“Yenidoğan çetesi” olarak adlandırılan ve aralarında doktor, hemşirelerin bulunduğu kişilerin en az 10 çocuğun doğrudan ölümüne neden olmakla yargılandığı davanın ikinci duruşması Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
18 Kasım 2024’te görülmeye başlanan davada 17 gün sonra karar çıkmış, 22 sanığın tutukluluğuna devam kararıyla birlikte 7 tutuksuz sanığın daha tutuklanmasına hükmedilmişti. Bu kişilerden 5’i tutuklanarak cezaevine gönderildi ancak Birinci Hastanesi sahibi Ali Aksu ile hemşire Hatice Kırım hala aranıyor.
Davanın ikinci duruşması 13 Ocak 2025’te Bakırköy’de başladı. 26’sı tutuklu 21’i tutuksuz 47 sanığın yargılandığı davada ikinci fezleke kapsamında gözaltına alınan 16 şüpheliden 10’u da tutuklanmıştı. Eğer dosyalar birleştirilirse tutuklu sayısı da artacak.
Yeni fezlekede soruşturma savcısı Yavuz Engin’i makamında tehdit eden Mustafa Zengin de dahil edildi. Zengin’in, yenidoğan çetesi ile bir bağlantısı olup olmadığı, birlikte hareket edip etmediği incelenecek ve bir karar verilecek. Mustafa Kemal Zengin hakkında “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etmek” suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
Avukatlardan “reddi hâkim” talebi
Davanın ikinci duruşmasında ilk olarak, örgütün iki numaralı sanığı olarak gösterilen İlker Gönen’in avukatı Aydın Mantar, duruşma savcısıyla soruşturmayı yürüten savcının birlikte fotoğrafını göstererek, yargılamaya gölge düşürüldüğünü öne sürdü. Avukat Aydın Mantar, “Sağlık Bakanlığı denetim konusunda yalan söylüyor” ifadesini kullandı.
Duruşma savcısının değiştirilmesi ve mahkeme heyetinin bağımsızlığını yitirdiği iddia edilerek tüm mahkeme heyeti hakkında “reddi hâkim” talebinde bulunuldu.
Sanık avukatları sırasıyla yargılamanın bağımsız olmadığını ve bundan mahkeme heyetinin sorumlu olduğunu vurguladı. Heyet ise duruşmayı uzatmaya yönelik bir talep olduğu gerekçesiyle talepleri reddetti.
Savcı ara mütalaasında tutukluluk hallerinin devamını talep etti. Daha sonra bu mütalaaya dair avukatlara ve isteyen sanıklara söz verildi.
“Bizi sildiniz” dedi, bakanlığı suçladı
Örgütün elebaşı olarak gösterilen Fırat Sarı yeni ifadesinde şunları söyledi:
“Ben bu mahkeme salonunda bir bebek katili görmedim. Bir dolandırıcı görmedim. Arkadaşlar, hekim olduklarını direktif almadıklarını söylediler. Hakkımızda medyaya yasadışı biçimde bilgiler verildi. Ben hiç para çalmadım. Medya asılsız haber yaptı. Kamuoyu benim hakkımda kararını çoktan verdi. Bir uzaylılara hizmet etmediğim kaldı. İnsanların özgürce yargılanması gerekir.”
“Bu olayın sonucunda bir sürü hastane kapatıldı” diyen Sarı, “Toplumsal olarak beni sildiniz, ben öldüm. Biz artık toplumsal bir varlık değiliz. Biz bebek katiliyiz. Biz en iğrenç varlığız. Bu süreçte kendimizi savunamadık” diye konuştu.
Sağlık Bakanlığı’nı suçlayan Sarı, SGK ve bakanlığın kanıt sunması gerektiğini savundu.
İddianamede, suç örgütünün esas amacının, işletmesini devraldıkları yeni doğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan üst sınırda ödeme almak olduğu belirtildi.
Doktor Fırat Sarı ve İlker Gönen için 10 bebeğin ölümü nedeniyle 177 yıldan 582 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Şirket ve hastanelere el konuldu
2022-2024 yılları arasında Fırat Sarı’nın sahibi olduğu Medisense şirketine gelen toplam tutarın 19 milyon 502 bin TL olduğu MASAK raporuyla tespit edildi. Bu rapor üzerine 10 hastaneyle birlikte üç şirkete kayyum atandı.
Duruşmanın devamında sanık avukatlarının, savcı hakkındaki değişme talebi Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından reddedildi.
Duruşmada gerginlik
Bu karar sonrası mahkeme salonunda gerginlik çıktı. Fırat Sarı’nın avukatı kolluk zoruyla salondan çıkarıldı. Avukat, mahkeme heyetine “reddediyorum sizi” diye bağırdı.
Fırat Sarı, duruşma sonunda bir kez daha söz aldı. “Buradaki 10 hastane dışında çalıştığımız hastaneler de vardı” diyen Sarı, “O hastanelerin hiçbiri hakkında işlem yapılmadı. İddianame yanlış kuruldu. Yanlış katlarla bina inşa edemezsiniz. Bu iddianamedeki yanlışlardan dolayı bir algı var. Uzman görüşü bizi suçlu bulacak” ifadelerini kullandı.
Mahkeme ara kararında tüm tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Bir sonraki duruşma 18 Şubat’ta görülecek. Ayrıca reddi hâkim talepleri için dosya Bakırköy 23. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilecek.