CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Meclis’te yaptığı konuşmada Saraçhane’de gözaltına alınan gençlerin işkenceye maruz kaldığını söyledi.
Tanrıkulu, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
‘O TABLOYU GÖRÜNCE AĞLADIM’
“Bu konuşmayı yaparken ve biraz sonra okuyacağım bazı sözleri okurken çok zorlanacağımı ifade etmek istiyorum ama bunları yapacağım ki, burada kayıtlara geçsin. Çağlayan Adliyesine 3 gün boyunca gittim ve gözaltından getirilen gençleri gördüm. Onlarla bizzat temas ettim, avukatlarla görüştüm. Kendi gözlemlerim ve kendi duygularım var. Şunu söyleyeyim; o tabloyu görünce arkamı döndüm bir duvara uzaklaştım ve ağladım. Bir Milletvekili olarak. Bir insan hakları savunucusu olarak ağladım. Ama hiçbiri umurunuzda değil. İnsanların ne yaşadığı umurunuzda değil gerçekten.
AKP’Lİ VEKİLLERE SESLENDİ
Benimle beraber birçok avukat arkadaş orada ağladı. Gördüklerinden ağladılar. Ama İçişleri Bakanı çıkmış ya da Adalet Bakanı çıkmış, ‘Türkiye’de işkence yoktur. Bunu söyleyenler haindir, vatan hainidir.’ Size okuyorum, bakın okuyorum. Bunu okuyacağım. İlk ben paylaştım. Saçından çekilmiş bir kız, bir genç kadın. AK Partili kadın milletvekilleri, size okuyorum. AK Partili kadın milletvekilleri.
‘Saçımdan çekildim. Yerde sürüklendim. Kelepçe takmaya götürülürken -seni dövmeyeceğim tamam- deyip ambulansın arkasına götürdü. Sakallı, bıyıklı, renkli gözlü ve uzun boylu 1.85, 1.95, 1.90 boylarında olan erkek polis senin göğüslerin mi var? diyerek göğüslerime dokundu. Ben de o esnada altıma kaçırdım.’
‘BİRAZ UTANMA OLSA…’
Bu sözün bittiği yerdir. Biraz bakın, biraz utanma olsa, biraz vicdan olsa, biraz, bu kürsüde konuştuktan sonra Adalet Bakanı ‘Böyle bir şey yoktur.’ demez, İçişleri Bakanı ‘Böyle bir şey yoktur.’ demez. En azından şüpheyle bakar. En azından. Ya biz Milletvekiliyiz. İşkence, kötü muamele var dediğimizde en azından Bakan şu açıklamayı yapar. ‘Biz de işkence olmaması için çaba gösteriyoruz. İktidarımızdan bu yana sıfır torans dedik. Ama bir Milletvekili bunu söylemişse tabii ki soruşturma açacağız, bakacağız, yapan varsa gereğini yapacağız.’
Ne diyor? ‘İşkence yoktur. Söyleyenler vatan hainidir.’ Peki işkence yapan ya da kötü muamele yapan, bunu yapan güvenlik görevlisi arkasına Bakanı almışsa bir daha yapar mı yapmaz mı sizin vicdanınıza soruyorum. Soruyorum. Soruyorum. Söyleyin bakın, ifade bu, polis ifadesi. Hakim ifadesini de okuyayım size.
‘LANET OLSUN, BİRAZ VİCDAN’
Bakın, ben de beraber gittim avukatlarla 7. kata, Savcıya dilekçe verecekler. Ya kız sinir krizi geçiyor, sinir krizi Kriz geçiriyor ya. Avukatlar dilekçe yazmışlar. 7. katta, bankonun önünde Savcıya ulaşamıyorlar. Savcının katibiyle görüşüyor, katibiyle. Katip 2 dakika sonra dönüyor, dilekçenizi almıyoruz diyor. Arkadaşlar, tablo bu. tablo bu, tablo bu. Bu tabloyu yarattınız ya. Bu tabloyu yarattınız. Olağanüstü halde de sıkı yönetimde de kapısını çaldığımız Savcılar vardı ya. Gittiğimiz Savcılar vardı. Savcının katibiyle görüşemiyorsunuz, katibiyle. Biraz vicdan ya, biraz. Biraz vicdan. Lanet olsun gerçekten, lanet olsun ya. İşkence izini verene de lanet olsun gerçekten ya.
TANSİYONU YÜKSELDİ, HASTANEYE GİTTİ
Tanrıkulu bu konuşmanın ardından, tansiyonunun yükselmesi nedeniyle Meclis’in hastanesine gitti.
Kaynak: Haber Merkezi
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***