Solidarity With OTHERS, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) tarafından Polonya’nın başkenti Varşova’da düzenlenen ve üye ülkelerden üst düzey bürokratların katıldığı ‘İnsan Boyutu Konferansı’nda Türkiye’deki kız çocukları davasını gündeme getirdi.
Konferansa katılan Solidarity With OTHERS temsilcisi Coşkun Yorulmaz, konuşmasında Türkiye’deki hukuksuzlukları anlattı.
Yorulmaz, binlerce insana yapılan haksız gözaltılar ve 23-27 Eylül tarihleri arasında duruşması yapılan kız çocukları davasından bahsetti. Uluslararası kuruluşlar ve insan hakları örgütlerinden aralık ayındaki duruşmaları takip etmelerini istedi.
📢TURKEY’S TARGETING OF CHILDREN UNDER THE GUISE OF THE FIGHT AGAINST TERRORISM WAS RAISED AT OSCE.
▶️Our representative Coşkun Yorulmaz spoke on behalf of Solidarity With OTHERS at the Human Dimension Conference 2024, which is organized every year by the Organization for… pic.twitter.com/9NeIidVs0m
— Solidarity with OTHERS (@OthersInfo) October 3, 2024
Coşkun Yorulmaz’ın konuşmasının tamamı şöyle:
“Türk hükümetinin rakamlarına göre, bu yılın Temmuz ayı itibariyle, 700 binden fazla kişi ülkenin terörle mücadele mevzuatı kapsamında soruşturulmuştur. 300 binden fazla kişi polis tarafından gözaltına alınmış ve en az 100 bin kişi hapse atılmıştır.
Öte yandan, 2015-2021 yılları arasında 18 yaşın altındaki 15 binden fazla çocuk terörle ilgili suçlardan yargılanmıştır.
Kitlesel tutuklamalar halen devam etmektedir. Bu yılın başlarında 14 Mayıs’ta, ülke çapında düzenlenen bir polis operasyonunun parçası olarak bir günde 500’den fazla kişi tutuklandı.
Türkiye’nin terörle mücadele yasalarını kötüye kullanmasının boyutları, uluslararası insan hakları organlarının tepkisini çekmeye devam ediyor. BM Keyfi Gözaltılar Çalışma Grubu, Gülen Hareketi ile bağlantılı oldukları iddiasıyla bireylerin yaygın ve sistematik bir şekilde hedef alınmasının insanlığa karşı suç teşkil edebileceğine dair derin endişelerini dile getirmiştir.
Öte yandan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türkiye’nin terörle mücadele yasalarını aşırı geniş bir şekilde uyguladığını ve herhangi bir silahlı eylemle bağlantılı olduklarına dair kanıt bulunmayan kişilerin keyfi olarak kovuşturulmasına izin verdiğini sürekli olarak tespit etmiştir.
İnsan hakları avukatları olarak, ne yazık ki Türkiye’de, daha önce terörle mücadele yasaları kapsamında yargılanmış kişilerin çocuklarının da hedef alındığı bir eğilimin ortaya çıktığını gözlemliyoruz.
Bu yılın Mayıs ayında, İstanbul Polisi ayrı operasyonlarda, yaşları 13 ile 17 arasında değişen 15 çocuğun da aralarında bulunduğu kırk kişiyi silahlı terör örgütü üyesi oldukları gerekçesiyle gözaltına almıştır.
Çocuklar daha sonra avukatları veya psikologları olmadan sorgulandıklarından, sorgu sırasında sürekli tehdit edildiklerinden ve sözlü tacize uğradıklarından, yaklaşık 24 saat gözaltında tutulmalarına rağmen kendilerine yemek verilmediğinden şikayetçi oldular.
Ayrıca kendi ebeveynleri aleyhinde tanıklık etmeleri için baskı gördüklerini de belirtmişlerdir.
Davaları geçen hafta İstanbul’da bir ağır ceza mahkemesi tarafından görüldü. Çocuklar aleyhindeki deliller, birlikte ders çalışmak için birbirlerinin evlerinde buluşmak, birlikte alışveriş merkezlerine gitmek ve garip bir şekilde birlikte bowling oynamak gibi sosyal davranışlardan başka bir şey içermiyor. Tüm bu masum sosyal davranışlar polis gözetim ekipleri tarafından kaydedildi ve mahkemeye askere alma faaliyeti olarak sunuldu.
Çocukların bir sonraki duruşması birkaç ay sonra Aralık ayında İstanbul’da yapılacak. Türk makamları belki de bunu, üyesi olduğu uluslararası kuruluşlara ve tabii ki tüm dünyaya, sınırları içerisinde hukukun üstünlüğünün hala geçerli olduğunu göstermek için bir fırsat olarak değerlendirebilir.
Öte yandan, AGİT ve üye devletlerini söz konusu yargılamayı yakından izlemeye çağırıyoruz. Ayrıca insan hakları savunucusu dostlarımızdan sanıklara ve avukatlarına desteklerini sunmalarını rica ediyoruz. Teşekkür ederim.”
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***