TARKAN TEKTEN | HABER ANALİZ
25 Aralık günü Baltık Denizi’nde şüpheli bir kaza meydana geldi. Finlandiya ve Estonya arasında enerji erişimi sağlayan Estlink 2 elektrik nakil kablosundaki akım bir anda durdu. Estonya’da enerji krizi had safhaya çıktı. Finlandiya açıklarında yaşanan bu gelişme gözleri bir anda bu bölgeye çevirdi. Sabotaj iddiaları dillendirildi. Rus yükü taşıyan bir tankere el konuldu. Bu arada 2022 yılından bu yana Baltık Denizi altında bulunan 40 kadar enerji ve iletişim kablosuna yönelik 4 sabotaj vakası yaşandığını da hatırlatalım.
Finlandiya Cumhurbaşkanı Aleksander Stubb, son zamanlarda Baltık Denizi bölgesinde kablo ve enerji boru hatlarında yaşanan arızaların kaza veya tesadüflerle açıklanamayacağını belirtti. Aleksander Stubb, “Son zamanlarda Baltık Denizi bölgesinde kablo ve enerji boru hatlarında yaşanan arızaların kaza veya tesadüflerle açıklanması mümkün değil.” dedi.
Estonya İçişleri Bakanı Lauri Läänemets de benzer ifadeler kullandı. Açıklamaların hemen ardından Estlink 2 hattına yönelik sabotaj iddiaları ağırlık kazanmaya başladı.
Noel günü yaşanan kazadan Rusya bağlantılı Cook Adaları bandıralı Eagle S petrol tankeri sorumlu tutuluyor. Eldeki veriler kazanın meydana geldiği saatlerde Eagle S tankerinin bölgede bulunduğunu ve rotasının dışına çıkarak bazı şüpheli manevralar yaptığını gösteriyor. Veriler denizcilik sitesi Marinetrafic web sitesine ait.
Rus yükü taşıyan tankere el konuldu
Kabloda hasar meydana gelmesinin hemen ardından Finlandiya Sahil Güvenlik gemisi harekete geçerek bölgede hareket eden şüpheli tankeri yakın takibe aldı. Ardından ağır silahlarla donatılmış özel harekat polisi Finlandiya Sınır Muhafızları’na ait bir helikopter ile içinde 35 bin ton yakıt bulunan tankere baskın düzenledi. Tanker Finlandiya Sahil Güvenlik Gemisi eşliğinde Porkkala şehri açıklarına getirildi.
Finlandiya Cumhurbaşkanı Aleksandır Stubb, tankere el konulduğunu ve mürettebatın da Finlandiya Sınır Muhafızlarına zorluk çıkarmadan işbirliğine yanaştığını belirtti.
Kazalar’ın (!) kronolojisi
2022 yılından bu yana Baltık Denizi altında bulunan 40 kadar enerji ve iletişim kablosuna yönelik 4 sabotaj vakası yaşandı. 2022 Eylül ayında Baltık Denizi altından geçen ve uzunluğu 1200 km bulan Kuzey Akım 1 ve Kuzey Akım 2 doğal gaz boruları patlamış ve olay ile ilgili olarak Rusya bağlantılı olduğu iddia edilen Çin bandıralı bir gemi sorumlu tutulmuştu. Çin Devleti uluslararası hukuku gerekçe göstererek olaydan kurtulmuştu.
8 Ekim 2023 te Finlandiya ve Estonya’yı birbirine bağlayan Baltic Connector doğal gaz ve fiber optik iletişim kabloları koptu. Kablolardaki hasar kısa sürede giderilse de faili meçhul kaldı.
18 Kasım 2024 Finlandiya ve Almanya’yı birbirine bağlayan C-Lion 1 veri kablosu kesildi. İsveç ve Litvanya arasındaki deniz altı kabloları da zarar gördü. Gözler Rus-Çin ittifakına çevrildi. Ancak bu da ispatlanamadı.
Son olarak da 25 Aralık 2024 tarihinde Estlink 2 enerji kablosuna iddiaya göre sabotaj düzenlendi. Olay ile ilgili soruşturma devam ediyor. Bu olaylar henüz net olarak aydınlatılamadı ancak konunun uzmanlarına göre veriler Rusya’nın gölge filosunu işaret ediyor.
Savaş deniz altına mı taşınıyor?
Baltık Denizi NATO ile Rusya arasındaki güç mücadelesinin yaşandığı en önemli bölgelerden birisi. Bu mücadelenin ardında Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliği sonrası Baltık Denizi’nin bir “NATO gölü”ne dönüşmesi yatıyor.
Teknoloji ileri seviyelere ulaşmış olsa da denizlerin altı henüz tam kontrol edilemeyen bir alan. Yapısı, derinliği, görünmezliği, yaşantının sınırlı olması ve sıvı bir ortam olması izlenmesini ve kontrol edilmesini zorlaştırıyor.
NATO, Baltık Denizi bölgesindeki gücünü arttırıyor
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Finlandiya Cumhurbaşkanı Aleksandır Stubb ile görüşmesinin ardından, Baltık Denizi’ndeki NATO varlığının artırılacağını açıklamıştı. Tüm bu gelişmeler, Baltık Denizi’nde enerji ve iletişim altyapısına yönelik tehditlerin giderek arttığını ve bu tür saldırıların bölgedeki jeopolitik güvenliği daha da karmaşık hale getirdiğini gösteriyor.
Baltıklar dışında Arktik bölgede de bazı hareketlilikler göze çarpıyor. Arktik bölgede Rusya’nın Sovyetler Birliği döneminden gelen bir üstünlüğü bulunuyor. NATO bu bölgedeki hareketliliği fark etti. Baltıklardan sonra ikinci güç mücadelesi Arktik bölgede yaşanacak gibi görünüyor.
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***