Serbest Görüş Ekonomi
Liberal Araştırmacılar Platformu tarafından, Nobel Ekonomi Ödülü’ne layık görülen Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) öğretim üyesi Prof. Dr. Daron Acemoğlu ve ekibinin çalışmasına ilişkin olarak yapılan özette, “Acemoğlu ve ekibinin Nobel’e layık görülen çalışması, geleneksel neoklasik ekonomi yaklaşımını eleştiriyor. Acemoğlu ve ekibi ekonomik büyüme ve refahın multidisipliner bir yaklaşımla ele alınması gerektiğini belirtiyor” denildi. Acemoğlu ve ekibinin çalışmasının Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin, güçlü ve kapsayıcı kurumlar inşa ederek sürdürülebilir büyümeye ulaşabileceğini gösterdiği ifade edilen özette, “Ekonomik kalkınma yolunda güçlü kurumlar, siyasi reformlar ve kapsayıcı bir ekonomik model inşa etmek, Türkiye’nin ve diğer ülkelerin geleceği için büyük bir öneme sahip” ifadeleri yer aldı.
Liberal Araştırmacılar Platformu, Daron Acemoğlu ve ekibinin Nobel’e layık görülen çalışmasını özetledi.
Acemoğlu’nun, Türkiye’nin ekonomik geleceği ve dünya ekonomisine bakışı konusunda önemli dersler sunarken, araştırmalarıyla gelişmekte olan ülkelerin de dikkatini çektiği belirtilen özette, “Acemoğlu ve ekibinin Nobel’e layık görülen çalışması, geleneksel neoklasik ekonomi yaklaşımını eleştiriyor. Bu geleneksel yaklaşıma göre, ekonomik büyüme genellikle sermaye, teknoloji ve işgücüne dayalı olarak açıklanırken, Acemoğlu ve ekibi bunun yetersiz olduğunu savunuyor. Çalışma, siyasi ve ekonomik kurumların büyüme üzerindeki kritik rolünü ön plana çıkarıyor. Acemoğlu ve ekibi ekonomik büyüme ve refahın multidisipliner bir yaklaşımla ele alınması gerektiğini belirtiyor. Ekonomik kurumlar, sadece ekonomi bilimi açısından değil, aynı zamanda siyaset bilimi perspektifiyle de değerlendirilmeli” denildi.
Kurumlar ve güç dengeleri
Çalışmanın en çarpıcı noktalarından birinin toplumdaki farklı grupların ekonomik kurumlar üzerindeki etkisi ve bu etkilerin nasıl şekillendiği olduğu vurgulanan özette, “Araştırma, kurumların oluşumunda toplumsal çıkar çatışmalarının rol oynadığını ve nihayetinde siyasi gücü elinde bulunduran grupların bu çatışmalardan avantaj sağladığını savunuyor. Kurumların yapısının, toplumsal güç dengeleri ve siyasi çatışmalar doğrultusunda şekillendiğini belirten çalışma, güçlü siyasi grupların çıkarları doğrultusunda kurumsal değişimlerin nasıl yaşandığını gözler önüne seriyor” denildi.
Siyasi gücün kurumlara etkisi: Fiili gücün rolü
Araştırmanın bir diğer dikkat çeken noktasının da “fiili siyasi güç” kavramı olduğunu belirtilen özette, şu ifadeler yer aldı:
“Acemoğlu ve ekibine göre, geniş kesimlere yayılan siyasi güç, daha kapsayıcı ve eşitlikçi kurumların ortaya çıkmasına neden olur. Bu tür kurumlar, toplumsal refahı artırarak daha dengeli bir ekonomik büyüme sağlar. Ancak siyasi gücün dar bir grup üzerinde yoğunlaşması, kurumların sadece belirli grupların çıkarlarına hizmet edecek şekilde şekillenmesine yol açabilir. Acemoğlu, bu noktada siyasi reformların ve kurumsal değişimlerin önemine dikkat çekiyor.
