İsrail uçaklarının Gazze’nin Deyr el-Belah bölgesindeki El Aksa Hastanesi arazisindeki yerinden edilmiş insanların barındığı çadırlara düzenlediği saldırıda biri makineye bağlı bir hasta olmak üzere en az dört Filistinli diri diri yanarak öldü.
Yanarak can verdiği anların yayınlandığı kişilerden birinin 19 yaşındaki Şaban Ahmed olduğu tespit edildi. Aynı saldırıda Ahmed’in annesi de yanarak hayatını kaybetti.
Hafız olan Ahmed, kaldığı çadırdan yazılım eğitimi almaya devam ediyordu.
“5 kez yerimizden edildik, dondurucu soğukta tek varlığımız bu çadır”
Evleri İsrail bombardımanında yıkılan ve son bir yılda 5 kez yer değiştirmek zorunda kalan Ahmed, ailesiyle Mısır’a gidebilmek için internette yardım kampanyası başlatarak bir video yayınlamıştı.
Ahmed, videoda yaşadıklarını şöyle özetlemişti:
“Kaldığımız çadırdan merhaba. Ben Şaban Ahmed, 19 yaşındayım. Yazılım mühendisliği öğrencisiyim. Bu barbarca savaşta şimdiye kadar beş kez yerimizden edildik. Şimdi Gazze’nin göbeğindeki El Aksa Şehitleri Hastanesi’ndeyiz. Ailenin en büyüğü olduğum için aileme bakıyorum. İki kız kardeşim, iki küçük erkek kardeşim var. Çok zor koşullarda yaşıyoruz. Evsizlik, kısıtlı yiyecek ve son derece sınırlı ilaç var. Dondurucu soğuktan korunmaj için tek şeyimiz, kendi inşa ettiğimiz bu çadır. Bu kampanyayı Mısır’da yeni bir hayata yeniden başlamak ve tahliye olmak için yaptım. Teşekkür ederim.”
“Ölen birinin yokluğu kadar korkutucu bir şey görmedim”
Ahmed, Instagram hesabından yaptığı paylaşımda ise en büyük korkusunun, hayatındaki bir insanın ölmesi olduğunu yazmış:
“Hayatımda ölen bir kişinin yokluğu, bir kerelik ortadan kaybolmasından daha korkutucu bir şey görmedim.
Ve geri dönüşünün imkansızlığı… Eğer Allah’ın üzerimize rahmeti olmasaydı, bunun Allah’ın kaderi olduğuna ve tatmin olmamız gerektiğine olan inancımız olmasaydı, çok hücreli, kavrama ve üretme yeteneğine sahip olan insan aklı, bu yokluk karşısında çaresiz kalır. Bu merhamet ve bu iman olmasa aklımız çıldırırdı.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***