CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Saraçhane’de polis müdahalesinde yaralandığını duyurdu: “Bu yaralar sadece bedende değil, hukuk devletinde açılmıştır.”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) odaklı soruşturmalarda gözaltına alınan 106 kişiden 51’i tutuklanmıştı. Tutuklananlar arasında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan ve Beylikdüzü Murat Çalık da var. Üç isim de görevden uzaklaştırıldı. Ayrıca Şişli Belediyesi’ne kayyım atandı.
CHP soruşturmalar kapsamındaki gözaltıların başladığı 19 Mart’tan bu yana İBB binasının bulunduğu Saraçhane’de miting düzenliyor. Polis burada zaman zaman protestoculara biber gazı ve copla müdahale ediyor. Müdahale anlarına dair çok sayıda görüntü sosyal medyada paylaşıldı.
CHP’li Tanal da polis müdahalesinde yaralandığını duyurdu.
X hesabından üç fotoğraf paylaşan Tanal’ın göğsünde yaralar görülüyor.
CHP’li vekilin paylaşımı şöyle:
”Bu yaralar sadece bedende değil, hukuk devletinde açılmıştır! Tam 48 saattir sahadaydım. Çağlayan Adliyesi’nden Saraçhane’ye, oradan tekrar adliyeye…
Evime dahi uğrayamadım, üzerimi başımı değiştiremedim. Polis saldırısı sırasında gömleğim yırtıldı ve bu sabah üzerimi çıkardığımda, gömleğimin tam altında kalan bölgede darp izlerini, çizikleri, morlukları gördüm. Bu izler; yalnızca fiziksel bir saldırının değil, aynı zamanda hukuka, insan haklarına ve demokrasiye yönelik bir saldırının izleridir.
”Bu şiddet Anayasa’nın açıkça ihlali”
Bu ülkede barışçıl şekilde protesto hakkını kullanan, demokratik tepkisini gösteren yurttaşlara karşı uygulanan bu şiddet, Anayasa’nın 34’üncü maddesinde güvence altına alınan ‘toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı’nın açıkça ihlalidir. Aynı şekilde Anayasa’nın 26’ncı maddesi uyarınca ifade özgürlüğü de çiğnenmiştir.
”Aşırı güç kullanan suç işlemektedir”
Ayrıca, 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu açıkça belirtir: Polis; orantılı, ölçülü ve hukuka uygun şekilde müdahale etmekle yükümlüdür. Görevini kötüye kullanan, aşırı güç kullanan, hedef gözeterek saldıran personel açıkça suç işlemektedir.
”Susmayacağız”
Ben, görevini hukuk çerçevesinde yapan, vicdanlı, halkın polisi olan emniyet mensuplarını ayrı tutuyorum. Bu saldırgan tutumun sorumlusu olanları ise kınıyor ve haklarında yasal yollara başvuracağımı ilan ediyorum. Bu saldırılarla; yalnızca şahsıma değil, demokratik hak arayışına çıkan tüm yurttaşlara gözdağı verilmeye çalışılmaktadır. Ama biz susmayacağız! Çünkü susarsak, hukuk da, demokrasi de, insanlık da susar!
”Türkiye bir polis devleti değil”
Şunu herkes bilsin: Türkiye bir polis devleti değildir! Vatandaş, anayasal haklarını kullandığı için coplanamaz! Sokakta adalet isteyen insanlar, düşman değil; bu ülkenin onurudur! Bu saldırı sadece bedenimde değil, hukuk devletinin ruhunda da derin bir yara açmıştır. Bu hukuksuzluğun ve vesayet zihniyetinin peşini asla bırakmayacağım!”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***