HABER MERKEZİ – 24 Ocak Tehlike Altındaki Avukatlar Günü’ne ilişkin birçok kentte açıklama yapan avukatlar, kendilerine dönük baskıların sonlandırılmasını istedi.
Birçok kentte 24 Ocak Tehlike Altındaki Avukatlar Günü’ne ilişkin, baro ve hukuk örgütleri tarafından açıklama yapıldı. Açıklamalarda, avukatların mesleki sorunları, mesleklerini icra ederken yaşadıkları mesleki ve baskılara işaret edilerek, sorunlarının çözümü yönünde talep ve önerilerde bulunuldu.
AMED
Amed Barosu Avukat Hakları Merkezi gün dolayısıyla düzenlediği raporu açıkladı. “2023-2024 Yılları Arası Avukatlara Yönelik Şiddet Raporu’nu” baro binasında düzenlenen toplantıyla açıklayan Amed Barosu Avukat Hakları Merkezi Yürütme Kurulu Üyesi Avukat Şükran Akın, itirazlarına rağmen avukatlara yönelik duruşma salonlarında, keşif ve haciz mahallerinde, ofislerinde sözlü ve fiziki saldırıların, yargı tacizi, baskı ve tehditlerin artarak devam ettiğini söyledi. Avukatların son 4 yılda 160 şiddet eylemine maruz kaldığını aktaran Şükran Akın, “Bu eylemlerden 45’i doğrudan kolluk kuvvetlerince gerçekleştirilmiş olup, 51’i yargı organlarında çalışan kurum personellerinden (hakim, savcı, kalem çalışanları), 64’ü ise avukatların üstlenmiş olduğu dosyalar ile ilgisi bulunan sivil şahıslar tarafından gerçekleştirilmiştir” ifadelerini kullandı.
Stajını tamamlayan avukatların ruhsatlarının, haklarında yürütülen soruşturmalar ve davalar gerekçe gösterilerek iptal edildiğini ifade eden Şükran Akın, “Bu durum, meslektaşlarımızın avukatlık yapmasının belirsiz bir süre boyunca yasaklanması niteliğindedir. Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü’nün sitesinde yayımlanan faaliyet raporlarına göre, 2016 yılından 2020 yılına kadar bin 467 kişinin dosyası TBB’ye geri gönderilmiştir. 2016 yılından itibaren geri gönderilen dosya sayısı 2025 yılına kadar aritmetik olarak artmıştır” diye konuştu.
Avukatlara yönelik saldırı ve yargı tehditlerine dikkati çeken Şükran Akın, bunların bir an önce sonlandırılmasını istedi. Yargı baskısına örnek olarak gözaltına alınan İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyesi Fırat Epözdemir’i gösteren Şükran Akın, “Meslektaşımız hakkındaki haksız gözaltı kararının derhal son bulması gerekmektedir” dedi.
Amed’de 28 Kasım 2015’te katledilen Amed Baro Başkanı Tahir Elçi’nin dosyasının cezasızlıkla son bulmaması için mücadeleye devam edeceklerini belirten Akın, “Baskıya, hakarete, tehdide, engellemelere, yargısal tacize ve şiddete maruz bırakılan tüm meslektaşlarımız adına mesleğimizi özgürce icra edebileceğimiz güvenli ortamının sağlanmasını talep ediyoruz” diye belirtti.
İSTANBUL
İstanbul’da Baro, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) gibi hukuk örgütleri, İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyesi Fırat Epözdemir’in tutuklanması nedeniyle Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde bir araya gelerek açıklama yaptı. “Belaruslu avukatlar yalnız değildir” pankartının açıldığı açıklamada, “Savunma susmadı susmayacak”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları atıldı. Konuya ilişkin ortak açıklamayı yapan ÇHD İstanbul Şube Başkanı Ezgi Önalan, avukatların haklarını uluslararası güvence altına alan Havana İlkelerine işaret ederek, ancak avukatların mesleki faaliyetlerini icra ederken, devletin müdahalesi ile karşılaştıklarını söyledi.
Açıklamada konuşan ÖHD İstanbul Şubesi Eşbaşkanı İshak Demirel, İstanbul Baro Yönetim Kurulu üyesi ve ÖHD üyesi Fırat Epözdemir’in gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Demirel, “Bu kararın nereden geldiğini, nerenin talimatıyla yapıldığını biliyoruz. AKP iktidarı son dönemde siyaseten yapamadığını, bu gördüğünüz bir kıyım merkezi haline gelen adliyede hakimler ve savcılar eliyle siyasallaşmış yargı eliyle yapıyor. Avukat Fırat Epözdemir takipsizlik verilen, kapanan bir dosya nedeniyle gözaltına alındı. Baronun yaptığı demokratik bir açıklama üzerinden hedef gösterilmesi ve sonrasında yapılan soruşturma bizi bugüne getirdi. Biz yapılan o açıklamanın bugün de sonuna kadar arkasındayız. Fırat Epözdemir’in yanındayız” dedi.
