oy sayısı olan 28 milyon imzaya ulaşmak. Her Çarşamba İstanbul’un bir ilçesinde “gece mitinglerini” sürdüren CHP, her cumartesi günü de bir ilde erken seçim talebini dillendirdiği mitingler organize ediyor. Bu illerin birçoğu AKP’nin güçlü olduğu iller olarak seçildi. Şu ana kadar Samsun, Yozgat ve Mersin’de miting düzenlendi. CHP 3 Mayıs’ta da AKP’nin en güçlü olduğu illerden Konya’da sahaya çıkacak. Ardından Van ve İzmir’de mitingler gerçekleştirecek. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bu adımları “Bu milletin önüne sandık koymak için elimizden gelen her şeyi yapacağız” sözleriyle açıklıyor.
CHP’nin formülü İmamoğlu için başbakanlık mı? CHP, olası bir seçime hazır olmak için de planlarını yapıyor. Daha önce “A planımız da B planımız da C planımız da Ekrem İmamoğlu’dur” diyen Özgür Özel, geçtiğimiz günlerde Fatih Altaylı’nın programında dikkat çeken bir açıklama yaptı. İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilme sürecinde olması ve ayrıca siyasi yasak talebi de dahil hakkında çok sayıda soruşturmanın bulunması nedeniyle “YSK’nın (Yüksek Seçim Kurulu) izin vermemesi durumunda ne yapacaksınız?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
“İçerideyse de dışarıdaysa da adayımız İmamoğlu’dur. YSK seçime sokmazsa da dışarıda olursa mitinglerde olur, seçim çalışmasını yapar otobüsün üzerinde olur. İçeride olursa biz dışarıda olur, çalışırız. Bu bir referandum olur: ‘İmamoğlu içeride mi dursun, dışarıda mı dursun’ referandumu. İmamoğlu’na yasak gelirse yüzde 70 ile seçimi alır 401 milletvekilini alırız. Anayasa değişikliği sonucunu millet verir, 15 günde anayasa değişir, İmamoğlu çıkar görevine başlar. Veya parlamenter sistem getirilir. Tarafsız cumhurbaşkanlığı olur, yürütmenin başına da İmamoğlu gelir. Tarafsız cumhurbaşkanı da milletin gönlüne giren en önemli aktör olur. Bunun adı Mansur Yavaş olur, olursa. Kendimle ilgili planım yok.”
Özel’in bu açıklaması CHP’nin “Mansur Yavaş Cumhurbaşkanı, Ekrem İmamoğlu Başbakan” formülü üzerinde durduğu şeklinde yorumlandı. Ancak CHP kaynakları, bu açıklamanın kastının direkt bu olmadığını söylüyor. DW Türkçe’ye “Genel başkanın kastı İmamoğlu’na yapılan engellerin anlamsız olacağına dikkat çekmek” olduğunu aktaran CHP kaynakları, “İmamoğlu cumhurbaşkanı yapılmazsa bir şekilde sistem değişir ve yürütme görevinde yer alır. Vurgu bu şekildedir. Kastı İmamoğlu’na engel getirilemeyeceği ve bir şekilde göreve geleceğidir” ifadelerini kullandı.
Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun CHP’nin “en önemli isimleri” olduğunu belirten kaynaklar, “Mansur Bey de İmamoğlu’na yapılanlardan son derece rahatsız. Bunu kendisi de ifade ediyor. Ekrem İmamoğlu’na yönelik haksızlıkların ortadan kaldırılması için muhalefetteki diğer parti temsilcileri de dahil olmak üzere herkes elini taşın altına koyacak ve bu mevcut sorunlu sistemden Türkiye’yi kurtaracaklarına inanıyoruz” değerlendirmesini yaptı.
“İmamoğlu düzenlemeleri” nasıl olabilir? İmamoğlu’nun aday olamaması durumunda 400 milletvekili çıkarıp sistemi değiştirmeye işaret eden Özgür Özel, seçim sürecine girildiği zaman tüm muhalefet partilerini ziyaret ederek Ekrem İmamoğlu’nun adaylığına destek istemeyi de planlıyor. CHP, “altılı masa” benzeri bir süreç olmayacağını vurgulasa da bazı küçük seçim bölgelerinde daha fazla milletvekili çıkarmak için iş birlikleri gündeme yine getirilebilir.
CHP kurmaylarına göre bunları bugünden konuşmak için erken ancak mutlaka en fazla milletvekiline ulaşılacak bir model hedefleniyor. Bir önceki milletvekili seçiminde olduğu gibi bazı illerde karşılıklı aday gösterilmemesi de gündeme gelebilir. Fakat bu illerin çok sınırlı olacağı belirtiliyor. TBMM’de Anayasa değişikliği yapılabilmesi için en az 400 milletvekili gerekiyor. 360 ile 400 arasında milletvekiline ulaşılması durumunda ise referandum gündeme geliyor.
İktidar bile olunsa 360 vekil bulunamıyorsa şu anda AKP-MHP ittifakında olduğu gibi Anayasa değiştirmek oldukça zor. Bu durumda ise İmamoğlu’na yasakları kaldıran yasal düzenlemelerin yapılması ve bir sonraki seçimin beklenmesi anlamına geliyor. Özgür Özel’in “eğer olursa” diyerek adını andığı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş tarafı ise şimdilik bu formüle sessiz. Yavaş, daha önce “Yedek aday olmam” demişti. Kurmayları hâlâ aynı fikirde olduğunu söylüyor. Fakat İmamoğlu’na yönelik soruşturmadan Mansur Yavaş’ın da rahatsız olduğu ve süreç içerisindeki gelişmelere göre tüm seçeneklerin değerlendirileceği de CHP’de konuşuluyor.
Özel’in iç kamuoyu kadar dış kamuoyunda da İmamoğlu gündemi oluşturması hedefleniyor. Önümüzdeki süreçte Avrupa Birliği kurumları ile Almanya, Fransa başta olmak bazı ülkelere ziyaretler gerçekleştirmesi de bekleniyor. Sosyalist Enternasyonel toplantılarına da İmamoğlu süreci taşınacak.