Son çeyrek yüzyıla damgasını vuran ekonomi olan Çin, Pandemiyle birlikte sıkıntıya girdi. Ekonomik aktivitede ivme kaybı başladı. Bu gelişme Çin’in alışılmış yüksek büyüme hızının düşmesine yol açtı. Aşağıdaki grafik (%) bu durumu sergiliyor (kaynak: www.tradingeconomics.com bundan sonraki grafikler için kaynak belirtilmediği sürece bu kaynağa atıf yapılıyor demektir):
Ekonomik performanstaki düşüş Çin’in alışılmış düşük işsizlik oranlarının da yavaş yavaş yükselmesine yol açtı. Bu durumu aşağıdaki grafikten izleyebiliriz (%):
Devlet, ekonomik performanstaki düşüşü bir ölçüde olsun önleyebilmek için alt yapı yatırımlarına ve tüketim harcamalarına destek olacak faaliyetlerini artırdığı için kamu bütçesi açıkları artmaya başladı. Grafik bu durumu ortaya koyuyor (GSYH’nin yüzdesi olarak):
Kamu bütçesinde giderek artan açıklar Çin’de kamu kesiminin borçlanmasının da artmasına yol açmış bulunuyor. Grafik bu artışı gösteriyor (GSYH’nin yüzdesi olarak):
Bütçe açıklarında ortaya çıkan artışlar, normal koşullarda enflasyonda hızlı yükselişe yol açar. Buna karşılık Çin’de enflasyon yükselme eğilimine girmiyor. Aşağıdaki grafik bu durumu sergiliyor (%):
Enflasyonun artmamasının iki nedeni var: İlki yukarıda değindiğimiz ekonomideki durgunluk ikincisi de Çin’in cari fazla vermeye devam etmesi. Çin, bu durgunluktan çıkabilmek için enflasyonun düşüklüğünden de yararlanarak peş peşe faiz indirimi yapıyor. Grafik bu durumu gösteriyor (%):
Merkez bankaları ikiye ayrılmış görünüyor: Enflasyon endişesi düşük, büyüme endişesi yüksek olan ülkelerin (ABD, Euro Bölgesi ve İngiltere) merkez bankaları faizi düşürüyor buna karşılık enflasyon endişesi yüksek ekonomilerde (Rusya ve Brezilya) merkez bankaları faizi yükseltiyor. Enflasyonu yüksek aynı zamanda büyüme endişesi de olan ekonomilerde ise (Türkiye ve Arjantin) merkez bankaları faize dokunmuyor.
Çin Merkez Bankası PboC, ekonomideki durgunluğun büyümesi endişesiyle ilk grupta yer alan merkez bankaları gibi faizi düşürmeye devam ediyor.