BM İnsan Hakları Komitesi, Türkiye’nin insan hakları uygulamalarına ilişkin kapsamlı bir incelemenin ardından sonuç gözlemlerini yayınladı. Komite üyeleri Türkiye’de sistematik olarak devam eden insan hakları ihlallerine dikkat çekti ve acil eylem için tavsiyelerde bulundu. Raporda, KHK’larla yapılan ihraçların ‘keyfi oluşturulan listeler’ üzerinden gerçekleştirildiğine değiniliyor. Terörle mücadele yasasının ‘kötüye’ kullanıldığı aktarılan raporda, ‘zorla kaybedilmelerin’ endişe verici boyutlara ulaştığı kaydediliyor. Gözaltındaki kötü muamele ve işkence konuları da raporda değinilen bir diğer başlık.
Solidarity with Others Derneği’nden konuyla ilgili yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
Toplu İhraçlar ve KHKlar
Komite, 2016 darbe girişiminin ardından devlet memurları, hâkimler, öğretmenler ve akademisyenlerin toplu olarak ihraç edilmesine ilişkin ciddi endişelerini dile getirmiştir. Genellikle Gülen hareketiyle bağlantılı oldukları iddiasıyla gerekçelendirilen bu ihraçlar binlerce kişiyi etkilemiş, bireyleri kariyerlerinden, sosyal konumlarından ve geçim kaynaklarından mahrum bırakmıştır.
Komite, bu tedbirlerin büyük ölçüde bireysel soruşturmalar ve kanıtlardan ziyade keyfi listelere dayandığı için şeffaflıktan yoksun olduğunu vurgulamaktadır. İhraç edilen pek çok kişi, adil ve tarafsız bir inceleme yapılmasının önündeki sistematik engeller nedeniyle kendilerini savunmak için başvurabilecekleri hiçbir merciye sahip değildir.
Terörle Mücadele Yasaları Kötüye Kullanılıyor
Komite, Türkiye’nin Gülen bağlantılı kişileri, gazetecileri, insan hakları savunucularını ve muhalif figürleri hedef almak üzere yaygın bir şekilde kötüye kullanılan geniş terörle mücadele mevzuatına dikkat çekmiştir. Türkiye’yi tanımları daraltmaya ve terörle mücadele yasalarının barışçıl aktivistlere karşı silah olarak kullanılmamasını sağlamaya çağırdı.
Zorla Kaybetmeler ve Yurtdışından Kaçırmalar
Komite, özellikle Gülen hareketiyle bağlantılı kişilerin, zorla kaybedilmesi ve yurtdışından illegal olarak Türkiye’ye getirilmesi olaylarına ilişkin derin endişe duyduğunu ifade etmiştir. Türkiye’nin Interpol Kırmızı Bültenlerini kötüye kullandığı iddiaları ve siyasi amaçlı iadeler de ciddi sorunlar olarak vurgulanmıştır.
Hareket Özgürlüğü Üzerindeki Kısıtlamalar
İnsan Hakları Komitesi, Türkiye’nin Gülen ile bağlantılı olduğundan şüphelenilen devlet memurları, akademisyenler ve öğrencilere seyahat yasağı getirmesini ve pasaportlarını iptal ederek bu kişilerin seyahat özgürlüğünü kısıtlamasını eleştirdi. Komite, temel hakların korunması için şeffaflık ve bağımsız bir temyiz süreci çağrısında bulundu.
Gözaltındaki ve Tutuklu Kadınlara Yönelik Muamele
Gülen hareketi ile bağlantılı tutuklu kadınlara yönelik cinsel şiddet vakaları da dâhil olmak üzere, toplumsal cinsiyete dayalı şiddette kaygı verici bir artış olduğu da vurgulanmıştır. Komite, Türkiye’yi kadınların korunması, gözaltında insani muamelenin sağlanması ve yeterli tıbbi ve psikolojik desteğin sunulması için kapsamlı tedbirler almaya çağırmıştır.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***