Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, İBB soruşturması nedeniyle Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarının gözaltına alınmasının sonrası tüm ülkede düzenlenen eylemler hakkında açıklama yaptı. Uçum, “Yeni nesil sokak eylemleri emperyalist projedir” diyerek eylemleri, ‘yıkıcı sivil itaatsizliğin tipik örneği’ olarak nitelendirdi.
Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı ve Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, sosyal medya üzerinden yayımladığı yazısında, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve çalışma arkadaşlarının gözaltına alınmasının ardından başlayan sokak eylemlerinin arkasında emperyalist hedefler olduğunu vurguladı. Uçum eylemlerin, dış müdahalelerle yönlendirilen ve gençleri hedef alan bir planın parçası olduğunu savundu.
‘SOKAK EYLEMLERİ CAZİP GÖSTERİLİYOR’
“Yeni nesil sokak eylemleri bir kez daha gündem oldu” diyen Uçum, protestoların demokratik protesto hakkının kullanılması olarak görülse de işin aslının öyle olmadığını savundu. Uçum, “Yirminci yüzyılın sonunda sivil itaatsizlik ve sokak eylemlerine başka bir mana ve misyon yüklendi. Sivil itaatsizlik kavramının hak talebi boyutu yok edildi, itaatsizlik kısmı milli devletlere isyanın temel aracına dönüştürüldü” dedi.
Batılı ideolojik merkezlerin sokak hareketleri için el kitapları hazırlatıp hedef ülke vatandaşlarına dağıttırıldığını aktaran Uçum, gençlerin ana aktör olarak seçildiğimi ifade etti. “Sokak eylemleri gençliğe cazip gösteriliyor” diyen Uçum, eylem için eylem yapmanın amaç haline getirildiğini savundu.
‘SEMAZEN, PİKACHU, KIRMISIZ ELBİSELİ KADIN…’
Yapılan protestolarda eylem hedefinin yok sayıldığını asıl amacın eylem yapmak olduğunu belirten Uçum, “Eylem yapmanın çekiciliğini artırmak için semboller kullanılıyor. Örneğin gaz maskeli semazen figürü, pikachu karakteri, polis önünde evlenme teklifi, örümcek adam kostümü, kırmızı elbiseli kadın, eylem piyanosu geçmişten bugüne sembolizm için kullanıldı. Bunlar tümüyle profesyonel işlerdir ve bir senaryoya dayanıyor” ifadelerini kullandı. Uçum, bu tür eylemlerin hedef ülkelere zarar vererek, istikrarsızlık yaratma ve yönetim değişikliği sağlama amacını güttüğünü belirtti.
Emperyalizmin gençleri, aidiyetini ve kimliklerini yok ederek kolayca şekillenen ve manipüle edilen bir kitleye dönüştürme çabası her zaman başarıya ulaşmadığını ifade eden Uçum, şunları aktardı: “Eylemci gençlerin bir kısmı geçiş yaşlarının etkisiyle bazıları da görüntüde meşruiyet için öne çıkarılan kimi talepleri makul gördüğü için yeni nesil eylemlere eğilim gösteriyor. Ancak sorgulama devreye girince gençlerin çoğunluğu emperyalist operasyonlara karşı tutum alabiliyor”
‘SİVİL İTAATSİZLİK’ VURGUSU
Türkiye’deki seçme ve seçilme hakkı yaşının 18 olmasına değinen Uçum, bu hakkın gençleri güçlendirip özgüven verdiğini belirtti. Gençlerin tarih bilincinin devreye girdikçe emperyalist tuzaklara düşmeyeceğini savunan Uçum, “Özetle “sivil itaatsizlik” soğuk savaştan sonra emperyalizmin ideolojik araçlarından biri oldu. Sonuçları yıkıcı olan “nihilist sivil itaatsizlik şeklinde yeniden üretildi ve emperyalist yayılma için kullanıldı. Soğuk savaş sonrasının “turuncu devrimleri”, “Arap baharları” bu amaçla teşvik ve tahrik edildi. Türkiye’de emperyalist bir planlamayla yapılan gezi eylemi de yıkıcı sivil itaatsizliğin tipik örneğidir. Gezi benzeri eylemler başta Brezilya başka ülkelerde de pazarlandı” ifadelerini kullandı.
Son olarak, Uçum, “sivil itaatsizlik” ve “emperyalist sivil itaatsizlik” arasındaki farklara dikkat çeken Uçum, hak ve adalet talepli eylemlerin hukukun koruması altında olduğunu belirtti. Uçum, sivil itaatsizlik gibi toplumsal eylemlerin, toplumun gelişmesine katkı sağladığını, ancak emperyalist projelere hizmet eden eylemlerin toplumda kalıcı zararlar bıraktığını ifade etti.
Kaynak: Haber Merkezi
Mehmet Uçum
Saraçhane
protesto
Ekrem İmamoğlu
İBB Başkanvekili Seçilen Nuri Aslan Kimdir Kaç Yaşında ve Nereli?
Dünyanın En Çok Kullanılan Yapay Zeka Araçları Sıralandı! İlk Sıradakine Çok Şaşıracaksınız
Narin Güran’ın Mezarında Buruk Bayram
Dervişoğlu’ndan Gözaltındaki Gençler İçin İktidara Çağrı
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***