ANKARA – Savaş bütçesinin yüzde 65 arttığına dikkat çeken DEM Parti Milletvekili Öznur Bartın, iktidara Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırılardan vazgeçerek halklarla barışçıl bir diyalog geliştirmesi çağrısı yaptı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Colemêrg Milletvekili Öznur Bartın, Meclis’te görüşülen 2025 Yılı Merkezi Bütçe Kanun Teklifi görüşmelerinde konuşma yaptı.
Öznur Bartın, “Tarihsel olarak bakıldığında; ulus devlet homojen bir yapı oluşturma amacı güderek toplumların içindeki farklılıkları bir arada tutmayı değil yok saymayı tercih etmiştir. Ulus devletler çoğunluğun kimliğini ve ideolojisini benimsemiş, farklılıkları dışlamış ve halkları birbirine karşı kışkırtan bir yapıya bürünmüştür. Ulus devletin kendini eşitlik ve adalet söylemleriyle meşrulaştırmaya çalıştığı bir dönemde aslında ekonomik ve toplumsal güç ilişkilerini kutsal hâle getirmesi bu yapıyı, toplumların özgürlüklerini sınırlayan bir düzen hâline getirmiştir ancak burada demokratik ulus anlayışı devreye girmektedir. Sadece bir ulus değil, adaletin, eşitliğin ve özgürlüğün egemen olduğu bir toplumun yapısının temellerini atmayı hedefler. Bu anlayış, toplumsal farklılıkları bir zenginlik olarak görür. Bu farklılıkları birleştirerek toplumsal barışı kurmayı amaçlar. Herkesin kimliğine, diline, inancına saygı gösterir. Aynı zamanda toplumların nasıl daha eşit, özgür ve barışçıl yaşayabileceklerine dair bir yol haritasıdır” dedi.
‘KAYNAKLAR REFAH YERİNE SAVAŞA HARCANIYOR’
Savaş bütçesinin önceki yıla göre artırıldığını belirten Öznur Bartın, “Savaş bütçesinin bir önceki yıla göre yüzde 65 arttırılması, hükûmetin kaynakları barış ve refah yerine savaşa harcadığını gözler önüne sermektedir. Kuzey ve Doğu Suriye’de Kürtler, Araplar, Ermeniler, Türkmenler ve Süryanilerin öncülüğünde kurulan Suriye Demokratik Güçleri halkların bir arada yaşayabileceği demokratik bir model geliştirmiştir. Ancak bu model Türkiye ve IŞİD artığı gruplar tarafından sürekli olarak hedef alınmaktadır” diye belirtti.
‘BİR AN ÖNCE VAZGEÇMELİ’
Türkiye’nin bir an önce yanlıştan vazgeçmesi gerektiğini kaydeden Öznur Bartın, “Bölgedeki halklarla barışçıl bir diyalog geliştirmeli, savaş ve çatışma yerine halkların özgürlüğünü savunmalıdır. Kürt sorununda da barışçıl bir çözüm ve savaş harcamalarının sınırlandırılması, ülke ekonomisini rahatlatacak ve yurttaşlarımızın temel ihtiyaçlarını karşılayacak bir bütçeyi mümkün kılacaktır. Toplumsal dayanışmayı güçlendirmek ve demokratik mücadeleyi büyütmek savaş ve yoksulluk döngüsünü kırmanın tek yoludur. Ortadoğu’nun yeniden dizayn edildiği, savaş çemberinin yanı başımızda olduğu, masumların ve mazlumların faşizmi kurumsallaştıranlar yüzünden hayatını kaybettiği bu süreçlerde en kutsal görev ve sorumluluk barıştır. ‘Baldıran zehri içerim.’ diyenlerin pratikte somut adımları atmasının zamanı gelmedi mi?” diye sordu.
‘BARIŞTAN YANA CESUR ADIMLAR ATILMALI’
Öznur Bartın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Daha kaç bin insanın ölmesini bekliyorsunuz? Faşizmi kurumsallaştırmak, otoriterleşmek kendi sonunu getirmek değil midir? Ortadoğu’daki dikta rejimlerinin bir bir devrildiği bu yüzyılda devlet de devlet aklı da barıştan yana somut, cesur adımlar atmalıdır.”
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***