CUMALİ ÖNAL | HABER ANALİZ
Türkiye’de DEM heyetinin Devlet Bahçeli’yi ziyaret etmesiyle eş zamanlı olarak ABD güçleri yaklaşık 6 yıl önce terk ettiği Suriye’nin Türkiye sınırındaki kenti Kobani’ye geri dönmeye başladı. Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) perşembe sabahı, ABD güçlerinin ‘Suriye’nin kuzeydoğusunda SDG kontrolündeki bölgelere çimento blokları taşıyan 50 kamyonluk bir konvoyu getirdiğini’ yazdı.
SOHR kaynaklarına göre bu, ‘ABD güçlerinin bölgedeki artan güvenlik ve askeri gerginlik ışığında Kobani’de üslerini güçlendirme ve yeni bir askeri üs kurma çabalarının bir parçası.’
Konuyla ilgili olarak şu ana kadar ne ABD’den, ne de Türkiye’den herhangi bir açıklama yapılmadı. Ancak ABD’nin son hamlesinin özellikle Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) milislerinin, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) kontrolündeki Tişrin Barajı ve Karakuzak Köprüsü’nü ele geçirme girişimlerinden sonra gelmesi dikkat çekiyor.
ABD, yeniden seçilen ABD Başkanı Donald Trump’in birinci döneminde Suriye’deki birliklerinin çoğunu geri çekmiş, sadece 900 askerden oluşan bir birliği IŞİD ile mücadele çerçevesinde SDG‘nin kontrolündeki bölgelerde konuşlandırmıştı.
ABD’nin temel sorunu; İsrail’in güvenliği!
Ancak 8 Aralık‘ta Beşar Esad rejiminin resmen devrilmesi ile birlikte ABD, Suriye’deki birliklerinin sayısını bir anda 2 bine çıkardığını duyurmuştu.
Trump, daha önceki açıklamalarında Suriye’deki iç savaşa atıfta bulunarak ABD’nin bu savaşa dahil olmayacağını söylemişti. Fakat Suriye’nin defacto gücü konumundaki HTŞ’nin El Kaide geçmişi, ülkenin geleceği konusundaki belirsizlik, Esad rejimi gibi İsrail açısından kontrol edilebilir bir düşmanın ortadan kalkması ile İsrail’in güvenlik endişelerini artmasının ABD’nin bölgeye yeniden çekebileceği yorumlarına yol açıyor.
ABD’nin Rusya’ya bıraktığı bölgedeki üslerine geri dönmesi Türkiye açısından çok da kabul edilebilir bir durum değil. Öncelikli olarak Türkiye’nin Kobani başta olmak üzere SDG’nin kontrolündeki bölgelere yönelik operasyonlarda ABD’den izin alması gerekecek.
Türkiye daha önce de Fırat Kalkanı ve Afrin operasyonlarında Rusya’dan izin alarak bölgeye girebilmişti. Trump’lı ABD’nin bundan sonraki süreçte Türkiye’nin daha ileri giderek başta Kobani olmak üzere diğer bölgelere girmesine izin verip vermeyeceği bilinmiyor.
SMO birliklerinin Menbiç’i ele geçirmesinden sonra gözünü diktiği Tişrin Barajı, Menbiç’in yaklaşık 30 km güneydoğusunda bulunuyor ve Kobani başta olmak üzere bölgenin elektrik ihtiyacını karşılıyor. Karakuzak Köprüsü ise SDG tarafından Kobani’nin en önemli savunma hattı olarak değerlendiriliyor.
Kürtler endişeli, ortam gergin!
Köprüye yakın bir noktada Süleyman Şah türbesinin eski yeri bulunuyor.
Türkiye daha önce türbenin aynı yere geri getirilmesi konusunda talepte bulunmuş, SDG bu talebi olumlu karşılamıştı. Ancak SDG daha sonra Türkiye’nin türbenin bulunduğu yere askeri bir üs inşa etmek istediğini öne sürmüştü.
Suriye’de SDG ve Türkiye destekli SMO arasındaki tansiyonun yükseldiği, aynı zamanda DEM heyetinin Abdullah Öcalan’ın mesajını Bahçeli’ye ilettiği bir dönemde bölgeye konuşlanacak bir ABD’nin dengeleri ne şekilde değiştereceği şimdilik bir soru işareti.
Ancak aynı zamanda Kürt sorununa şahin bakışıyla bilinen Bahçeli’nin bir anda ‘güvercine’ dönüşmesinin bölgeye ne gibi etkiler meydana getireceği de büyük bir muamma.
Bilinen bir gerçek var; o da Kürtlerin, ABD ile Erdoğan-Bahçeli koalisyonu ekseninde dönen top çevirmelerden büyük bir endişe duydukları.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***