Merkez Bankası’nın faiz indirimi ve asgari ücret zammının ardından değerlendirmelerde bulunan yatırım bankası Deutsche Bank, yılın başındaki yüksek enflasyon ivmesi, kış aylarında mevsimsel olarak artan döviz ihtiyacı ve enflasyon görünümüne ilişkin artan belirsizliğe işaret etti.
Yatırım bankası Desutche Bank, Merkez Bankası’nın son toplantısında aldığı 250 baz puanlık faiz indiriminin ardından bir değerlendirme yazısı paylaştı. PPK toplantısında politika faizinin yüzde 47,5 olarak belirlenmiş olmasının 2024 Mart ayından bu yana %50’lik faiz oranının korunmasının ardından bir gevşeme döngüsünün başlangıcına işaret ettiğine dikkat çeken banka yazısında, “TCMB’nin 2025 yılında PPK toplantı sayısını 12’den 8’e indireceğini duyurması ve böylece gevşeme döngüsü sırasında her bir toplantı başına daha büyük ayarlamalar yapabileceği düşünüldüğünde, bu büyük indirim daha az şaşırtıcı. Buna ek olarak, asgari ücret kararında (geçen yılın aksine) yukarı yönlü bir sürpriz olmaması, TCMB’nin gevşeme döngüsüne biraz daha agresif bir indirimle başlaması için bir başka faktör olabilir.” değerlendirmesinde bulundu.
Faiz koridorunun 300bps’den 150bps’ye daraltılmasının, TCMB’nin efektif politika faizini ayarlama esnekliğini sınırladığını ve gelecekteki faiz kararlarında daha temkinli bir yaklaşıma işaret ettiğini savunan Deutsche Bank, bu durumun PPK toplantı sayısının azaltılmasıyla birlikte politika çerçevesinde daha şahin bir eğilime işaret ettiğine de dikkat çekti.
Mart toplantısında ara, sonrasında 250’şer baz puan indirim
Asgari ücret artışının kendi öngörüleri çerçevesinde gerçekleştiğini belirten Deutschebank, 2025 yıl sonu için yüzde 25.4 enflasyon tahminini ve yüzde 30 politika faizi tahminini korudu. Ancak, TCMB’nin gelecekteki politika kararlarında veriye bağlı yaklaşıma yaptığı vurgu göz önüne alındığında, gevşeme döngüsünün kolay bir süreç olmayabileceğine dikkat çekti. Deutsche Bank değerlendirmesinde, “Yılın başındaki yüksek enflasyon ivmesi, kış aylarında mevsimsel olarak artan döviz ihtiyacı ve enflasyon görünümüne ilişkin artan belirsizlik, TCMB’yi 1. çeyrekte daha temkinli olmaya teşvik edebilir. Bu nedenle, Ocak ayında politika faizini %45 olarak belirleyen TCMB’nin Mart ayında faiz artırımına ara vermesini bekliyoruz. Birinci çeyrekten sonra, gevşeme döngüsünün toplantı başına 250 baz puanlık bir hızla devam etmesini ve politika faizinin 2025 yılı sonunda %30’a ulaşmasını bekliyoruz. Ancak, TCMB’nin veriye bağlı yaklaşımı göz önüne alındığında belirsizlik yüksektir. Enflasyon dinamiklerinin gelişimi, küresel risk iştahı ve yerel yatırımcıların portföy tercihleri, önümüzdeki dönemde indirimlerin zamanlaması ve boyutu açısından kilit önem taşıyacaktır” dedi.