Bank of America tarafından yayınlanan raporda, siyasi belirsizliğin geçen hafta piyasada büyük dalgalanmalara neden olduğunu belirtti. BofA, enflasyon tahminini yüzde 25,7’den yüzde 28,1’e çıkarırken, yılsonu politika faizini de yüzde 30,5’ten yüzde 32,5’e yükseltti.
FAİZ TAHMİNİ REVİZE EDİLDİ
“Siyasi belirsizlik muhtemelen buradan azalacak, enflasyonist etki var ancak şu ana kadar sınırlı” görüşüne yer verileni raporda enflasyon tahminleri yukarı yönlü revize edilirken faiz tahmini de yükseltildi. “Eğer siyasi belirsizlik şu andan itibaren beklediğimiz gibi dağılırsa, şokun enflasyonist etkisi sınırlı olacaktır” denilen raporda banka, daha önce yüzde 25,7 enflasyon tahmininin yüzde 28,1’e revize etti.
Geçişkenliğin büyük kısmının Nisan ayında, kısmen de Mart ayında gerçekleşeceğini öngörüden BofA, “Nisan ayında 200 baz puanlık indirim beklentimizi duraklamaya çeviriyoruz ve yılsonu politika faizimizi yüzde 30,5’ten yüzde 32,5’e revize ediyoruz” görüşünü açıkladı.
BofA’nın raporunda, “Banka daha fazla yerel dolarizasyon riski görürse, politika faizini de artırabilir. Anladığımız kadarıyla Merkez Bankası ihtiyaç duyulması halinde daha yüksek reel oranlar sunmaya hazır. Bu nedenle likidite bonolarının döviz girişlerini hızlandırmayı amaçladığını düşünüyoruz” ifadeleri yer aldı.
Raporda ayrıca, “Yaşanan siyasi belirsizliğin etkisiyle TCMB net pozisyonunun Çarşamba günü 11,2 milyar dolar azaldı ve son üç gündeki toplam azalmanın yaklaşık 21-23 milyar dolar olduğunu düşünüyoruz” denilerek, çıkışların yaklaşık yüzde 90’ı, çoğunlukla döviz tarafında olmak üzere yabancı pozisyonlarındaki azalmadan kaynaklandığını; yerel döviz talebin çok sınırlı olduğunu ve döviz açığı olan şirketler tarafından domine edildiği savunuldu.
‘TÜRKİYE İÇİN DAHA AZ ENDİŞE DUYUYORUZ’
BofA raporunda, “Olaylardan önce veriler karışık sonuçlar ortaya koyuyordu; dayanıklı tüketim mallarına yönelik talep düşük, hizmetlere yönelik talep ise kısmen yüksekti. Görüştüğümüz reel sektör temsilcileri de 1. çeyrekte 4. çeyreğe kıyasla daha zayıf bir talebe işaret ediyordu. Şimdi bu dalgalanmayı reel sektör için olumsuz bir şok olarak görüyoruz. Döviz borcu daha önce yüksekti ve döviz kurundaki artış finansal koşulları üzerinde sıkılaştırıcı bir etkiye sahip. TL cinsinden borçlanma faizleri de daha uzun süre yüksek seyredecek ve son olarak, tüketici güveninin en azından başlangıçta olumsuz etkilenmesini bekleyebiliriz. Dolayısıyla, Türkiye için daha az endişe duyuyoruz” değerlendirmelerini de yaptı.
Kaynak: Haber Merkezi
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***