Gabonlu Dina’nın Karabük’te şüpheli şekilde ölümüne ilişkin görülen davada yarın karar bekleniyor. Ailenin avukatı Berfin Karaşah, “Gelinen aşamada talebimiz sanığın hak ettiği cezayı alması, tutukluluk halinin devam etmesi ve sanıkla birlikte Dina’nın ölümünden sorumlu olan tüm sorumluluların ortaya çıkarılarak yargılanmasıdır” dedi.
Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga, Karabük’te şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. Dina’nın cansız bedeni 26 Mart 2023 günü Filyos Çayı’nda bulunmuştu.
ANKA’dan Esra Tokat’ın haberine göre; 17 yaşındaki Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga’nın ölümüne ilişkin görülen davanın yedinci duruşması Karabük 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Duruşmada karar çıkması bekleniyor.
Savcılık, esas hakkındaki mütalaasında “…maktulün bir anda aracın kapısını açarak koşar vaziyette orta refüjde bulunan tellerden atladığı ve karşı şeride geçtiği, buradan da yol kenarında bulunan demir korkulukların üzerinden atlayarak kaçmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu kapsamda tanık Mustafa Yazar’ın beyanından anlaşılacağı üzere maktulenin arabadan inerek sanıktan kurtulmaya çalıştığını, yolu karşısına geçmek üzere koştuğunu gördüğü hususu maktule araç içerisinde cinsel amaçla saldırdığının değerlendirildiği, maktulenin dere yatağına inmesinden sonra, sanığın ilk ifadesinde, yoldan geri dönerek ikametine gittiğini beyan etmesine karşın, daha sonra elde edilen kamera görüntülerinde maktulun indiği yere aracıyla giderek yaklaşık 6-7 dk boyunca kalması…” gerekçesiyle dosya kapsamında tek tutuklu sanık Dursun Acar’ın “cinsel saldırı” ve “olası kastla öldürme” suçundan cezalandırılmasını istemişti.
“Can havliyle kaldığı Han Apartmanı’nın bosrumundan yalın ayak, istinat duvarlarından atlayarak kaçtı”
Yarın görülecek duruşma öncesi ANKA Haber Ajansı’na konuşan avukat Berfin Karaşah, soruşturma sürecindeki ihmallere değinerek şunları söyledi:
“Dina öldürüldüğü gece can havliyle kaldığı Han Apartmanı’nın bodrumundan yalın ayak, istinat duvarlarından atlayarak kaçtı. Kaçmasının öncesinde iki erkek tarafından bodrumun içine çekilmeye çalışıldığına dair görgü tanığı başta olmak üzere tüm deliller orada maruz bırakıldığı bir saldırıdan kaçtığını bize gösteriyor. Sonrasında ise sanık Dursun Acar’ın aracına biniyor ve araç içerisinde cinsel istismar fiillerine maruz bırakılıyor. Bunun üzerine kamera görüntülerine de yansıdığı şekilde seyir halinde iken araçtan inmeye çalışıyor. İşlek bir yolda kendini karşıya atarak Araç Çay’nın kenarına iniyor. Dursun Acar kendisini buradaki tali yola girerek takip ediyor ve neticede öldürüyor.
“AYM başvurumuz halen sonuçlanmadı”
Soruşturmanın başından beri Dina’nın öldürüldüğü gece yaşanan olayların bir bütün olarak değerlendirilmesi ve bu yönde etkin bir soruşturma yürütülmesini talep ediyoruz. Dina’nın ve hatta Karabük’teki göçmen kadınların yaşadıkları sistematik ırkçılığın ve erkek şiddetinin gözler önüne serilmesiyle ancak bu dosya özelinde de hakikate ulaşılabileceğini düşünüyoruz. Olay günü bodrumda yaşananlar ve Dina’nın sanığın arabasına binmesi sonrasında yaşananlar iki ayrı olay olarak ele alındığı için sanığın diğer şüphelilerle olan ilişkileri gibi önemli hususlar aydınlatılmaksızın soruşturmada yer alan şüphelilerden yalnızca Dursun Acar hakkında iddianame düzenlendi ve kalan tüm şüpheliler için takipsizlik kararı verildi. Takipsizlik kararına dair itirazımızın da reddedilmesi üzerine etkin soruşturma yükümlülüğünün ihlal edilmesi nedeniyle Anayasa Mahkemesi’ne yaptığımız başvuru ise halen sonuçlanmadı.
“Soruşturma ve kovuşturma aşamalarında olayın ağırlığı gözetilerek buna uygun bir tahkikat yürütülmediği kanaatindeyiz”
Kovuşturma aşamasında tahkikatın derinleşmesine yönelik birçok talebimiz yine reddedildi. Dina’nın sanığın aracından indiği, sanığın Dina’yı engellemeye çalıştığı ve Dina’nın koşarak kaçtığına ilişkin doğrudan görgüye dayalı bilgisi bulunan tanığın dahi mahkeme huzurunda dinlenebilmesini sağlamak neredeyse bir yılımızı aldı. Dolayısıyla soruşturma ve kovuşturma aşamalarında olayın ağırlığı gözetilerek buna uygun bir tahkikat yürütülmediği kanaatindeyiz. Yaklaşık iki yılın ardından 17 Aralık’ta karar duruşması safhasına geldik. İstanbul, Ankara ve birçok başka şehirden kadınlar Dina için adalet talebiyle yine Karabük’e gelip patriyarka ve ırkçılığa karşı göçmen kadınlarla dayanışma iradesiyle duruşma salonunu dolduracaklar. Gelinen aşamada talebimiz sanığın hak ettiği cezayı alması, tutukluluk halinin devam etmesi ve sanıkla birlikte Dina’nın ölümünden sorumlu olan tüm sorumluluların ortaya çıkarılarak yargılanmasıdır.”