Artı Gerçek – Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun “yenidoğan çetesi”nden 27 Mart 2023’te yapılan CİMER başvurusu ile haberdar olduklarını söylemesine rağmen ilk ihbarın 2015’ye yapıldığı ortaya çıktı. Bu tarihte bir kişinin İstanbul Valiliği’ne gönderdiği e-postada çetenin faaliyetlerini ayrıntısıyla anlatıp hastane ismi de verdiği, başlatılan soruşturmada bugün ortaya saçılan iddiaların tespit edildiği ama suç duyurusundan sonuç alınamadığı gün yüzüne çıktı.
2015’TEKİ İHBAR: ‘YENİDOĞAN KISMINDA BÜYÜK PARALAR DÖNÜYOR’
Sözcü gazetesi Uğur Dündar, bugünkü köşesinde, çete hakkında 27 Temmuz 2015’te İstanbul Valiliği’ne e-posta ile yapılan ilk ihbarı yazdı. O ihbarda, hastanelerin isimleri de sıralanarak şu ifadeler yer aldı:
“Hastalar devlet kurumunda çalışanlarınca pazarlanıyor. Hastanelerden haraç gibi paralar toplanıyor. Devletin kurumuna leke düşüyor. Bebekler canına düşmüş, bunlar en çok parayı veren yere satıyor. Birçok yer ile çalıştığı için de pislikler ortaya çıkmıyor. İstanbul Avrupa Yakası 112’de nakilde çalışan kişiler hastaları hastanelere pazarlıyorlar. Özel hastaneler, belirli ücret karşılığında yoğun bakımlarını dolduruyor ve anjiyo laboratuvarını çalıştırıyorlar.
Özellikle YENİDOĞAN KISMINDA BÜYÜK PARALAR DÖNMEKTE, nakilde çalışan ve alenen özel hastaneler ile pazarlık yapan ücret mesajlarıyla hasta isimlerini atan bu kişiler iğrenç bir şekilde ay sonlarında paralarını toplamakta, bir kısmını diğer nakil arkadaşlarına, doktorlara vererek bölüştürmektedirler. Liste başı D. Hanım, Ö. Hanım, S.A., Y.K.’dır. Hatta Y.Bey’in kardeşi Baypark Hastanesinde çalışmaktadır. Bu kişilerle çalıştığını bildiğim hastaneler; Hospitalist, Baypark, Kolan, Aile, Ufuk, İklim, Şafak, Asya, Akademia, Tekden, Haliç vs.
En çok yenidoğan anjiyo ve anne karnında doğum sevk ediyorlar.
Bu durumu üzüntülerimle yazıyorum ve beni öğrenmeleri durumunda güçlü hastane sahiplerinin bana sıkıntı yaratacağından gizlice ihbar ediyorum. Lütfen araştırın…”
SORUŞTURMA DA AÇILMIŞ, RAPOR DA DÜZENLENMİŞ
Valiliğin havalesi üzerine bu iddiaların, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü İnsan Kaynakları Şube Müdürü Ali Muhçi tarafından soruşturulduğu da ortaya çıktı. Ancak soruşturma sonucunda e-mailde adı geçen personel hakkında adli yönden bir işlem yapılmasına gerek duyulmadığı belirtilerek, idari yönden ATT D.U. ATT Ö.G.B. ve ATT S.A haklarında 1/30 Aylıktan Kesme Cezası ile görev yerlerinin değiştirilmesi öneriliyor. ATT Y.K. hakkında da herhangi bir işlem yapılmasına gerek görülmediği şeklinde rapor düzenlendi.
SAĞLIK BAŞ DENETÇİSİ NİHAT SABUNCU’NUN AYRINTILI RAPORU
Konu, Bakanlığın görevlendirmesi üzerine daha sonra Sağlık Baş Denetçisi Nihat Sabuncu tarafından incelendi. 15 Şubat 2016’da hazırlanan raporda, bugün kamuoyunun tepkisini çeken suçlamaların birçoğu tespit edildi.
Raporda özetle şunlar söyleniyordu:
“Özel hastanelerin yenidoğan yoğun bakım servislerine sevkle gönderilen ve gereğinden fazla yatırılarak hem bebeklere zarar verildiği ve hem de SGK’na yüksek fatura çıkarıldığı iddiasının yerinde tespiti amacıyla Özel Yıldız Akademia Hastanesi, Özel Avrupa Şafak Hastanesi, Özel İstanbul Şafak Hastanesi ve Özel Ethica İncirli Hastanesinde denetim yapılmıştır.
