Ayten Öztürk’ün “Silahlı Örgüt Üyeliği” suçundan yargılandığı davada karar duruşması bugün görüldü. Öztürk, 6 yıl 3 ay hapis cezası aldı. Savunmasında örgüt üyeliği suçlamalarının “gizli tanık iftiralarıyla” oluşturulduğunu belirten Öztürk, “Benim sözlerim sizler için bir şey ifade etmiyor ama 2 iftiracının söyledikleri nedeniyle ben şu an sizlerin karşısındayım” diye konuştu.
Avukatları, Öztürk’ün örgüt üyeliği suçlamalarına karşı “Tutuklanmayla üyelik zaten zorla kesilmiş olur. Ortada bir üyelik varsa zaten hapis ve ev hapsiyle kesilmiş oluyor” ifadelerini kullandı. Öztürk’ün avukatları, davanın geçtiğimiz senelerde Öztürk’ün 2 müebbet hapis cezası aldığı dava ile kapsamda olduğu bu nedenle mükerrer olduğu için davanın reddine karar verilmesi gerektiğini söyledi. Avukatların savunmalarının ardından Öztürk’e verilen 6 yıl 3 ay hapis cezası açıklandı. Kararın okunmasıyla Öztürk, “Cezalar bizi yıldıramaz” sloganı attı.
Öztürk’ün telefonunda yer alan “haber” paylaşımları delil olarak gösterildi
Örgüt üyeliği ve faaliyetlerinde bulunmaya kanıt olarak dosyada, telefonundan elde edilen “Halk Okulu Ayten Öztürk’e 6 ay boyunca işkence yapılan bedenine 898 yara açılan mit çiftliğinin yeri bulundu!, gizli, açık, karada, havada, yer altında, yer üstünde ne kadar katliam merkezi, ne kadar işkencehane varsa hepsini bulacağız”, “MİT Çiftliği, Cumhurbaşkanlığı sarayı, TBMM yazılı harita” gibi paylaşımları gösterildi.
Twitter hesapları DHKP/C ile ilişkilendirildi
Kararda Öztürk’ün “Halkın Hukuk Bürosu”, “TAYAD”, “Halkın Gücü TV” ve “DİRENİŞLER MECLİSİ” isimli Twitter hesapları DHKP/C örgütü üyeliğine kanıt olarak gösterildi. Hakimliğin hazırladığı tutanakta sosyal medya hesapları hakkında “Dijital materyallerinde tespit edilen veriler ile örgütün yapılanmalarının sosyal medya sitelerinden yapmış oldukları paylaşımlarla sanığın sahiplenilmesi sanığın örgütle organik bağ kurduğu iddiasını destekler nitelikte” ifadeleri kullanıldı.
“Adalet; ekmek, su hava kadar hayatidir ve bir gün herkese lazım olacak”
Örgüt üyeliği suçlamalarına karşı karar duruşmasında Öztürk’ün yaptığı savunma şöyle:
“2018 yılında gizli bir işkence merkezinde yaşadıklarını anlattığım için beni cezalandırmak istiyorlar. Böyle bir ortamda bu suçlamaların maddi hiçbir dayanağı yok. Bu yargılamalar yaşadığım işkenceleri teşhir ettiğim ve cezalandırdığım için cezalandırılmam isteniyor. Benim sözlerim sizler için bir şey ifade etmiyor ama 2 iftiracının söyledikleri nedeniyle ben şu an sizlerin karşısındayım.
Bugün gündemdeki işkenceler, ters kelepçedir çıplak aramadır. Görüyoruz televizyonlarda gençlere neler yaptıklarını. Bunları ben 6 ay boyunca yaşadım. Bunları 7 yıldır sürekli tekrar ediyorum. Beni 4 duvar arasına hapsederek, ömür boyu hapse mahkûm ederek bu anlattıklarım sanki yokmuş gibi davranılmaya çalışılıyor.
Telefonumdaki suç unsuru olarak sunulan haberlerin çoğu benim hakkımda. Haliyle kendim hakkında çıkan haberlere bakıyordum. Benim hakkımdaki haberleri suç ilan etmiş oluyoruz böyle bir durumda. Bütün kamuoyu beni tanıyordu, gizli olabileceğim bir durum yoktu ortada. Polisler geldiğinde de telefonum yanımdaydı, saklayacak bir şeyim yok.
Bana sunulan iki şey vardı ya ömür boyu hapis ya da susacaksın. Bu ağır bedeli ödemek, işkenceyi yok saymak, onursuzluğunu yaşamak daha ağır olurdu benim için. Yani sussaydım, daha onursuz ve daha ağır bir bedel öderdim. Adalet; ekmek, su ve hava kadar hayatidir ve bir gün herkese lazım olacağını da hatırlatmak isterim. Adaletsizlik insanın yaşam damarlarından biri kopmuş demektir.”
