Gazeteci ve yazar Ekrem Dumanlı, Okuma Zamanı programında güncel olayları sinema, dizi ve kitaplar üzerinden analiz etmeye devam ediyor. Son bölümde, özellikle istihbarat merkezli diziler ve siyasi temalı filmler üzerinden günümüz olayları ile kurulan paralellikler dikkat çekti.
Dumanlı, sıkça karşılaştığımız bazı olayların daha önce sinema ve edebiyat dünyasında işlendiğini belirterek, bunun basit bir rastlantı mı yoksa bilinçli bir yönlendirme mi olduğu sorusunu gündeme getirdi. Programda özellikle Apple TV+’da yayınlanan Tehran dizisine odaklanan Dumanlı, dizide ele alınan istihbarat operasyonları, suikastlar ve siyasi manipülasyonların son yıllarda yaşanan bazı olaylarla benzerliğine dikkat çekti.
Tehran Dizisi ve Gerçek Hayattaki Yansımalar
İlk sezonu 2020’de yayınlanan ve Amerikan-İsrail ortak yapımı olan Tehran dizisi, İran’daki gizli istihbarat operasyonlarını konu alıyor. Dumanlı, dizide yer alan bazı olayların, gerçek hayatta yaşanan gelişmelerle şaşırtıcı bir benzerlik taşıdığını ifade etti. Özellikle İranlı nükleer bilim insanı Muhsin Fahrizade’nin 2020’de uğradığı suikast ve İran Devrim Muhafızları komutanlarından Kasım Süleymani’nin aynı yıl ABD tarafından düzenlenen bir operasyonla öldürülmesi gibi olayların dizideki kurgularla örtüştüğüne vurgu yaptı.
Dumanlı ayrıca, Hamas liderlerinden İsmail Haniye’ye yönelik suikast ve İran-Lübnan-Suriye hattında yaşanan gelişmelerin de dizide önceden işlendiğini belirtti. Bu tür yapımların sadece birer kurgudan mı ibaret olduğu yoksa bazı büyük güçlerin dünyaya “biz her şeyi kontrol ediyoruz” mesajı mı verdiği sorusunu gündeme getirdi.
Argo ve Homeland Gibi Yapımların Etkisi
Dumanlı, Tehran dışında Argo ve Homeland gibi yapımlara da değindi. 1979 İran Devrimi sonrası Amerikan vatandaşlarının İran’dan kaçırılmasını konu alan Argo filmi, gerçek olaylardan uyarlanmış bir yapım olarak hafızalarda yer etmişti. Homeland dizisi ise Orta Doğu’daki siyasi dengeleri ve istihbarat dünyasının işleyişini ele almasıyla büyük ilgi görmüştü.
Dumanlı’ya göre, bu tür yapımlar uluslararası ilişkilerdeki bazı gelişmeleri önceden ima eden ya da belirli algılar oluşturmayı amaçlayan bir işlev görebilir. Özellikle büyük yapım şirketlerinin ve senarist ekiplerinin siyasi ve istihbari konularda derin bilgiye sahip olması gerektiğini belirten Dumanlı, bu tür içeriklerin oluşturulma sürecinin yıllar sürebildiğini vurguladı.
Gerçek Hayat ve Kurgu Arasındaki İnce Çizgi
Dumanlı programda, sinema ve televizyon dünyasında anlatılan hikâyelerin bazen gerçek dünyadaki olaylara nasıl ışık tuttuğunu sorguladı. The Spy Who Tried to Stop a War kitabına da değinen Dumanlı, bu eserin 2003 Irak işgali öncesi istihbarat dünyasında yaşanan perde arkası olayları gözler önüne serdiğini belirtti.
Son olarak, Dumanlı izleyicilere medya, sinema ve uluslararası ilişkiler arasındaki karmaşık ilişkileri analiz ederken her zaman sorgulayıcı bir bakış açısıyla yaklaşmaları gerektiğini hatırlattı. Komplo teorilerine kapılmadan, ancak dünyada yaşanan olayların belirli güçler tarafından nasıl şekillendirildiğini anlamanın önemli olduğunu vurguladı.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***