CHP Genel Başkanı Özgür Özel, gelecek Cumhurbaşkanlığı seçimi için aday adayları olarak görülen Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş arasında “birliktelik” sağlamaya çalışırken, genel başkan seçildiği kurultaya şaibe karıştırıldığı iddiasıyla açılan soruşturmayla karşı karşıya kaldı.
Son zamanlarda CHP’nin gündeminde, Cumhurbaşkanı adaylığı tartışması yer alıyor. Bu tartışmaya ilaveten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Özel’in genel başkan seçildiği 4-6 Kasım 2023 tarihlerindeki CHP 38. Olağan Kurultayı’na ilişkin “şaibe” iddiasıyla Ocak 2024’ten bugüne soruşturma yürüttüğünü açıkladı. Açıklama, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “şaibeli kurultay” ifadesini kullanması sonrasında geldi.
Pazartesi günü Cumhurbaşkanı adayını belirleme yöntemi gündemiyle toplanan CHP Parti Meclisi (PM) ise, kurultay hakkındaki soruşturmayı da gündemine aldı.
CHP PM, yaklaşık 5 saatlik toplantı sonucunda Özel yönetimine yani Merkez Yürütme Kurulu’na (MYK) Cumhurbaşkanı adayı için “ön seçim” gerçekleştirme yetkisini verdi. Ayrıca CHP PM, Erdoğan’ın ifadeleri sonrası gelen soruşturma açıklamasını “CHP’nin aday belirleme sürecine kasıtlı müdahale” olarak değerlendirdi. Dolayısıyla CHP PM, “ön seçim” yöntemiyle Cumhurbaşkanı adayı belirlenmesi kararından vazgeçilmemesi gerektiği görüşünde uzlaştı.
Başsavcılık’ın Ocak 2024’ten beri CHP aleyhine soruşturma yürüttüğü ortaya çıktı
Pazartesi günü öğle saatlerinde haber sitesi ODATV ve haber kanalı KRT TV, eş zamanlı şekilde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Özgür Özel’in genel başkan seçildiği CHP 38. Olağan Kurultayı’yla ilgili soruşturma açıldığı iddiasını haberleştirdi.
Sonrasında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, kısa yazılı açıklamasıyla 4-6 Kasım 2023 tarihlerindeki kurultay hakkında “şaibe” iddiası nedeniyle Ocak 2024’ten beri soruşturma yürütüldüğünü kamuoyuna duyurdu.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açıklamasında, “Ankara’da gerçekleşen Cumhuriyet Halk Partisi Kurultayı’nda ‘kurultay günü para karşılığı oy kullandırıldığı’ şeklinde Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan ihbar üzerine yetkisizlik kararıyla evrakın yetki itibariyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımıza gönderilmesini müteakip Başsavcılığımızca 2024 yılı Ocak ayında soruşturma başlatılmıştır. Soruşturmaya konu olayla ilgili basın organlarında ve sosyal medyada yapmış oldukları açıklamaları nedeniyle Kemal Kılıçdaroğlu ve Akif Hamzaçebi tanık sıfatıyla ifadeye çağrılmıştır. Soruşturmaya titizlikle devam edilmektedir” denildi.
Başsavcılık açıklamasında yer verilen Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’ndaki süreç ise aslında “ihbar” değil “suç duyurusu başvurusu” olarak başladı. CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, şimdiki soruşturma konusu “şaibe” iddiası aleyhine kendisine “iftira” atıldığı gerekçesiyle Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu. Yeşiltaş, 20 Kasım 2023’te savcılığa başvurduğunu açıklayarak, kendisiyle ilgili kurultayda Bursa delegelerince kullanılacak oylar üzerine pazarlık yaptığını iddia ettiği için CHP’nin eski Muş Gençlik Kolları Başkanı Erkan Çakır’dan şikayetçi olduğunu duyurdu. Dolayısıyla Bursa’daki dosyada “şaibeli kurultay” iddiasında Çakır “şüpheli” iken; Yeşiltaş ise “şikayetçi” idi.
Şimdi ise tam tersine, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yetkili makam olarak sözkonusu başvuru dosyasını gönderdiği Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturmasında “iftira, hakaret” başvurusu değil “şaibe” iddiası esas konuya dönüştü.
Kılıçdaroğlu: “İddiaya CHP yanıt vermeli”
CHP yönetimi aleyhine “şaibeli kurultay” iddiası, aslında Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 1 Şubat günü Manisa’daki konuşmasıyla gündeme taşındı. Erdoğan, Özgür Özel’in memleketi Manisa’daki konuşmasında, CHP yönetimini hedef almıştı.
Erdoğan, “‘Gandi Kemal’ diyerek sürekli övgü yağmuruna tutuyorlardı. Ama ne olduysa Türkiye’yi kurtaracak adam dedikleri Bay Kemal’i bir günde istenmeyen adam ilan ettiler. 14-28 Mayıs seçimlerindeki hezimetin bütün faturasını Bay Kemal’e çıkartıp, şaibeli bir kurultayla CHP genel merkezinden kendisini tehcir ettiler. Birkaç ay öncesine kadar 85 milyonu yönetmeye layık gördükleri şahsı CHP’nin başına layık görmediler. Şimdi ne kapısını çalan var ne fikirlerini merak eden var” ifadesini kullanmıştı.
