Saraçhane’de üçüncü kez “aile” odaklı toplumsal yapı çağrısıyla birlikte LGBTİ+ karşıtı yasal düzenlemeler talep edilirken; Ankara’daki hak odaklı sivil toplum örgütleri ise, “nefret söylemi” içerikli bu miting eylemine kamu kurumları eliyle devlet desteği sağlanmasına tepki gösterdi.
Türkiye’de “gökkuşağı” renkleriyle “tek boynuzlu at (unicorn)” figürü gibi pek çok konuya LGBTİ+ karşıtlığı penceresinden yaklaşım, son üç yıldır olduğu üzere bugün de “aile” kavramıyla “ortada cinsel yönelim değil sosyo-kültürel dayatma olduğu” görüşünü gündeme taşıdı. İstanbul’da Saraçhane Parkı’nda “Dursun bu hayasızca akın” sloganıyla düzenlenen “Büyük Aile Buluşması” başlıklı mitingi, kamusal yayıncılık kuruluşları Anadolu Ajansı (AA) ve TRT’nin canlı yayınlaması dikkat çekti. Anayasa değişikliği talepli miting sonunda Beyazıt Meydanı’na doğru “sessiz yürüyüş” adıyla katılımcı kitle bir yürüyüş de gerçekleştirdi.
Mitingde, “Ailemize anayasal koruma istiyoruz” başlıklı talep ön plandayken, “LGBTİ propaganda ve dayatmasına dur de”, “LGBT kirli ellerini çocukların üzerinden çek”, “Sosyokültürel teröre dur de” gibi yazılı pankartlar açıldı. “Büyük Aile Platformu” adı altında son üç yıldır bu miting eylemine imza atan sivil toplum örgütleri temsilcileri tarafından Türkiye’de anayasa değişikliğiyle “aile” temelli yeni düzenlemelere ve kesinlikle LGBTİ+ bireylere yönelik yasaklamalar getirilmesi gerektiği savunuldu. Mitingde, ayrıca Diyarbakır’da yürütülen soruşturmada aile bireyleri tarafından öldürülmesi ve olayın yine aile bireylerince gizlenmeye çalışılması iddiasıyla tartışma yaratan 8 yaşındaki Narin Güran’ın durumu da “yok olan aile kavramı” gibi söylemlerle gerekçelendirildi.
Ankara’da “insan hakları” hatırlatmasıyla tepki ve endişeler gündemdeydi
İstanbul’da aile temasıyla LGBTİ+ bireyleri, anayasal hakları ve ilgili sivil toplum örgütlenmelerini yasaklama çağrısıyla üçüncü kez etkinlik düzenlemesine karşı Ankara’da ise endişeler dile getirildi.
İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) ev sahipliğinde kısa adıyla GALADER (Ankara Gökkuşağı Aileleri Derneği) ise, anayasa değişikliği ve yasaklamalar talepleri etkinliklere verilen kamu kurumları desteğini eleştirdi. AK Parti iktidarınca “aile” kavramı ön plana çıkartılarak, anayasa değişikliği girişiminde bulunulduğu anımsatılarak, Türkiye’de LGBTİ+ bireylerin varlığını hedef alan bir süreç yürütüldüğü açıklandı.
İHD Ankara Şubesi ve GALEDER’in ortak açıklamasında, Türkiye Cumhuriyeti’nin imzacısı olduğu İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ne, Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi’ne, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne kesinlikle aykırı gelişmeler yaşandığı vurgulandı. Artık “Anayasa kapsamındaki ayrımcılık yasağına açık bir şekilde aykırı” şekilde “Büyük Aile Platformu” faaliyetlerine kamu kurumları aracılığıyla AK Parti iktidarı tarafından devlet desteği sağlandığına işaret edildi.
Açıklamada, “Büyük Aile Platformu’nun faaliyetlerini bu kadar kolaylıkla yapabilmesi, şüphesiz arkasındaki devlet desteğine bağlı. Devletin en büyüğünden en küçüğüne bütün kurumları, LGBTİ+’lar hakkında nefret saçmak ve hedef göstermek konusunda birbiriyle yarışır hale geldi. 7 Haziran 2015 seçimlerine giderken broşürlerine gökkuşağı bayrağı bastırıp LGBTİ+ haklarına teminat vereceğini söyleyen AKP hükümeti, 14 Mayıs 2023’te yapılan milletvekili seçimlerinde tüm seçim propagandasını neredeyse LGBTİ+ karşıtı nefret söylemleri üzerine kurdu. İktidar ortağı MHP Genel Başkanı ‘cinsiyet değiştirme ameliyatları yasaklansın’ önergesini verdikten sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan LGBTi+’ları ‘sapkın akımlar’ diye tarif ederek, ‘Bizim kitabımızda LGBT falan yok’ diyerek açık bir nefret söyleminde bulundu” denildi.