Sekiz yıldır Marmara (Silivri) Cezaevinde tutuklu bulunan ve hiçbir gerekçe gösterilmeden geçen hafta farklı cezaevlerine sevk edilen askeri öğrenciler, gittikleri hapishanelerde hak ihlaline maruz kaldıklarını söyleyerek yardım çağrısında bulundu.
Tr 724’ten Sevinç Özarslan’ın haberine göre, Balıkesir Astsubay Meslek Yüksek Okulu’ndan ihraç edilen ve müebbet hapis cezası verilen Fırat Gültekin (30), haksız yere hücreye konulduklarını, günde sadece 1 saat avluya çıkarıldıklarını, cezaevinde suların da akmadığını söyledi.
”Normal şartlarda sürekli kendisi bize moral verirdi”
Abisi Fırat Gültekin’in şu anda Kırşehir Yüksek Güvenlikli Cezaevinde olduğunu söyleyen Hasan Gültekin, “Abimi dün Kırşehir’de ilk defa ziyarete gittim. Bana 9 yıldan beri ilk defa iyi olmadığını söyledi ve bizi burda unutmayın, sesimizi duyurun, biz ağırlaştırılmış müebbet almadık fakat gösterilen muamele ağırlaştırılmış müebbetten kötü diye söyledi. Normal şartlarda sürekli kendisi bize moral verir buradan çıkacağını söylerdi. Ama hücre tipine geçmesiyle tüm bu düşüncelerinin yerini artık ‘her şey bitti’ almış durumda.” dedi.
Abisinin psikolojik ve fiziksel sağlığından endişe ettiklerini söyleyen Gültekin, şunları anlattı:
“Mahkeme kararı müebbet hapis olmasına rağmen gittikleri yerlerde hücre tiplerinde kalmakta ve günde sadece bir saat avlu hakkı verilmekte. Abimlerin suçsuz olduklarını mahkemelere ve gerekli tüm mercilere gerek sözlü gerekse yazılı olarak bildirdik fakat hiçbir sonuç alamadık. Sizden rica ediyorum bizlerin sesi olun. Askeri öğrenci aileleri olarak çok zor durumdayız.
”Sağlığından endişeliyiz”
Abimin hem biyolojik hem de psikolojik sağlığından endişe etmekteyim. Ayrıca Kırşehir Cezaevinde su sıkıntısı var. Daha önce de bu sebepten dolayı bir mahkum intihar etmiş. Abim de bari sular kesilip durmasa diyerekten de bu konu ile alakalı yine yardım istedi.”
Suçsuz yere
Aralarında Fırat Gültekin’in de bulunduğu Balıkesir Astsubay Meslek Yüksek Okulu’nun 59 öğrencisi, 10 Temmuz 2016’da staj yapmak üzere İstanbul Esenler’deki 66. Mekanize Tugayı Topkule Kışlası’na gönderildi.
Öğrenciler 12 gün burada eğitim gördükten sonra Balıkesir’e dönecek, 30 Ağustos 2016’daki mezuniyet töreninden sonra da rütbelerini takıp göreve başlayacaklardı.
Eğitimlerinin ilk haftasının tamamladılar. Bir hafta sonra stajlarını bitirip mezun olacaktılar, ancak 15 Temmuz sabahına Topkule Kışlası’nda uyandılar. Kendilerine önce tatbikat yapılacağı, atış talimi olacağı söylendi. Silah, teçhizat dağıtıldı. Bu durum bazı öğrencilerin tuhafına gitti ve Balıkesir’deki komutanlarını arayıp olanları anlattılar. Komutanları “Artık Topkule Kışlası’nın emri altında olduklarını ve ne söylenirse uymaları gerektiğini” ifade etti.
Saat 17.00 olduğunda öğrencilerin çarşı izinleri iptal edildi. 21.00 sularında ise bir terör saldırısının gerçekleştiği ve polisin yardıma ihtiyacı olduğu emredilerek öğrenciler birkaç grup halinde kışladan çıkarıldı. Bir grup komutanları eşliğinde A Haber binasına, bir grup helikopterle Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen 14 öğrenci, olaydan 6 yıl sonra olaylara karışmadığı anlaşıldığı için 29 Eylül 2022’de tahliye edildiler. Aralarında Fırat Gültekin’in de olduğu A Haber’e binasına götürülen ancak yarı yoldan geri dönen Alettin Baydan, Burak Baykın, Emre Gölcük, Fatih Şahan, Fırat Gültekin, Hasan Kaygısız, İbrahim Şahin, Mustafa Kirazlı, Onur Çetin, Ümit Akkurt ve Seyit Remzi Yalçın verilen müebbet hapis cezaları ise onaylandı.
