ORHAN ÖZCAN | YORUM
Yazılarıma bir süreliğine ara vermeden önce Türkiye’nin enflasyon sorununu hiçbir şekilde çözemeyeceğini sürekli olarak vurgulamaya çalışmıştım. Bilindiği gibi enflasyonla mücadele iki ayaklı bir süreç. Birinci ayak olan ‘para politikası’ tarafında kesinlikle yeterli olamamakla birlikte Merkez Bankası tarafından bir şeyler yapılmaya çalışıldı. Dövizde kur artışına izin vermeyerek ve piyasadan bolca döviz alımı yaparak Merkez Bankası döviz rezervlerini güçlendirmeyi başardı. Ancak uyguladıkları faiz politikası ve politika faizinde gelinen nokta güçlü iç talebin belini kıramadı.
İkinci ayak olan ‘maliye politikası’ tarafında ise hiçbir şey yapılmadı, yapılamadı ve ekonomi yönetimi bu ayakta çok önemli bir başarısızlık gösterdi. Yani sonuç olarak ekonomi yönetimi, enflasyon ile mücadele diye çıktıkları yolda büyük bir başarısızlığa uğradı.
Bu başarısızlığın sonucunu Merkez Bankası’nın en son düzenlediği ‘Enflasyon Raporu Toplantısı’nda yaptıkları sunumda görüyoruz. İki enflasyon raporu toplantısı arasında üç aydan daha kısa bir süre olmasına rağmen bir önceki toplantıda belirledikleri yıl sonu enflasyon hedefini değiştirmeleri büyük bir fiyasko. Önceki yıl sonu tahmini yüzde 21, yeni yıl sonu tahmini yüzde 24!
Türkiye’nin en geniş veri setine sahip ve en yetkin uzmanların çalıştığı bu kurum, bir numaralı konusu olan enflasyon ile ilgili tahmininde yanılıyor ve 3 puan arttırarak revize etmek zorunda kalıyor. Bunun tek ve esas nedeni, bu verilerin çok önemli bir kısmının güvenilmez TÜİK verilerine dayanıyor olması.
İngilizcede bir deyim var ‘Garbage in, garbage out’ şeklinde. Yani birebir tercüme etmeden kibarca, ‘Güvenilmez veri, güvenilmez sonuç’ diyebiliriz. Türkiye’de bu güvenilmez veri süreci sürdükçe, bu başarısızlık da devam edecek ve bunun sonuçlarını başta emekli olmak üzere ücretli mavi ve beyaz yakalılar, küçük esnaf vb. gibi toplumun çok büyük bir kesimi yaşayarak görecek. Bu maalesef kaçınılmaz bir sonuç.
Beklentileri yönetmek
Enflasyon mücadelesinde en önemli faktörlerden biri beklentileri yönetmek. Ekonominin farklı kesimlerinin beklentilerini en iyi şekilde yönetmeyi başarırsanız, enflasyon mücadelesinde birkaç adım önde olursunuz. Ama ne yazık ki bu beklentilerin yönetiminde son derece başarısız bir Merkez Bankası ve ekonomi yönetimi var. Nitekim bu durumu Merkez Bankası’nın en son yaptığı toplantıda paylaştıkları Enflasyon Beklentileri Anketi’nde görüyoruz. Bu ankette 12 ay sonrası için;
- Piyasa katılımcılarının enflasyon beklentisi yüzde 25,4
- Reel sektörün enflasyon beklentisi yüzde 43,8
- Hane halkının enflasyon beklentisi yüzde 58,8
Bu ankette ilginç olan piyasa katılımcıları ve reel sektör tahmincileri isimlerini belirtmek zorundalar. Hane halkı için ise böyle bir zorunluluk yok.
Bu anket aslında Türkiye’deki demokrasi ortamını da yansıtıyor. İsimleri belli olan ve çoğunlukla ücretli çalışan durumundaki piyasa katılımcıları (çoğunlukla ekonomistler) 12 ay sonrası için yüzde 25,4 enflasyon tahmini yaparken, görece daha bağımsız reel sektörde bu oran yüzde 43,8’e yükseliyor. Gerçeğe en yakın enflasyon tahminini ise isimleri belli olmadığından yüzde 58,8 ile hane halkı tarafında görüyoruz.
Beklentileri yönetememe konusuna tekrar geri dönecek olursak, hane halkının enflasyon tahmini 12 ay sonrası için yüzde 58,8 iken Merkez Bankası’nın revize ettiği yeni tahmin yüzde 24. Bu fark olduğu sürece bu mücadelenin başarılı olma şansı hiç yok ve olmayacak.
Enflasyonla mücadele programı başladığında ve ilk aylarında umutlu olan çevrelerin son aylarda bu umutlarının söndüğünü görüyoruz. Ama bunu yanında her yerde ve her fırsatta nasıl başarılı olduklarını anlatan bir ekonomi yönetimi var ve sadece konuşarak bu başarısızlıklarının üstünü örtmeye çalışıyorlar.
ABD’de durum
Biraz ABD tarafından bahsedecek olursak; ABD’nin en son enflasyon rakamının yüzde 3 gelmesi, faiz indirim beklentilerini de doğrudan etkilemiş durumda. Şu sıralar Eylül 2025 gibi beklenen bir faiz indirimi Aralık 2025’e kaymış durumda ve hatta hiç faiz indirimi olmayacağı dahi fiyatlanmaya başladı.
Yeni ABD yönetimi ile başlayan yeni dünya ve ticaret düzeni ve yaşanan ticaret savaşlarının ABD enflasyonunu yukarıya taşıyacağına kesin gözüyle bakılıyor. Bu durum, enflasyon konusunda şu ana kadar iyi bir sınav vermiş olan FED yönetimini oldukça zorlayacak.
Yeni dönem çok yeni ve zorlu gelişmelere gebe. İzlemeye devam edeceğiz.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***