ÊLIH – Kayyım atanması eylemlerinde gözaltına alınıp tutuklanan ve geçtiğimiz günlerde tahliye edilen Yusuf Kaya, polislerin “Valiyi çağırdın he, valinin sana özel selamı var” diyerek işkenceyi sürdürdüklerini söyledi. Kaya, zulme karşı direneceklerini söyledi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) yönetimindeki Êlih Belediyesi’ne kayyım atanmasını protesto eden çok sayıda kişi polisler tarafından darp edilerek gözaltına alındı. Bunlardan Yusuf Kaya isimli genç 7 Kasım’da çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Batman T Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderilen Kaya, gözaltına alındığı süreçte polis işkencesine maruz kaldı.
Kaya, gözaltına alınmadan önce belediye önünde söylediği, “İradeye gasp yapacaksanız neden bu seçimler? Gücün yetiyorsa burayı kazansana… Halkın içinde mücadelemizin sesini duyacaksınız. Yüreğin yetiyor mu? Bir gelsene buraya? Öyle belediyeye girerek, saklanarak, bir yere varılmaz. Korumalarla bir yere varılmaz. Geleceksin halkın içerisine gireceksiniz. Seçimleri yapıyorsunuz, halkın iradesini gasp ediyorsunuz. Böyle bir şey olmaz. İsrail sizden daha iyidir” sözleriyle gündem olmuştu.
Polis ve valilik korumalarının darp ettiği Kaya, Batman T Tipi Cezaevi’nden 31 Aralık’ta tahliye oldu. Kaya, gözaltına alınırken hastanede, emniyette ve cezaevinde yaşadıklarını ajansımıza anlattı.
‘İKİ KELEPÇE TAKILDI’
Tutuklanmasının üzerinden 2 ay geçmesine rağmen yüzündeki darp izleri geçmeyen Kaya, iradelerine sahip çıkmak için 4 Kasım günü belediye önüne gittiklerini söyledi. Yasal hakları olan protesto hakkını kullanırken işkenceye maruz kaldığını anımsatan Kaya, “4 Kasım günü halkın iradesine gerçekleştirilen bir darbe ile gözümüzü açtık. Tepkimizi göstermek için belediye önüne gittik. Burada polisin saldırısına maruz kaldık. Bu saldırı sonrası bir binaya girdik. Binadan çıktığımda ben ve iki arkadaşım birlikte sokağa girdik. Polisler 3 yerden çevremizi sarıp üzerimize çullandılar. 10 polis üzerime atlayarak işkence etmeye başladı. Tekme, tokat, yumruk, küfür ve hakaretlerde bulundular. ‘Valiyi çağırdın he valinin sana özel selamı var’ deyip bana işkence etmeyi sürdürdüler. Ardından belediyeye kadar yerde sürükleyip götürdüler. Belediyenin yanındaki otoparkın olduğu yerde, özel harekat, TEM, diğer polisler sıraya girip beni dövdüler. Bende yüzümü korumak için elimi siper ettim. Bu sefer iki kelepçe ile ellerimi çok sıkı bir şekilde bağladılar. Neredeyse kan dolaşımı durmuştu” dedi.
‘GELEN GEÇEN ‘VALİNİN SELAMI VAR’ DİYEREK, İŞKENCE ETTİ’
Kaya, gelen geçenin valinin “selamı var” diyerek kendisine işkence ettiğini belirterek, “Normalde bir kelepçe ile ellerimi bağlamaları gerekiyordu ancak iki kelepçe ile kan dolaşımını engelleyecek şekilde sıkı bir şekilde bağladılar. Kıpırdayamaz durumdaydım. Burada Ranger tipi araçtan inen sivil polisler ‘Valinin selamı var’ deyip tekme-tokat bana işkence etmeye başladılar. Bunlar valinin korumasıydı. Burada domuz bağı ile bağlanmış bir şekilde hareket edemez halde tutuluyordum. Gelen geçen ‘Valinin selamı var’ deyip, işkence ediyordu. TOMA’nın sıktığı sudan kaynaklı ıslanmıştım. Ayakkabımı çıkarıp, parmaklarıma ayakları ile basıyorlardı. Onun acısı büyüktü. 1 saatten fazla burada bekletildik” diye belirtti.
DARP İZLERİNE RAĞMEN DOKTOR ‘BİRŞEYİ YOK’ DEDİ
Sağlık kontrolü için İluh Devlet Hastanesi’ne götürüldüğünü kaydeden Kaya, “Buraya götürüldüğümüzde bir hemşire, ‘Bu şekilde bakamayız, durumu çok kötü’ dedi. Polisler daha sonra 2’inci katta bulunan doktorun odasına götürdüler. Her yerim yara bere içinde ve yüzüm şiş olmasına rağmen buradaki doktor, ‘Bir şeyi yok götürün, gözündeki kan geçididir’ dedi. Muayene dahi etmedi. Sonrasında beni emniyette götürdüler ve polisler, ‘Yusuf Kaya’yı size özel olarak getirdik’ dedi. Araya avukatın girmesi ile işkence durdu. Burada bir şey yapamadılar. Avukatların gitmesini beklediler. Avukatlar gitseydiler, bize işkence etmeye devam edeceklerdi. Ağzımın için yara bere içinde olduğu için nezarethanede kaldığım 3 gün boyunca yemek yiyemedim. Ardından bizi adliyeye sevk ettiler. Savcı ifademize dahi başvurmadan tutuklamaya sevk etti. Mahkeme de tutuklama kararı verdi” diye konuştu.
‘ÇIPLAK ARAMAYA MARUZ KALDIM’
Cezaevine “Ölürüm Türkiye” şarkısı eşliğinde götürüldüklerini kaydeden Kaya, cezaevinde ise çıplak aramaya maruz kaldıklarını söyledi. Gözaltı, emniyet ve adliyede yaşanan hukuksuzluğun cezaevinde de devam ettiğini söyleyen Kaya, “Bizi adli tutukluların yanına koydular. İtirazlarımızı kabul etmediler. Burada ailem ile görüntülü telefon konuşması yaptığım sırada zafer işareti eşliğinde ‘her bijî’ dediğim için hakkımda soruşturma açıldı. Ailem ile telefonda konuştuğumda eşbaşkanımız Gülistan Sönük oradaydı onunla konuştuğumda telefon kesildi” ifadelerini kullandı.
‘ANNEMİN ZILGITLARI KULAKLARIMIZI ÇINLATIYORDU’
Cezaevinde oldukları süreçte kente yaşanan direnişin moral ve motivasyonlarını diri tuttuğunu belirten Kaya, “Cezaevindeyken annem sürekli alandaydı. Zılgıtlarının sesi kulağımız da çınlıyordu. Kent halkı büyük direndi. Kayyımda biraz onur varsa halkın olanını halka geri verir ve o koltuğu bırakır. Bu halk rekor bir oy ile eşbaşkanlarını seçti. Buna saygı duyması gerekiyor. Bu direnişi bırakmayacağız. Belediyemizi alana kadar direneceğiz. Yok öyle halkın iradesini gasp edip o koltukta oturmak. Biz bunları kabul edecek halk değiliz. Bilsinler bunu…” diye konuştu.
SUÇ DUYURUSU
Gözaltına işkence eden polisler, tedavi etmeyen doktor ve talimatı verenler hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını kaydeden Kaya, işkencecilerin peşini bırakmayacaklarını söyledi.
MA / Fethi Balaman
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***