Türkiye, 1 Ekim’den bu yana DEM Parti’ye el uzatan ve akabinde PKK lideri Abdullah Öcalan’a yaptığı çağrıyla çıtayı yükselten MHP lideri Devlet Bahçeli’yi konuşuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan gelen cılız destek açıklamaları ve DEM Partili belediyelere kayyım atanmasıyla beraber “sözlerimin arkasındayım” vurgulu ifadeler kullanan Bahçeli, “görüş ayrılığı var” tartışmalarının gölgesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’la sürpriz bir görüşme gerçekleştirdi. Bu görüşmenin akabinde gözler Bahçeli’nin ilk grup konuşmasında yapacağı konuşmaya çevrilmişti. Bahçeli dünkü toplantıda “sözlerimin arkasındayım” ifadesini kullanmadığı gibi “görüş ayrılığı var” iddialarına ise sert bir yanıt verdi.
Bahçeli’nin konuşmalarının ne anlama geldiğini değerlendiren isimlerden biri olan gazeteci Ruşen Çakır, MHP liderinin şu konuşmasına dikkat çekti:
“Buradan bütün Kürt kardeşlerime sesleniyorum. PKK Kürtleri temsil edemez. Şimdi açıkça görüldü ki, bir adım ileri gitmek için yola çıkanları engellemeye çalışanlar vardır. Dün terörist başının yoldaşı olanlar, şimdi Amerika’nın uşağı olmuşlar. Biden’ın üvey evlatlarına, Türk milletinin asil evlatlarını kurban edemeyiz. Buna hakkımız yok. Gelin bir olalım, beraber olalım, hep beraber Türkiye olalım.”
Çakır, “Bahçeli’nin bu sözlerini, Öcalan üzerinden PKK’ya silah bıraktırma projesinin daha ilk aşamada başarısızlığa uğramakta olduğu şeklinde yorumluyorum. Diğer bir deyişle Bahçeli, Kandil’in İmralı çizgisine tabi olmaya yanaşmadığını, bölgedeki gelişmeleri gözeterek ve ABD-İsrail hattına yanaşarak elini güçlendirmeyi tercih ettiğini düşünüyor olmalı. Bu noktaya Erdoğan ile görüştükten sonra varmış olduğunu düşünebiliriz” yorumunu yaptı.
Medyascope TV‘de yer alan yazısında Çakır, şöyle devam etti:
“Başından itibaren Bahçeli’nin “açılımı”nın esas nedeninin bölgesel gelişmeler olduğunu düşündüm. Onun son dönemdeki açıklamalarını “yaklaşan tehlike”ye karşı bir alarm olarak gördüm. Bugünkü konuşmasında da “Türkiye artık feleğin çemberini kırmalıdır. Makus talih hepten değişmelidir” sözlerini de bu bağlamda değerlendirebiliriz.
Evet, MHP lideri çok risk aldı, çıtayı alabildiğine yükseltti ama anladığım kadarıyla bir tür hayal kırıklığı yaşıyor. PKK’yı silahsızlandırmanın kestirme bir yolu olmadığını kabullenene kadar bu durum devam edeceğe benziyor.
Özetle Bahçeli’nin bugün geri adım attığını söylemek haksızlık olabilir ama bir durup soluklandığı ve ileriye değil de geriye doğru baktığını pekâlâ söyleyebiliriz.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***