İsrail saldırıları nedeniyle tahliye operasyonu çerçevesinde Lübnan’dan ayrılmak isteyen sivilleri taşıyan Türk Deniz Kuvvetleri’ne ait iki gemi Mersin’e ulaştı. İki gemide toplam 966 kişi Türkiye’ye geldi.
Dışişleri Bakanlığı ve Millî Savunma Bakanlığı koordinasyonunda çarşamba günü Lübnan’ın başkenti Beyrut’a ulaşan TCG Sancaktar ve TCG Bayraktar isimli iki amfibi gemi, götürdüğü insani yardım malzemelerini bıraktıktan sonra dün Mersin Limanı’na doğru yola çıkmıştı.
TCG Sancaktar akşam saatlerinde, ikinci gemi TCG Bayraktar ise gece yarısından sonra limana ulaştı.
Yolcular işlemlerinin tamamlanmasının ardından gemilerden indi. Tedaviye ihtiyaç duyanlar hastanelere kaldırıldı. Diğerleriyse araçlara binerek limandan ayrıldı.
Yabancılara mı öncelik verildi?
Gemiler Beyrut’tayken önceliğin Türkler’e değil yabancılara verildiği yönünde tartışmalar olmuştu. Tartışmalar büyük oranda bekleyen yolcuların pek çoğunun Türkçe konuşmamasından kaynaklanmıştı.
Dışişleri Bakanlığı kaynakları yabancılara öncelik verildiğiyle ilgili iddiaları dün yalanlamıştı. VOA Türkçe’ye bilgi veren kaynaklar iki gemideki toplam 966 kişiden 878’inin Türk, 24’ünün KKTC vatandaşı olduğunu söylemiş; kalan 64 kişinin de bunların birinci derece yakını olduğunu vurgulamıştı.
Bakan Yardımcısı Duran: “Geri çevrilen Türk vatandaşı asla olmadı”
Yolcuları Mersin Limanı’nda karşılayan Dışişleri Bakan Yardımcısı Burhanettin Duran yabancılara öncelik verildiğiyle ilgili iddiaları bir kez daha yalanladı.
Duran şunları söyledi: “Tahliye gemilerine binişlerde yabancı uyruklulara öncelik tanındığına dair haberler gerçeği yansıtmamaktadır. Tahliye edilen vatandaşlarımızın birinci derece yakınları, tabiatıyla gemiye kabul edilmiştir. Türk vatandaşı olarak toplanma bölgesine gelip geri çevrilen asla olmamıştır. Keza birinci derecede akraba olmayan hiçbir başka ülke vatandaşı da gemiye alınmamıştır. Türkiye her zaman insani kaygılarla hareket eden bir ülkedir. Ülkemiz öncelikle kendi vatandaşlarının tahliyesiyle ilgilenmektedir. Elbette üçüncü ülkelerin de bizden yardım istediklerinde onlara çeşitli şekillerde ülkelerine varmaları şartıyla yardımlarımız olmuştur. Bütün bu süreçlerin ne kadar titizlikle yürütüldüğünü fark etmeden ya da bilinçli, kasıtlı bir şekilde bunun ırkçılık ya da yabancı düşmanlığı ya da Türkiye’nin bunu nasıl başarıyla ortaya koyduğunu, üstünü örtmek için yapılacak olan tezviratlara inanmayın. Bunlar gerçekten sıkıntılı ifadelerdir. Özellikle sosyal medyadaki bu tür ifadelerin vatandaşlarımızın dikkatinde olmasını istemiyorum.”
Yeni tahliye var mı?
Lübnan’dan yapılan ilk tahliye operasyonu için ön başvuru sayısı 2 bin 500’dü. Yapılan telefon görüşmeleri sonucu bin 900 kişi toplanma noktalarına geleceğini bildirdi.
Son anda vazgeçenler olunca tahliye edilenlerin sayısı 966’da kaldı.
Bakan Yardımcısı Duran, tahliyelerin sürüp sürmeyeceğiyle ilgili şunları söyledi:
“Tahliyeler vatandaşlarımızın rızaları çerçevesinde ve Lübnan’daki durumun gidişatına bağlı olarak devam edecek. Uçakla tahliye konusunda ise gerekli talepler karşılanmaktadır. Malum olduğu üzere bu tam bir tahliye sayılmaz. Vatandaşlarımızın taleplerini yerine getireceğimiz ücreti mukabili uçak seferi olacaktır. Bununla ilgili de bir hazırlık içerisindeyiz.”
Yeni göç dalgası bekleniyor mu?
Birleşmiş Milletler’e göre sığınmacı sayısında dünyada ikinci sırada yer alan Türkiye’ye yeni bir göç dalgası olup olmayacağı da merak konusu.
Millî Savunma Bakanlığı kaynakları dün bu soruya şu yanıtı verdi:
“İsrail’in saldırılarından sonra Lübnan’daki insani durumun kötüleşmesi ile birlikte, bir kısım Lübnan vatandaşının göç ettiği bilinmektedir. Şu ana kadar sınırımıza gelen büyük bir grup yok. Bizim Suriye’de icra ettiğimiz operasyonların iki amacı var; birincisi terörü kaynağında yok etme, ikincisi ülkemize yönelebilecek göç dalgasını yerinde engelleme. Bu kapsamda biz bunları ülke sınırımıza gelmeden, kontrolümüz altındaki bölgelerde engellemeye yönelik tedbirlerimizi aldık.”
Gelenler nereye gidiyor?
Peki Lübnan’dan Türkiye’ye gelenler nereye gidiyor?
Ülkeden geçen haftadan bu yana tarifeli seferlerle gelenler de oldu. İsrail saldırılarının şiddetlenmesinin ardından Mersin’in Silifke ilçesine bağlı Taşucu Limanı’na şu ana kadar beş sefer düzenlendi. Tripoli Limanı’ndan yapılan seferlerde 2 bine yakın kişi Türkiye’ye giriş yaptı.
Bu kişilerin büyük çoğu Türk vatandaşı değildi. Türkiye’yi bir geçiş rotası olarak kullanan bu yolcuların farklı illere dağılarak buralardan üçüncü ülkelere dağılacağı açıklanmıştı.
Bakan Yardımcısı Duran, tahliye operasyonuyla gelenlerin nasıl misafir edileceğiyle ilgili de açıklama yaptı.
Duran, “Vatandaşlarımızın ağırlanmalarında herhangi bir sorun yaşanmayacak şekilde başta AFAD olmak üzere ilgili kurumlarımız bütün hazırlıkları yaptılar, Mersin Valiliğimizce de yürütülen çalışmalarda… Öncelikle vatandaşlarımızın nerelerde ikamet edeceklerine karar vermeleri ve bu çerçevede yönlendirmeleri gerekiyor. Şu an için 30 otobüsümüz hazır, bu çerçevede kendilerinin uçakla istedikleri şehirlere gitmeleri açısından ya da yakın şehirlere gitmeleri açısından gerekli araçlar temin edilmiştir. Burada kalmak isteyen, Mersin’de kalmak durumunda olan, yanlarına gidecek akrabaları olmayan vatandaşlarımız için de kamu misafirhaneleri seferber edilmiştir, oralarda ağırlayacaklar hiçbir sıkıntı olmayacak” ifadelerini kullandı.