Gerekçeli karara göre, A Haber binasını işgal etmek üzere yola çıkarılan ancak yarı yoldan geri dönen 11 askeri öğrenci, Gaziosmanpaşa Tır Garajı önünde çıkan tartışmada şehit olan Servet Asmaz’ın ölümünden ve komutanları tarafından durdurulan Ulusoy firmasına ait bir yolcu otobüsüne binerek kışlaya geri döndükleri için Anayasal düzeni ihlale teşebbüs, yasama organına karşı suç, hükümete karşı suç ve cebir, tehdit veya hile kullanarak silahla birden fazla kişi tarafından birlikte hürriyeti tahditle suçlanıyor.
Oysa ne Servet Asmaz, Fırat Gültekin’in silahından çıkan kurşunla şehit oldu ne de otobüsün durdurulmasında bir iradeye sahipti.
Fırat Gültekin Topçu Kışlası’ndan çıktıktan sonra yaşadıklarını ve gördüklerini mahkemede yaptığı savunmasında şöyle anlattı:
“Nizamiyeden çıkış yaptıktan sonra otoyolda araçlar trafiğe kapatılmıştı. Bu esnada vatandaşlardan iki kişinin komutanlardan biriyle boğuştuklarını gördüm. Aynı zamanda aynı komutanın 2 vatandaşı iterek ayaklarına sıktığını gördüm. Trafik yine komutanlar tarafından açıldı ve yaralanan iki vatandaşın hastaneye götürülmesi için iki sivil araç durdurularak hastaneye gönderildi. Tekrar araçlara binip hareket ettik. Bir müddet gittikten sonra trafik yine kapalıydı. Bizleri araçlardan indirdiler. Bu esnada vatandaşlardan çıkışanlar vardı. Ne olduğunu anlamaya çalışırken rütbeliler vatandaşlara hitaben biz buraya trafiği açmaya geldik, sizin için buradayız dediler. Bu defa halk, o zaman trafiği beraber açalım dediler ve halkla yürümeye başladık. Bu esnada otoyol tabelasından TT Arena Stadı yönü gösteriliyordu. Böylece ben de İstanbul’a ilk defa gelen biri olarak nerede olduğumuzu anlamaya çalışıyordum. Bir süre halkla yürüdükten sonra yol ayrımında ayrıldık. Ayrıldıktan sonra komutanlar Ulusoy firmasına ait bir yolcu otobüsünü durdurarak bizleri Kartaltepe Kışlası’na götürdüler. Kartaltepe nizamiye nöbetçi komutanı bizleri içeri almadı. Bizleri ancak isimlerimizi ve silah numaralarımızı alarak kışla içerisine alabileceğini söyledi. Daha sonra yanımızdaki komutanlar bizleri Topkule Kışlası’na götürdüler… Ben 22 yaşında bir astsubay adayıydım. İnşallah mahkemenizde aklanacağım… Şehit olan vatandaşımız Servet Asmaz’ın otopsi raporundan öğrendiğim kadarıyla mermi girişi 1×1’dir efendim. Bu da tabanca mermisidir. Bende tabanca bulunmamaktadır. Ben rütbeli değilim zaten tabancamı rütbe taktıktan sonra dahi 1 yıl sonra alıyorum. Buradan da şehit olan vatandaşımızı benim vurmadığım anlaşılmaktadır.”
”İki ay önce suçlamalardan birinden beraat etti”
Üstelik İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi, 12 Şubat 2025’te askeri öğrenciler, Alettin Baydan, Burak Baykın, Emre Gölcük, Fatih Şahan, Fırat Gültekin, Hasan Kaygısız, İbrahim Şahin, Mustafa Kirazlı, Onur Çetin ve Ümit Akkurt’un üzerine atılı kara ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması suçuna katılma iradesiyle hareket ettikleri sabit olmadığından beraatlerine karar verdi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***