İSTANBUL – ÖHD Eş Genel Başkanı Serhat Çakmak, “umut hakkı” ile düzenleme yapılmaması halinde Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne bildirimde bulunacaklarını belirtti. Çakmak, Meclis’e de toplu başvuru hazırlığında olduklarını aktardı.
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “umut hakkı”na dair tartışmalar gündemdeki yerini koruyor. “Umut hakkı”, ağırlaştırılmış müebbet ya da müebbet hapis cezası verilen ve koşullu salıverme imkanından yararlanamayan tutsakların durumuyla ilgili bir düzenleme. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), bir tutsağın “umut hakkı”nın uygulanmamasını insan haklarına aykırı olarak değerlendiriyor.
AİHM, 18 Mart 2014 tarihinde Abdullah Öcalan’ın şartlı salıverilme hakkına sahip olmaksızın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilmesini Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) aykırı buldu. Ancak AİHM kararına rağmen söz konusu düzenleme kapsamında henüz bir adım atılmış değil.
AİHM’in kararlarının uygulanıp uygulanmadığını denetlemekle yükümlü olan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne (AB KB) bu noktada birçok başvuru bulunuyor. Çok sayıda sivil toplum örgütü, Temmuz 2024’te de komiteye başvuruda bulunarak, komiteden “gerekli mevzuat değişikliklerinin yapılması” için çağrıda bulunmasını talep etti.
Komite, 17-19 Eylül arasında yaptığı toplantıda, AİHM’in ihlal kararlarını bir kez daha gündemine aldı ve Türkiye’ye somut adım atması için Eylül 2025 tarihine kadar süre verdi.
Ancak AİHM kararları ve komitenin uyarılarına rağmen bu konuda bir düzenleme yapılmadı. Hukukçular, “umut hakkı” kapsamında komiteye yeni bir başvuru hazırlığı içerisinde. Yine Meclis’e de toplu bir başvuru hazırlığı yapıyor.
Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Eş Genel Başkanı Serhat Çakmak, “umut hakkı” kapsamında yapacakları başvurulara dair konuştu.
‘AİHM KARARLARI UYGULANMASI GEREKEN KARARLARDIR’
Çakmak, “umut hakkı”nın politik gerekçelerle uygulanmadığını söyledi. Abdullah Öcalan’ın faydalanmaması için düzenleme yapılmadığına dikkati çeken Çakmak, “Türkiye halen uygulamamak için diretiyor. Yani siyasi gerekçelerle uygulanmıyor ve bir malzeme yapılmış” diye kaydetti.
Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat tarihli “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” sonrası “umut hakkı” konusunun da çokça tartışılmaya başladığını kaydeden Çakmak, “Ama bugüne kadar bir düzenleme yapılmadı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, geçenlerde umut hakkıyla ilgili mevzuatta bir düzenlemenin olmadığını söyledi. Ama bakanın gözden kaçırdığı bir şey var. AİHM’in kararları derhal uygulanması gereken kararlardır. Anayasa’nın 90’ıncı maddesinin 5’inci fıkrasına göre de uluslararası sözleşmelerde hüküm altına alınmış kanuni düzenlemeler, Türkiye’deki mevcut kanunun üzerindedir. Devlet kanadı açısından bu meselelere bakış açısının bu kadar yetersiz olması, bizce sürecin ruhuna dair de eleştirilecek bir noktadır” diye konuştu.
MECLİS’E BAŞVURU HAZIRLIĞI
Çakmak, “umut hakkı” konusunda bir çalışma grubu oluşturduklarını ve nasıl bir düzenleme yapılması noktasında taslak oluşturduklarını aktardı. Çakmak, Meclis’e toplu bir başvuruyu gündemlerine aldıklarına işaret ederek, “Hazırlıklarımız somutlaşmadığı için hepsini şu anda açıklamamız doğru olmaz” dedi. Çakmak, “Meclis bünyesinde yapılması gereken değişikliklere dair çalışmalarımız olacak. Koşullar oluşursa Meclis’e hem kurumsal olarak hem de avukatlar olarak toplu başvurular da yapabiliriz. Ama bunlar ileride planlayabileceğimiz çalışmalar olarak değerlendirilebilir” dedi.
Komitenin Türkiye’ye tanıdığı 1 yıllık sürenin azami bir süre olduğunu kaydeden Çakmak, “Türkiye bu sürenin tamamını kullanmak zorunda değil. Şu ana kadar 7 ayı aşkın bir süre geçti. Eğer herhangi bir olumlu adım atılmazsa, kurum olarak komitenin yapacağı Eylül ayındaki toplantısı için bildirimde bulunacağız. Türkiye’nin bir yıllık süreçte ne yaptığını tekrardan sorulmasını isteyeceğiz” şeklinde konuştu.
‘İNFAZ YASASINDA DEĞİŞİKLİĞE GİDİLMELİ’
“Umut hakkı” için iç hukukta değişikliğe gidilmesi gerektiğini vurgulayan Çakmak, “İnfaz yasasındaki ömür boyu hapis dediğimiz kavramın değiştirilerek, belli bir süre hapis cezası çektikten sonra bu kişinin cezaevi dışında özgürlüğüne kavuşabilme hakkıyla ilgili kanuni düzenlemelerin yapılması gerekiyor” dedi.
Abdullah Öcalan’ın yeni süreçte rolünü oynayabilmesi için “umut hakkı” düzenlemesinin hayati önemde olduğunun altını çizen Çakmak, “ÖHD olarak ve birlikte çalıştığımız hukuk kurumları, insan hakları kurumları ve insan hakları savunucularıyla beraber “umut hakkı”yla ilgili kamuoyu oluşturacağız. Meclis’e ya da Bakanlar Komitesi’ne başvuru yönlü çalışmalarımıza devam edeceğiz” diye konuştu.
MA / Ömer İbrahimoğlu
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***