BM İnsan Hakları Savunucuları Özel Raportörü Mary Lawlor, başta Avukat Turan Canpolat olmak üzere hukuksuzca cezaevinde tutulan 9 insan hakları savunucusu hakkında açıklamada bulundu.
Lawlor, keyfi bir şekilde tutuklanan ve adil olmayan yargılamalar sonucunda terörle bağlantılı uydurma suçlamalarla mahkum edilen 9 önde gelen insan hakları savunucusu ve avukatın Türkiye’de uzun süreli tutukluluk hallerinin devam etmesinden derin endişe duyduğunu belirtti.
Lawlor, “Türkiye’nin terörle mücadele yasalarını, insan hakları savunucularını ve hükümet politikalarını eleştiren barışçıl sesleri hedef almak ve susturmak için kullanmasını ve onları uzun hapis cezalarına mahkum etmesini endişe verici buluyorum. Bu durum Türkiye’nin uluslararası insan hakları yükümlülüklerine aykırıdır” dedi.
Lowler, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) bünyesinde çalışmalar yürüten insan hakları savunucuları Barkın Timtik, Aytaç Ünsal, Özgür Yılmaz, Behiç Aşçı, Engin Gökoğlu, Süleyman Gökten, Selçuk Kozağaçlı ve Oya Aslan’ın yanı sıra Ocak 2016’da bu yana 9 yıldır cezaevinde tutulan Avukat Turan Canpolat için Türkiye’ye mektuplar gönderdiğini söyledi.
Özel rapotör, Turan Canpolat’ın, hakkında herhangi bir disiplin kararı olmamasına rağmen, neredeyse üç yıldır hücre hapsinde tutulmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.
Lawlor’un açıklaması terörle mücadelede insan hakları Özel Raportörü Ben Saul ve yargıç ve avukatların bağımsızlığı Özel Raportörü Margaret Satterthwaite tarafından da desteklendi.
TURAN CANPOLAT KEYFİ ŞEKİLDE CEZAEVİNDE TUTULUYOR
Malatya Barosu’nun saygın savunma avukatlarından Turan Canpolat, 27 Ocak 2016 tarihinde tutuklanmasının ardından yaklaşık 9 yıldır cezaevinde tutuluyor.
Elazığ Cezaevi’nde keyfi olarak tutulan Avukat Turan Canpolat’ın şartlı tahliye talepleri geçtiğimiz yıldan bu yana keyfi olarak reddediliyor. 2016’nın ocak ayından bu yana tutuklu bulunan tecrübeli avukata, 2022 yılının temmuz ayında denetimli serbestlik hakkı da verilmemişti.
20 Kasım 2017’de Malatya 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından mesleğini yaptığı için “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla 10 yıl hapis cezasına çarptırılan Avukat Turan Canpolat, yatar süresini doldurmasına rağmen Elazığ Cezaevi İdaresi’nin keyfi ve hukuksuz uygulaması nedeniyle tahliye edilmiyor.
Canpolat, bir müvekkilinin evindeki polis araması sırasındaki usulsüzlükleri kaydederek polisin görevi kötüye kullanmasına itiraz etmişti. Saatler sonra, müvekkilinden zorla alınan ve daha sonra yetkililer tarafından tahrif edildiği kanıtlanan bir ifadeye dayanılarak uydurma suçlamalarla tutuklanmıştı.
Canpolat, 15 Temmuz 2016 sözde darbe girişiminin ardından terör örgütü üyeliğinden 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Sözde darbe girişimi olduğunda Canpolat 6 aydır cezaevinde bulunuyordu.
Aynı davada adı geçen diğer sanıklar beraat ederken, Canpolat Elazığ Cezaevi’nde sık sık hücre hapsinde tutulmaya devam ediyor.
Canpolat için hapis cezası, şartlı tahliye reddi ve keyfi disiplin cezaları ile daha da ağırlaştı. İyi halden dolayı açık cezaevine nakledilmesi uygun görülmesine rağmen, kendisinden suçu kabul ettiğine dair bir belge imzalaması istenmişti. Canpolat, yasal ve etik gerekçelerle belgeyi imzalamayı reddettiği için serbest bırakılmıyor ve hücrede tutulmaya devam ediliyor.
ULUSLARARASI DESTEK MEKTUPLARI GELİYOR
Avukat Turan Canpolat’ın içerisinde bulunduğu hukuksuzluktan rahatsız olan farklı ülkelerdeki barolar, sivil toplum kuruluşları ve meslektaşları Elazığ Cezaevi İdaresi’ne mektuplar yolluyor.
Son olarak, Fransa Lyon Barosu Başkanı Turan Canpolat’a destek mektubu gönderdi ve cezaevi idaresinden avukatın derhal serbest bırakılmasını istedi.
Association Défense Sans Frontières – Avocats Solidaires, Observatoire International des Avocats (OIAD), Consiglio Nazionale Forense (İtalya Barolar Birliği) ve pek çok baro da Avukat Canpolat için özgürlük istedi.
Avrupa Barolar Konseyi (CCBE) de 2020 ve 2021 yıllarında Canpolat için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve Anayasa Mahkemesi’ne iki mektup göndermişti.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***