Ardından Kemal Kılıçdaroğlu, genel başkanlığı kaybettiği kurultay süreciyle ilgili 7 Şubat’ta KRT TV’de katıldığı canlı yayında, Erdoğan’ın “şaibe” iddiasına ilişkin Özel yönetimince açıklama yapılmasını talep etti.
Kılıçdaroğlu, “Nedir şaibe? Ya ‘Çık açıkla’ diyecekler ya da ‘Böyle bir şey yoktur’ diyecekler. Bir şey varsa, partinin kesinlikle kirlilikten arınması gerekir” dedi. Ardından “Bir şüpheniz var mı?” sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, “Benim elimde bir şey yok” yanıtını verdi.
Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları üzerine Özel ise, önceki gün Deniz Baykal yerine Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçildiği kurultay süreciyle ilgili de Erdoğan’ın suçlamalarda bulunduğunu anımsattı.
Özel, “Sayın Erdoğan’ın bir siyasi partinin içini karıştırmak için söylediği sözlere yanıt vermeye kalksak, 14 yıldır Sayın Erdoğan bundan önceki kurultayımıza da, Kemal Bey’in geldiği kurultaya olmadık şeyler söylüyordu. Bir gün cevap verdik mi, Kemal Bey bir gün cevap verdi mi? Buna cevap mı verilir? Sayın Erdoğan’ın böyle bir sorusuna zaman harcadığımı söylesem Atatürk’ün kurduğu partinin, dünden bugüne emek vermişlerine ve bugün 1 milyon 600 bin üyesine ayıp etmiş olurum. Bunlar ciddiye alınacak şeyler midir?” tepkisini gösterdi.
Avukat Çelik: “Kemal Kılıçdaroğlu ifade vermeyecek, Erdoğan ifade vermeli”
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Kılıçdaroğlu’nun tanık olarak çağrıldığı açıklaması üzerine avukat Celal Çelik, Ankara Adliyesi’ne gitti ve savcılığa yazılı itiraz dilekçesi sundu.
Çelik, “Biz Başsavcılık’a şunu ifade ettik, ‘Sayın Genel Başkanımızın özel bir bilgisi yoktur. Genel Başkanımız Savcılığa gelmeyecektir, ifade vermeyecektir. Muhatap Sayın Erdoğan’dır. Çünkü beş kez ‘şaibeli kurultay’ lafını söylemiş olduğuna göre bilgileri vardır. Erdoğan, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gelsin bildiklerini ifade etsin’ diyoruz” açıklamasında bulundu.
Kılıçdaroğlu’nun tanık olarak ifade vermeyeceğini söyleyen Çelik, “şaibe” iddiasını Erdoğan’ın gündeme getirdiğini ve Ocak 2024’ten beri yürütüldüğü açıklanan soruşturmada şimdi Kılıçdaroğlu’nun tanık gösterilmeye çalışılmasını kabul etmeyeceklerini anlattı. Çelik, Kılıçdaroğlu’nun CHP aleyhine herhangi bir süreçte yer almayacağını da sözlerine ekledi.
Çelik’in itiraz dilekçesine rağmen Başsavcılık, tanık olması gerektiği görüşünü korursa Kılıçdaroğlu aleyhine zorla ifadeye getirilmesi yönünde karar alabilme yetkisine sahip.
Akif Hamzaçebi ise, “Benim, bizim kurultayımızla ilgili şaibe vs gibi herhangi bir iddiam yok. Böyle bir bilgiye de sahip değilim. Bir imada da bulunmadım. Tanık da değilim” açıklamasını yaptı. Erdoğan’ın “şaibe” iddiasını ortaya attığını kaydeden Hamzaçebi, sadece X platformundaki paylaşımlarıyla neden CHP yönetimince bu iddiaya yanıt verilmediğini eleştirdiğini ifade etti.
Mansur Yavaş ise CHP’deki “ön seçim” sürecine katılmama kararını yineledi
Bir yandan CHP yönetimi, halkın sorunlarına çözüm getirilebilmesi için erken seçim talep ederek, Cumhurbaşkanı adayını şimdiden belirlemek gerektiği görüşünü gündeme getirmişti.
Bunun için 1,6 milyon civarındaki parti üyesi katılımıyla en geç üç ay içerisinde “ön seçim” yapılacağını kaydeden Özgür Özel, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayını ilan etmesiyle birlikte AK Parti iktidarı üzerinde erken seçim baskısı yaratma amacını açıklamıştı.
Özel’in Cumhurbaşkanlığı için işaret ettiği aday adaylarından birisi olan Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş ise “ön seçim” sürecine ikna edilemedi.
Özel, Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’yla Pazar akşamı 2,5 saatlik üçlü görüşme gerçekleştirerek, Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda uzlaşma sağlamaya çalıştı.
Özel, CHP’de “birliktelik” mesajıyla üçlü fotoğraf karesini paylaştı. Özel’in paylaşımını İmamoğlu ve Yavaş da paylaştı. Bunun ardından Pazartesi günü Yavaş’ın, üçlü görüşmede “ön seçim” sürecinde aday adayı olmama tutumunu değiştirmediği ve “çok erken” gibi eleştirilerini yinelediği açıklandı.
ABB kaynakları, Yavaş’ın CHP’de partili olma sorumluluklarını yerine getirmeye devam etmekle birlikte Cumhurbaşkanı adaylığıyla ilgili “ön seçim” yöntemini doğru bulmadığını ve süreçte aday adayı olmayacağını aktardı.