1 Eylül Dünya Barış Günü’nde İzmir’de Emek ve Demokrasi Güçleri birleşenleri yaptıkları basın açıklamasıyla dünya üzerinde devam eden savaşlara, katliamlara ve çatışmalara dikkati çekti. Basın açıklaması metnini okuyan İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, “İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri olarak, tüm dünyada ve ülkemizde barış gerçekleşinceye kadar mücadeleye devam edeceğiz” dedi.
İzmir’de Emek ve Demokrasi Güçleri birleşenleri 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Konak ilçesindeki Cumhuriyet Meydanı’nda toplanarak basın açıklamasında bulundu. Yapılan açıklamada İsrail’in Filistin topraklarında uyguladığı soykırıma ve Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşa dikkat çekilerek barış çağrısı yapıldı.
“Modern çağın en büyük, en acımasız sivil katliamlarından biri yaşanıyor”
İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz tarafından okunan basın açıklaması metninde ise şu ifadelere yer verildi:
“Bugün artık dünyanın değişik coğrafyalarında, devletlerin birbirleriyle ya da vekil silahlı güçler aracılığıyla sürdürdükleri üçüncü bir dünya savaşından söz edebiliriz. 7 Ekim’de Hamas Örgütü’nün saldırılarıyla başlayan süreçte, İsrail Devleti’nin çatışma ve savaş haline ilişkin, sivillerin yaşam hakkını koruyan tüm uluslararası kuralları ihlal ettiği, modern çağın en büyük, en acımasız sivil katliamlarından biri yaşanıyor. Gazze’ye yönelik saldırılarda bugüne kadar 40 bini aşkın sayıda sivil yaşamını yitirdi, binlercesi yaralandı, sakat kaldı. On yıllardır kan ve gözyaşının hakim olduğu Filistin’de yaşanan bu vahşetin sorumlusu İsrail Devleti olduğu kadar, bu kural tanımazlığa karşı sessiz kalan ve uluslararası mekanizmaları harekete geçirmeyen devletler ve uluslararası örgütlerdir.
Rusya Ukrayna savaşı bir yıkım sürecinin yaşanmasına neden oldu
Rusya’nın etnik yapıyı bahane ederek Ukrayna’nın bazı kesimlerini işgal etmesiyle başlayan savaş, diğer emperyalist devletlerin de dahil olduğu, sivillerin yaşamını yitirdiği, yalnızca askeri hedeflerin değil altyapının da bombalarla tahrip edildiği bir yıkım sürecinin yaşanmasına neden oldu. Her iki ülkede bulunan nükleer santrallerin yakınında devam eden savaşta, olası bir nükleer patlamanın yalnızca taraf ülkelerde değil, Türkiye de dahil olmak üzere çok geniş bir coğrafyada çok sayıda insanın ölümüne, doğa ve çevre tahribatına yol açma riski korkutucudur.
“Barış gerçekleşinceye kadar mücadeleye devam edeceğiz”
Ülkemizde 40 yılı aşkın bir süredir devam eden bir çatışma ortamı, Türkiye Devleti’nin sınırlarını korumak için ‘Önleyici Tedbir’ gerekçesiyle Suriye’de ve Irak’da asker bulundurması ve bir kısım yabancı ülke toprağını kontrol etmesiyle devam ediyor. Çatışma ortamı bahane edilerek, özgürlükler güvenlik ikileminde, hak ve özgürlüklerin kullanımına getirilen kısıtlamalar, toplumsal barışı da imkansız kılıyor. Militarizmin aşılandığı bu süreçte, ırkçılık ve milliyetçilik yükseliyor, ayrımcılık ve ötekileştirme politikaları ile toplumsal ilişkilerde hiyerarşi ve itaat dayatması yaratılıyor, halkların kardeşçe ve barış içinde bir arada yaşama umudu ne yazık ki engelleniyor. İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri olarak, tüm dünyada ve ülkemizde barış gerçekleşinceye kadar mücadeleye devam edeceğiz.” (ANKA)