Yapılan denetimde halen serviste yatmakta olan bebekler kontrol ve muayene edilmiş, örnekleme usulüyle seçilen bebek hastaların dosyaları ile geçmişte tedavi edilmiş taburcu hastaların dosyaları incelenmiş ve mahallinde yapılan tespitlere yer verilmiştir. Bakanlığımız Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünce oluşturulan yenidoğan hekimlerince bu tespitler değerlendirilmiş ve bu değerlendirme sonucunda:
‘BEBEĞE ZARAR VERİLMİŞ OLABİLECEĞİ KANAATİNE VARILDI’
Hastaya çoklu antibiyotik tedavileri uygulandığı ve bu tedavinin hastanın klinik bulguları dikkate alındığında yoğun ve gereksiz olduğu, uygulanan girişim ve tedavilerin yenidoğanın güncel tıp bilgilerine uygun olmadığı, bebeğin hastanede yatış sürecini uzattığı, bu nedenlerle bebeğe zarar vermiş olabileceği kanaatine varılmıştır.
‘ALINAN KAYITLAR UYUMLU DEĞİL’
Hemşire ve doktor izlenimlerinin uyumlu olmadığı, hastanın aldığı solunum destek tedavileri açısından izlem notları arasında farklılık olduğu saptanmıştır.
‘TEDAVİ, KLİNİK TANI İLE UYUMSUZ’
Hemşire ve doktor izlenimlerinin uyumlu olmadığı, hastanın klinik bulguları, beslenmesi ve aktivitesi dikkate alındığında uygulanan tedavinin klinik tanı ile uyumsuz olduğu kanaatine varılmıştır.
Hastanın klinik bulgularının tanı ve tedaviyle uyumlu olmadığı, ayrıca yatış paket kodu ve eczaneden çekilen ilaçların uygulanan tedaviyle uyuşmadığı tespit edilmiştir.
Hastanın epikriz bilgilerine göre klinik bulgularının tanı ve tedaviyle uyumlu olduğu düşünülmesine rağmen, 7 gün genel durumu kötü olarak belirtilen, 1 gün sonra iyi olduğu için taburcu edilmesi dikkat çekicidir.
Hastanın mevcut bilgileri tamamlanmamış ve yetersiz olmasına rağmen, aldığı tedavilerin yenidoğanın güncel tıbbi yaklaşımlarına (vetolin-pulmicort inhaler, aminocardol) uygun olmadığı kanaatine varılmıştır, şeklinde görüşleri doğrultusunda:
‘YATIŞ SÜRELERİ UZATILARAK SGK’YA YÜKSEK FATURA ÇIKARILABİLECEĞİ…’
Sonuç olarak mevcut bilgi, belge ve raporlar doğrultusunda adı geçen özel hastanelerin yenidoğan yoğun bakım servislerine sevkle gönderilen veya kendi bünyesinde doğan bebeklerin, tanı ve tedavi süreçlerinin yenidoğan alanındaki güncel tıbbi bilgilerle uyumlu olmadığı, bu durumun bebeklere zarar verebileceği ve hastanede yatış sürelerini uzatabileceği, bu nedenle SGK’ya yüksek fatura çıkarılabileceği kanaatine varılmıştır.”
‘SUÇ DUYURUSUNDAN SONUÇ ÇIKMADI’
Dündar’ın yazısına göre, Sağlık Baş Denetçisi Nihat Sabuncu rapordaki bulguları gerekçe göstererek sorumlu görülenler hakkında suç duyurusunda bulundu. Dündar, yazısında şu ifadeleri kullandı:
“Ancak suç duyurusundan bir sonuç alınamadığı için çete daha organize oluyor ve bebek canı üzerinden yürüttüğü bu kanlı ve korkunç ticareti günümüze kadar sürdürebiliyor.
Özetle; bu ihbar ve sonrasında hazırlanan rapor, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun “Bize 2023 Mart sonu itibariyle bir ihbar geliyor bu (iddianamede yer alan) hastanelerle ilgili. Önce CİMER’e, CİMER’den Bakanlığa, Bakanlıktan bize (İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü) gidiyor” şeklindeki açıklamalarını doğrulamıyor.” (Kaynak)
Kırık ayak ve kafasında morluklarla teslim edilen bebek için soruşturma izni çıkmadı
İddianamedeki ifade: İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü, yenidoğan çetesini CİMER ihbarından önce biliyordu
Yenidoğan çetesi tapeleri: ‘Kanka, Bilal Erdoğan’ı falan aramış… Bebek inşallah Suriyeli değildir…’
‘Yenidoğan çetesi’nde yeni iddia: İktidara yakın bazı kurumlar incelenmedi, hastaneler hâlâ açık
Yenidoğan çetesi için Meclis komisyonu kurulması kararı
Bakanlık yenidoğan çetesini önceden biliyor muydu?
***Kaynak: Artı Gerçek***
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***