HABER MERKEZİ – Şengal’in bir gecede 16 kez bombalandığını belirten gazeteci İbrahim Êzidî, “Türkiye’nin saldırılarına karşı Irak ve Federe Kürdistan hükümetinin sessizliği ortak olduklarını gösteriyor” dedi.
Türkiye’nin, Kuzey ve Doğu Suriye ile Şengal’e dönük hava saldırıları 22 Ekim’den bu yana sürüyor. Şengal 23 Ekim’de 16 kez bombalandı. Saldırılarda Şengal merkez, Çil Mêra, Amûd, Sikeniyê, Şehit Sîpan Tepesi, Hey Nasır Mahallesi, Sîba Şêx Xidir, Xeta Ereban ve Şilo Vadisi bombalandı. Saldırılarda 6 YBŞ’li hayatını kaybederken 4’ü de yaralandı. Bir eve dönük saldırıda anne ile çocuğu yaralandı.
Şengal’deki gelişmeleri yakında takip eden gazeteci İbrahim Êzidî, Şengal’e dönük saldırılara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
‘ÖZGÜRLÜK HAMLESİ’
“Önder Apo’ya Özgürlük, Şengal’e Özerklik” hamlesinin yıldönümünde Türkiye’nin saldırılarını yeni bir aşamaya taşıdığını belirten gazeteci Êzidî, bu saldırının tesadüf olmadığını söyledi. Êzidî, “22 Ekim’de Şengal’de Êzidî ve Arap toplumu Özerk Yönetim çatısı altında ‘Önder Apo’ya özgürlük Şengal’e özerklik’ kampanyasının 2’nci yılına girdiklerini duyurarak mücadeleyi büyüteceklerinin mesajını verdi. Önder Öcalan’a ve Şengalin özgürlük mücadelesini büyütme kararı aldılar. Bu hamle çerçevesinde, Şengal’in bağımsızlığı ve bu sistemin oturtulması için çok önemli ve ciddi çalışmalar yapıldı. Demokratik sistem inşası sadece Şengal’e değil Bağdat ve Musul’a kadar ulaştı. Irak’ın tamamı bu sistemi olumlu karşıladı” dedi.
IRAK SESSİZ
Türkiye’nin kendisine tehdit olarak gördüğü alanlardan birinin de Şengal olduğunu ifade eden Êzidî, Irak’ın saldırılar karşısında sessiz kalmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Êzidî, “Özgürlük hamlesinin yıl dönümünde Türk devleti saldırı yaptı. Şengal’de inşa edilen sistemi yıkmak için her şeyi yapıyorlar. Şengal’e yeni dönüşler oldu ve bu sayı çok ciddi bir rakama ulaştı. Dönenlerin özerk yönetim etrafında toplanmasın ve Şengal’e dönüşler olmasın diye saldırıları tekrar başlattılar. Türk devletinin ve KDP’nin saldırıları sadece hava saldırılarıyla sınırlı değildir. Aynı zamanda özel savaş politikaları ile de Êzidî toplumunu hedef alıyorlar. Türkiye ve müttefikleri, Şengal Özerk Yönetimi’ndeki gelişmeleri kendilerine tehdit olarak görüyor. Çünkü belki de ilk kez Irak sisteminin dışında Irak sınırları içerisinde bulunan bir toplum kendi sistemini oluşturuyor. Halklar, devletin yetkileri ve sistemleri ile yönetiliyor. Ancak artık toplumların, halkların devletlere ihtiyaçları yok ve kendi inşa ettikleri sistemle kendilerini yönetiyor ve koruyorlar. Şengal’deki bu sistemin Irak geneline yayılmaması için Irak, Türk devletinin saldırılarına sessiz kalıyor” diye belirtti.
‘SAVAŞ SUÇU İŞLİYOR’
Türk devletinin bu saldırılarla savaş suçu işlediğini söyleyen Êzidî, “Şengal’de ki özerk yönetimin yıkılmasını istiyorlar. Fermandan önce Şengal’de topluma dayattıkları yasalara Êzidîlerin uymasını istiyorlar. Bu yasaları çıkarları doğrultusunda yeniden düzenleyip uygulamak Êzidîlerin kültürel ve tarihi kimliğini ortadan kaldırmayı hedefliyorlar. Saldırılarla, Şengal’i ve Şengal halkını koruyan askeri gücü yok etmek ve Êzidî halkını her zaman olduğu gibi saldırıların ortasında bırakmayı amaçlıyorlar. Kendilerini insan haklarının savunucusu olarak gören uluslararası güçler, Türk devletinin Şengal ve Rojava’da işlediği savaş suçları karşısında sessiz. Uluslararası güçlerin sessizliği, Türk devletiyle işbirliği yaptıkları anlamına geliyor. Türkiye’nin saldırılarına karşı Irak ve Federe Kürdistan hükümetinin sessizliği, ortak olduklarını gösteriyor” diye konuştu.
ÊZIDÎ VE ARAPLARLARDAN ORTAK TAVIR
KDP’nin Federe Kürdistan Bölgesi topraklarını Türkiye’ye peşkeş çektiğini ve aynısını Şengal’de de yapmak istediğini ifade eden Êzidî, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu nedenle tüm gücüyle Türk devleti ile birlikte çalışıyor. Ancak Êzidî ve Arap toplumlarının bu saldırı ve planlara karşı ortak bir tavrı ve duruşu var. Şengal’de Êzidî ve Arapların ortak mesajı şu; Verdikleri özgürlük mücadelesini hiçbir güç durduramayacaktır.”
MA / Zeynep Durgut
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***