ŞIRNEX
Şirnex Barosu Genç Avukatlar Meclisi, Şirnex’in Cizîr (Cizre) İlçe Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Ceza Mahkemesi Kanunu’nun (CMK) zorunlu müdafilik sürecinin ücret ve hukuki yardımlar açısından yetersiz kalmasına tepki gösteren Meclis Başkanı, Hasan İnce, verdikleri emek ve mesaiye rağmen, CMK Ücret Tarifesinin yetersizliğinin adil olmadığını söyledi. İnce, savunma hakkının etkin bir şekilde yerine getirilmesi, avukatların hem mesleki hem de maddi anlamda emeklerinin karşılığını alması için her yıl Adalet ve Maliye bakanlıkları tarafından aralık ayında düzenlenen tarifenin bu yıl Resmî Gazete’de yayınlanmadığını belirtti. İnce, “Mevcut ücret tarifesi adil bir düzenlemeyle bağdaşmamaktadır. Özellikle genç avukatlar açısından, CMK görevleri mesleğin ilk yıllarında ciddi bir emek ve zaman harcanan bir alan olmakla birlikte düşük ücretler nedeniyle ekonomik anlamda büyük zorluklar yaratmaktadır. Bu durum, meslektaşlarımızı daha da zorlayan bir yük haline gelmektedir” dedi.
ADANA
24 Ocak Tehlikedeki Avukatlar Günü, bu yıl Belaruslu avukatlara ithaf edildi. Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana şubeleri konuya ilişkin İHD Adana Şubesi’nde basın toplantısı gerçekleştirdi. Açıklamada mesleki faaliyetleri nedeni ile hapis cezası verilen Belaruslu avukatların fotoğrafları taşındı. ÇHD Adana Şube Başkanı Baran Taygun Metin, İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi avukat Fırat Epözdemir’in hukuka aykırı bir şekilde gözaltına alındığına dikkat çekti.
Önce ki yıllarda yapılan açıklamaları Adana Barosu salonunda baro ile birlikte düzenlediklerini anımsatan Metin, “Yaptığımız görüşmede baro bu etkinliğe katılmak istemedi. Bunu da belirtmek gerekiyor” dedi.
ÇHD Adana Şube Yöneticisi Umay Büyükdağ, avukatların bağımsızlığını koruyan yasal ilkelerin sıkı bir şekilde uygulanması ve gerekli reformların ivedilikle yapılması gerektiğini söyledi.
ANKARA
Ankara Barosu ve hukuk örgütleri, Ankara Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklama bu yıl Belaruslu avukatlara ithaf edildi. Açıklamayı, Ankara Barosu Başkanı Mustafa Köroğlu yaptı. Dünya üzerinde otoriter rejimlerin baskıları ve insan haklarına yönelik saldırılarının giderek arttığına dikkat çeken Köroğlu, son dört yılda, yarım milyondan fazla Belaruslu’nun otoriter hükümetin siyasi muhaliflere karşı başlattığı sert baskılar nedeniyle ülkelerini terk etmek zorunda kaldıklarını belirtti. Köroğlu, “Uluslararası basın ve sivil toplum örgülerinden edinilen bilgilere göre, Belarus’ta 139 meslektaşımızın ruhsatlarına el konulmuş, mesleklerini yapma hakları ellerinden alınmıştır. Ayrıca 88 meslektaşımız siyasi görüşleri nedeniyle tehdit edilmiş, 11 meslektaşımız hakkında ceza kovuşturması başlatılmış, 6 meslektaşımız cezaevine gönderilmiş, 4 meslektaşımız gözaltında işkenceye uğramış ve 3 meslektaşımız zorla video kaydına alınarak, haklarında gerçek olmayan iddiaları kabul etmeye zorlanmıştır” diye konuştu.
‘AVUKATIN SESİ KESİLİRSE YURTTAŞIN SESİ KESİLİR’
Her gün avukatların fiziksel ve sözlü şiddete maruz kaldığını da söyleyen Köroğlu, “Meslektaşlarımız haciz mahallinde, adliyelerde ve karakollarda her türlü şiddet ve baskıya maruz kalmaktadır. Daha dün, 23 Ocak 2025 tarihinde açıklanan ve 2025-2029 yıllarını kapsayan Adalet Bakanlığı Yargı Reformu Strateji Belgesi’nde de avukata yönelik şiddet ve tehdide ilişkin herhangi bir başlığa yer verilmemiş olması, mesleğimiz ve adalet adına büyük bir eksikliktir. Ama ne itibarımızı ne de onurumuzu bizden alamayacaklar. Bizleri susturamayacaklar; çünkü farkındayız ki avukatın sesi kesilirse yurttaşın nefesi kesilir. Biz buna izin vermeyeceğiz” şeklinde konuştu.
Köroğlu, Tahir Elçi’yi ve katledilen meslektaşlarını anarak konuşmasını sonlandırdı.
MÊRDÎN
Mêrdîn Barosu, baro binası önünde açıklama yaptı. Çok sayıda avukatın katıldığı açıklamada konuşan baro yöneticilerinden Azad Abdan, “Ülkemizde, avukatlar dosya takibi nedeniyle hedef alınıyor, öldürülüyor, yaralanıyor, tehdit ve hakaretlere uğruyor, baskı ve engellemelerle karşılaşıyor” dedi. Saldırıların yalnızca avukatlara değil, aynı zamanda yargının temel unsurlarından biri olan savunmaya, adil yargılanma hakkına ve adaletin sağlanmasına yönelik saldırılar olduğunu vurgulayan Abdan, “Avukatlar, mesleki faaliyetleri nedeniyle en fazla risk altında bulunan meslek grupları arasında ilk sıralarda yer almaktadır” diye konuştu.
Hükümetin avukatlık meslek kanununda gerekli iyileştirmeleri yapmamasının avukatların hedef alınmasında ön açısı olduğunu kaydeden Abdan, “Mesleğini yerine getirirken baskı gören, engellenen, tehdit edilen, hakarete uğrayan ve fiziksel şiddete maruz kalan avukatların korunmasını sağlayacak politikalar ve yasal düzenlemeler acilen hayata geçirilmeli ve failler hakkında öngörülen cezalar ağırlaştırılmalıdır” dedi.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***