İSTANBUL – “Sağlıkta Dönüşüm” projesinin yarattığı tahribatlara karşı “Beyaz Yürüyüş” başlattıklarına dikkati çeken İstanbul Tabip Odası Başkanı Osman Küçükosmanoğlu, eşit ve ücretsiz bir sağlık sistemi taleplerinin olduğunu vurguladı.
Türk Tabipleri Birliği (TTB), “Başka Bir Sağlık Sistemi Mümkün” şiarıyla 25 Şubat’ta İstanbul’dan Ankara’ya “Beyaz Yürüyüş” başlattı. Sağlık emekçilerinin yürüyüşü, İstanbul’un ardından Gebze, İzmit, Balıkesir, Bursa ve Eskişehir gibi kentlerle devam etti. Yürüyüş, bugün Ankara’da son bulacak ve “Büyük Hekim Buluşması” forumu düzenlenecek.
Sağlık emekçileri, gerçekleştirdikleri yürüyüşle iktidarın “Sağlıkta Dönüşüm” programının yarattığı tahribata dikkat çekiyor. Bu programın, sağlık hizmetlerini zayıflattığı ve özelleştirdiği belirtiliyor. Ayrıca “hasta başına prim alınması” ve performans odaklı yaklaşımın sağlıkçıların iş yükünü arttırdığına işaret ediliyor.
‘SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROGRAMINA KARŞIYIZ’
İstanbul Tabip Odası (İTO) Başkanı Osman Küçükosmanoğlu, “Beyaz Yürüyüş” ve sağlık emekçilerinin taleplerine dair konuştu. “Sağlıkta Dönüşüm” programının neoliberal sistemin bir parçası olduğuna dikkati çeken Küçükosmanoğlu, “Kamunun sağlık hizmeti sunmasından çekilmesi, onun yerine Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile Genel Sağlık Sigortası ile primlerin toplanması ve sağlığın bir hizmet alımı şeklinde yürütülmesi olarak görülebilir. Bunun yanında sermayeye kaynak aktarımı olarak özetleyebiliriz bu projeyi” diye kaydetti.
“Sağlıkta Dönüşüm” projesinin sağlık alanında eşitsizliği arttırdığını ve halkın sağlığa erişimini zorlaştırdığını ifade eden Küçükosmanoğlu, “Sağlık hizmetinin ücretsiz, eşit ve ulaşılabilir olmasından uzaklaşmış olması anlamına gelir. Vatandaşların ceplerinden daha çok para harcaması demek. Hem hizmet alan yurttaşların hem sağlık çalışanlarının bu sistem altında ezilmesi ve kaynakların sermayeye aktarılmasını öngören bir proje. Buna karşıyız. Vatandaşı zora sokan, sağlık çalışanını ezen, özlük haklarını tırpalayan bir sistem olarak gördüğümüz için karşıyız” dedi.
‘SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM ÇÖKTÜ’
Küçükosmanoğlu, söz konusu projenin “Yenidoğan Çetesi” gibi yapıların ortaya çıkmasına olanak sağladığına işaret etti. Küçükosmanoğlu, anjiyo masasında stent pazarlığı yapılması, 5 dakikada muayene dayatması, yurttaşların randevu bulamaması gibi sorunların oluştuğunu aktardı. Küçükosmanoğlu, “Bunların hepsi sağlık sisteminin çöktüğünü gösteriyor. Aslında ‘Sağlık Dönüşüm’ çöktü. Biz bu çöküşten dönmenin mümkün olduğunu, ülkenin kaynaklarının düzgün kullanılması durumunda başka bir sağlık sisteminin mümkün olduğunu düşünüyoruz. Bunu göstermek için de ‘Başka bir sağlık sistemi mümkün’ demek için tüm hekimler bir araya gelerek, bunun nasıl olacağına dair tartışmalar başlattık” diye konuştu.
‘ÜCRETSİZ VE EŞİT SAĞLIK HİZMETİ’ TALEBİ
Küçükosmanoğlu, şöyle devam etti: “Şu an yurttaşlar hem vergileri veriyor, hem ‘genel sağlık sigortası’ adı altında bir prim ödüyor, hem de gittikleri yerde katkı payı ödüyorlar. Özel sağlık kuruluşlarına hizmet alırken ilave ücret ödüyorlar. Bu ödeme türleri giderek artıyor. Son zamanlarda zamlar da yapıldığını görüyoruz. Kamu hastaneleri çökmüş, özel hastanelerde de parası olan hizmet alıyor. Bunun değiştirilmesini istiyoruz. Sağlık hizmet sunumlarının kamu eliyle ücretsiz ve eşit olarak yapılanmasını istiyoruz.”
Gerçekleştirdikleri yürüyüşe değinen Küçükosmanoğlu, şöyle devam etti: “Burada yurttaşların desteği önemlidir. Sadece sağlık çalışanlarının bu sorunu çözmesi mümkün değil. Yurttaşların da bunu görüp bizimle ortaklaşması lazım. Çünkü vatandaşlar ve sağlık çalışanları aynı taraftadır. Biz de hastalanıyoruz. Biz de sağlık hizmeti alıyoruz ve bu hizmetin ne kadar zor olduğunu görüyoruz. Kamu kaynaklarının özel sektöre aktarılması ve sağlıkta ticarileşme çeteleşmeye yol açıyor. Bunun daha da kötüleşeceğini öngörüyoruz. Buna müdahale etmenin gerektiğini düşünüyoruz.”
MA / Ömer İbrahimoğlu
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***