Serbest Görüş Haber Merkezi
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, iktidarın kayyım uygulamalarına tepki göstererek, “Halkın iradesi ayaklar altına alınıyor” dedi.
Avrupa Birliği Bölgeler Komitesi (ABBK) Türkiye Çalışma Grubu Toplantıları’nın 31’incisi Şişli Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşti.
Programda konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Yerel siyaset, ulusal siyasetin altında, hiyerarşide ikinci sınıf bir siyaset alanı asla değil. Yerel yönetimler, halka en yakın yönetim birimleri olarak, onların beklentilerini, ihtiyaçlarını, kaygılarını ve kızgınlıklarını biliyor; sadece bugünün değil, geleceğin sorunlarına da somut ve pratik çözümler üretiyor. Örneğin; 16 milyonluk İstanbul’da, çocuğunu bırakacak yer bulamadığı için iş hayatına katılamayan annenin ihtiyacı olan kreşler de gelecek kuşaklar için hayati önem taşıyan yeşil alanlar ve sürdürülebilir ulaşım da bu hayati çözümlerin arasında. Bu sorumlulukları yerine getirmek için, ulusal ve yerel yönetimler arasında sağlıklı bir diyalog ve etkileşim olması gerekirken, üzülerek görüyorum ki, siyasi çıkarlarını her şeyin üstünde görenler, toplumsal ortak faydaya zarar vermekten çekinmiyorlar” dedi.
“Halkın demokrasiye olan inancı ve temsil gücü büyük zarar görüyor”
“Türkiye’nin politik haritasını yeniden çizen ve ana muhalefet partisi CHP’yi birinci parti yapan Mart 2024 yerel seçimlerinden bu yana, 8 belediye başkanı görevinden alındı ve yerlerine kayyım atandı” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“Hepsi muhalefetten olan bu başkanlar arasında, Türkiye’nin en büyük ilçe belediyesi olan Esenyurt’un başkanı Profesör Ahmet Özer ve kadim kent Mardin’in belediye başkanı, tecrübeli ve barışsever politikacı Ahmet Türk de var. Demokrasiye ve hukuka aykırı bu uygulamalarla, halkın iradesi ayaklar altına alınıyor; yerel demokrasi çiğneniyor, en kötüsü de halkın demokrasiye olan inancı ve temsil gücü büyük zarar görüyor. Seçilmiş bir belediye başkanının, daha hakkında sonuçlanmış bir yargı kararı bile yokken, görevden alınıp, yerine İçişleri Bakanlığı’na bağlı bir vali ya da başka bir görevlinin atanması hangi hukuk ve demokrasi anlayışına sığar? Oysa ulusal yönetimler, yerel yönetimlere çelme takmak yerine, onlarla iş birliği yaparak, ulusal kalkınmayı, iyi yönetişimi ve demokratik katılımı yerelden beslemelidir.”