Kore deneyi
Araştırmada öne çıkan önemli örneklerden biri de ‘Kore Deneyi’. II. Dünya Savaşı’nın ardından Kore yarımadasının ikiye bölünmesi, Kuzey ve Güney Kore’nin birbirinden tamamen farklı ekonomik ve siyasi sistemler geliştirmesine yol açtı. Güney Kore, piyasa temelli ekonomik kurumları benimseyerek hızla kalkınırken, Kuzey Kore merkezi planlı ekonomi modeliyle büyük ölçüde geri kaldı. Bu durum, kurumların ekonomik kalkınma üzerindeki etkisini çarpıcı bir şekilde gösteriyor.
Güney Kore’nin bugünkü ekonomik başarısı, piyasa ekonomisinin ve güçlü kurumsal yapıların nasıl hızlı kalkınma sağlayabileceğine dair önemli bir örnek teşkil ediyor. Araştırma, benzer şekilde, diğer ülkelerin de büyüme ve refah yolunda bu tür kurumsal reformlar yapmaları gerektiğini vurguluyor.”
Tarihsel dersler: Talihin tersine dönüşü
Çalışmanın tarih boyunca doğal kaynaklar açısından zengin olan Hindistan ve Meksika gibi ülkelerin sömürge döneminde dayatılan işlevsiz kurumlar nedeniyle nasıl geri kaldığını da incelediği vurgulanan özette, “Buna karşın, Kuzey Amerika ve Avustralya gibi doğal kaynakları daha sınırlı olan ülkeler, güçlü kurumlar sayesinde zenginleşti. Bu örnekler, ekonomik ve siyasi kurumların ülkelerin kalkınması üzerindeki etkisini net bir şekilde ortaya koyuyor. Güçlü ve kapsayıcı kurumlar, ekonomik fırsatların daha adil bir şekilde dağıtılmasına ve sürdürülebilir büyümeye olanak sağlıyor” denildi.
Türkiye için kritik dersler
Daron Acemoğlu’nun Nobel Ödülü kazanmasının Türkiye için büyük bir gurur kaynağı olmasının yanı sıra, ekonomik kalkınması için de önemli dersler barındırdığı vurgulanan özette, şunlar söylendi:
“Çalışma, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin, güçlü ve kapsayıcı kurumlar inşa ederek sürdürülebilir büyümeye ulaşabileceğini gösteriyor.
Acemoğlu’nun önerileri, sadece akademik tartışmaların ötesine geçerek, Türkiye’nin ekonomik politikalarına da ışık tutuyor. Gelişmekte olan ülkeler, kurumlarını güçlendirerek, adil bir ekonomik yapı oluşturabilir ve bu sayede toplumsal refahı artırabilir.
Daron Acemoğlu’nun Nobel ödüllü bu çalışması, ekonomik büyüme ve refahın sağlanması için dünya çapında politika yapıcılara da önemli mesajlar veriyor. Ekonomik kalkınma yolunda güçlü kurumlar, siyasi reformlar ve kapsayıcı bir ekonomik model inşa etmek, Türkiye’nin ve diğer ülkelerin geleceği için büyük bir öneme sahip.”
TIKLAYIN – Daron Acemoğlu: Bu ödül, iyi bir kariyere sahip olma hayalinden öte bir şey
TIKLAYIN – Nobel Ekonomi Ödülü’ne layık görülen Daron Acemoğlu’na tebrik mesajları yağdı; “İktidarın, Acemoğlu’nun tezlerinden ders almasını dilerim”
TIKLAYIN – Daron Acemoğlu’nun Serbest Görüş konuşmaları: Yapay zekâdan hukuk devletine, ekonomi politikalarından siyasete, ne düşünüyor, hangi önerilerde bulunuyor?
Cansu Çamlıbel’in söyleşisi | Prof. Dr. Daron Acemoğlu: Türk ekonomisinin yapısal problemlerini 10 senede kalıcı hale getirmiş bir bakandan nasıl umutlanayım?
