Sekiz yıldır hapiste olan ve dört ay önce 4. evrede pankreas kanseri tanısı konulan KHK’lı tarih öğretmeni Ramazan Aktaş’a (53), 6 ay infaz dairesi verildi.
13 gün önce Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılan üç çocuk babası Aktaş’ın iyileşmesi bile mümkün olmayan durumda olduğu ve ağrılar içinde kıvrandığı öğrenildi.
25, 21, 13 yaşlarında üç çocuğu bulunan Ramazan Aktaş’ın eşi Sümeyye Aktaş, yaşadıkları süreci şu sözlerle aktardı.
SAYISIZ DİLEKÇE VERDİK
“Eşim 1972 Afyon doğumlu. MEB’de tarih öğretmeniydi. 21 yıl görev yaptı. İlk KHK ile ihraç edildi.
1927 Afyon doğum tarihi öğretmeniydi MEB’de. 21 yıllık görev yaptı. Mesleğini çok seven bir insandı.
Kara tahtanın başında ders anlatırken tebeşir tozu üzerine bulaşır da acaba milletin hakkına girer miyim diye düşünen bir insandı. Okulun bir kalemi ya da kağıdı benim sunduklarıma karışır diye tamamen kendilerini sorgulardı. Helal olsun da bir tek çöpüm olsun derdim.
VİCDANIM RAHAT
Bir anda ihraç edilince kendisi bile şaşırdı. Bunu hazmetmekte çok zorlandı. Değerleri olan, hak, hukuk, adalet olgusu çok güçlü olan bir insandır. Böyle bir şey yaşamak onu ciddi bir şekilde zorladı ama ‘Rabbime hesapta vicdanım rahat’ derdi.
SAĞLIĞINDAN OLDU
8 yıl hapiste, zor bir zaman dilimini ele geçirdi. Biz İstanbul’dayız. İlk tutuklandığında Silivri Cezaevine konuldu. Silivri’de şartlar çok zordu. Bize hep derdi ki sağlığınıza dikkat edin ama kendisinin sağlığından oldu. Gayet sağlıklı bir insanken sırt ağrıları çıktı, telafi dilekçesi verdi.
ELLİ KİŞİLİK KOĞUŞLARDA KALDI
Silivri’de en başta 40-45 kişilik koğuşlarda kaldı. Üç-beş kişinin kalabileceği koğuşlara 40-50 kişi dolduruluyor. Yeri doğal olarak geldi, sıcak su vardı, su kesintileri yaşandı. Sekiz yıllık o kadar çok hukuksuzluklar oldu ki… Yeniden yargılanmak için çok dilekçe verdi, ama hepsi reddedildi.
Cezaevinde yemekler de ayrı bir sıkıntı, güneş ayrı bir sıkıntı, güneş alamıyorlar, havalandırmalar yetersiz, ‘Nefes kokusundan durulmayacak halde oluyor’ derdi. Bu koşullarda insanlar hasta olmaz da ne olur?
DİLEKÇELERİNE CEVAP VERMEDİLER
Eşim 7 yıl 8 ay Silivri’de kaldı. Aralık ayı sonunda Burdur’a sevk edildi ama Silivri’de hastalığı vardı. Silivri’de aşırı derecede sırt ağrıları vardı. Sayısız dilekçe verdi ama 9’una cevap verildi.
Geçen sene mayıs aralarındaki şikayetleri başlıyor. O zamanda günün doğru dürüst teşhis tedavisi yapılamadı. Revire gidiyor, bir defa şehir hastanesine götürülüyor, kas gevşetici vuruyorlar.
Serbest Görüş:
O halde Burdur’a sevk edildi. Bize gerekçe göstermediler, bakanlıktan bir kağıt geldi, gidiyorsunuz dediler.
Burdur’da tek kişilik hücrede kaldı. Oraya ilk gittiğinde odasını temizlemiş, biraz dinleneyim diye yattığında ağır bir midesi ile kalkıyor, geliyor kusuyor ve midesinden kan. Hastaneye sevk ediliyor ve ilk teşhis orada konuluyor.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***