Avukatlarından dosyadaki fotoğraflara itiraz: Dijital verilere erişilme şekli usulsüz olmakla birlikte incelenme şekli de usulsüz
Dosyada örgüt üyeliğine kanıt olarak gösterilen fotoğraflar hakkında konuşan Öztürk’ün avukatları şu ifadeleri kullandı:
“Görsellere müdahale olup olmadığını bekleme şansımız yok. Dosyaya alakasız paylaşımlar yalnızca bahane oluşturmak için fotoğraflar eklendiğini düşünüyoruz. Değerlendirme imkânımız da olamayacak. Dijital verilere erişilme şekli usulsüz olmakla birlikte incelenme şekli de usulsüz. Telefonundan 50 bin tane fotoğraf çıkmış 20 tanesi seçilerek kullanılmış. Telefonlar Twitter’a girdiğinizde görselleri önbellekte tutar. Burada aynı şekilde bir durum olmasının yanında müvekkilimiz için bunun üzerinden suçlama oluşturulmaya çalışıyor.”
Avukatları davanın reddini ve beraat istedi; hâkim 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi
Öztürk’ün avukatları, örgüt üyeliğinin bir süreci kapsadığını ve müvekkillerinin somut deliller ile desteklenecek şekilde bir örgüte üye olduğunun kanıtlanamayacağını belirtti. Avukatları, Öztürk’ün ev hapsinde ve hapiste olduğu süreler boyunca örgüt üyeliğinin sağlanamayacağı çünkü kişinin tutuklanmasıyla bir örgüt ile arasındaki bağın “zor yollarla” kesileceğini belirtti.
Verilen 10 dakikalık karar arasının ardından Öztürk’ün “Silahlı Örgüt Üyeliği” suçundan yargılandığı davada hâkim, Öztürk’e “Silahlı Örgüt Üyeliği” üzerinden 5 yıl hapis cezası verildi. Ceza, “3713 sayılı kanunun 5/1 Maddesi” nedeniyle 7 yıl 6 aya çıkarıldı. Öztürk’ün cezasında son olarak “5237 sayılı TCK’nın 62/1. Maddesi” gerekçe gösterilerek indirime gidildi ve 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi.
Ne olmuştu?Ayten Öztürk’ün İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “Kaldırımda linç izlediği” suçlamasıyla yargılandığı davada savcı, 3 Ekim 2019’da verdiği mütalaasında, “Sanık Mesut Pekgöz’ün soruşturma sırasında yaptığı teşhislerde Ayten Öztürk’ü Okmeydanı Haklar ve Özgürlükler Derneğinde uyuşturucu ve kumar üzerine düzenlenen toplantıya katılan ve Selahaddin Cirit’in linç edildiği sırada linç eylemini izleyen kişi olarak teşhis ettiği…” ifadeleriyle delil olarak Öztürk’ün mahalledeki bir linçi kenardan izlemesini gösterdi. Öztürk hakkında “sahte pasaportla yakalandığı” suçlamasıyla açılan diğer dava da bu dosya ile birleştirildi. Mahkemenin iki ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis kararı istinaf mahkemesi ve Yargıtay tarafından onandı. Öztürk, İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın 10 Haziran 2021’deki duruşmasında tahliye edilmişti. Savcı 11 Haziran 2021’de ev hapsiyle tahliye kararına itiraz etti. İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Öztürk hakkında 14 Haziran 2021’de yakalama kararı çıkardı. Halkın Hukuk Bürosu konuyla ilgili açıklamasında, “14 Haziran Tüm Dünyada Ebru Timtik Adil Yargılanma Günü olarak ilan edildi. 14 Haziran Adil Yargılanma Hakkı gününde çıkarılan bu yakalama kararı, bu ülkede adalet olmadığını bir kez daha göstermiştir.” ifadelerini kullandı. TIKLAYIN – Gözaltındayken işkence gördüğünü iddia eden Ayten Öztürk: Eğer Yargıtay kararı onarsa ömür boyu bir hücrede tutulacağım, bu adaletsizliğe birlikte son verelim İşkence şikayetine takipsizlik Halkın Hukuk Bürosu, Ayten Öztürk’ün “işkence” suçlamasıyla yaptığı ve kovuşturmaya yer yok kararı verilen suç duyurusuyla ilgili şu açıklamayı yapmıştı: “Ayten Öztürk’ün yargılandığı dava 2008 yılında Okmeydanı’nda Selahaddin Cirit isimli bir kişinin linç edilmesi ve bunun sonucu hastanede ölmesine dayanıyor. On yıldan fazla bir zamandır devam eden bu davada daha önce hiç tutuklu bulunmuyordu. Öztürk, 8 Mart 2018’de Beyrut Havalimanı’nda gözaltına alındı. 5 gün boyunca burada tutuldu ve 13 Mart 2018’de Beyrut polisi tarafından Türkiye yetkililerine teslim edilmesi sırasında başına çuval geçirilerek bilinmeyen bir yere götürüldü. 6 ay boyunca bilinmeyen bu yerde ağır işkencelere tabi tutuldu. 6 aylık sürenin sonunda Öztürk, 28 Ağustos 2018’de Ankara Yapracık’ta bulunan bir tarlaya yanında iki valiz ve bir sırt çantasıyla birlikte bırakıldı. Tarlaya bırakılmasından birkaç dakika sonra Ankara TEM şube polisleri Öztürk’ü burada gözaltına aldı.” Öztürk’ün bu işkence iddialarına dair suç duyurusu için kovuşturmaya yer yok kararı verildi. TIKLAYIN – İki Ayten, tek devlet |