Murat Sabuncu’nun söyleşisi | Daron Acemoğlu: Dünyanın gelişmekte olan ülkelerin sesine ihtiyacı var, ama o ses için BRICS doğru yer değil
Daron Acemoğlu kimdir?Eğitim hayatıAcemoğlu, 1967 yılında İstanbul’da doğdu. Hukukçu Kevork Acemoğlu ile şair ve edebiyatçı İrma Acemoğlu’nun oğlu olan Daron Acemoğlu, ilköğrenimini İstanbul Kadıköy’deki Aramyan Uncuyan Ermeni İlkokulu’nda tamamladıktan sonra, 1986’da Galatasaray Lisesi’nden mezun oldu. Lisans derecesini İngiltere’nin York Üniversitesi’nde Matematiksel Ekonomi ve Ekonometri Bölümü’nde (1989) tamamladı; yüksek lisans (1990) ve doktora (1992) derecelerini Londra Ekonomi Okulundan aldı. 1992-1993 yılları arasında Londra Ekonomi Okulu’nda ders verdi. 1993’ten itibaren akademik kariyerine ABD’de Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) devam ediyor. 2000 yılında ekonomi profesörü ve 2019 yılında da üniversitede bir öğretim üyesine verilebilecek en yüksek unvan olan enstitü profesörü unvanını aldı. Akademik çalışmaları ve kitaplarıMIT’deki akademik kariyerinin ilk yıllarında, The Economic Journal’da yayınlanan “Consumer Confidence and Rational Expectations: Are Agents’ Beliefs Consistent With the Theory?” (Tüketicinin Kendine güveni ve Rasyonel Beklentiler: Faillerin İnançları Teori ile Tutarlı mıdır?) başlıklı makalesi “1996 yılının en iyi makalesi” ödülüne değer görüldü. 2005 yılında ekonomi bilimine en büyük katkıyı yapan 40 yaş altındaki bir bilim insanına her iki yılda bir verilen John Bates Clark madalyasına layık görüldü. Siyaset bilimci James A. Robinson’la birlikte yazdığı Economic Origins of Dictatorship and Democracy (Diktatörlük ve Demokrasinin Ekonomik Kökenleri) 2006 yılında yayımlandı. Kurumların ekonomik gelişim ve siyasal ekonomideki yeri üzerine çalışmaları, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafından 2006 yılında Bilim Ödülü’ne layık görüldü. Acemoğlu ve Robinson’un 2012 yılında yayımlanan Why Nations Fail: Origins of Power, Poverty and Prosperity (Ulusların Düşüşü: Güç, Refah ve Yoksulluğun Kökenleri) adlı kitabı New York Times gazetesinin çok satan kitaplar listesine de girdi. Acemoğlu ve Robinson bu kitapta, uluslararasındaki refah farklarının ana nedeninin coğrafi, tarihi ya da kültürel faktörler olmadığını; farklılığın temel nedeninin ulusların sahip olduğu ekonomik ve siyasi kurumların niteliğinde yattığını öne sürdü. Klasik büyüme ve kalkınma teori ve modellerine farklı bir perspektifle yaklaşımı nedeniyle Sosyal Bilimler dalında 2013 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’nün, Acemoğlu’na verilmesi uygun görüldü. Acemoğlu’na ödülü, 24 Aralık 2013 tarihinde gerçekleşen törende Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından verildi. Utrecht, Bilkent, Bath, Boğaziçi ve Atina üniversiteleri ile Paris’teki École Normale Supérieure tarafından fahri doktor unvanıyla ödüllendirilen Acemoğlu’na 2019 yılında MIT tarafından “Enstitü Profesörü”, 2021 yılında İngiliz Akademisi tarafından Onur Üyesi unvanı verildi. Acemoğlu, Review of Economics and Statistics ve Journal of Economic Growth dergilerinin yardımcı editörlüğünü yürütüyor, aynı zamanda da Bilim Akademisi üyesi. Acemoğlu, oyun ve optimizasyon teorisi üzerine yaptığı araştırmalarıyla tanınan Asuman Özdağlar ile evli ve çiftin Arda ve Aras adlarında iki erkek çocuğu var. |
TIKLAYIN – Prof. Daron Acemoğlu: Ekonomideki kriz 1-2 yıl sürecek, üretkenlik sıfır, yapay çözümlerle olmaz; toplumun özgürlüğü, sesi ve özgüveni artmalı