M. AHMET KARABAY | HABER İNCELEME
“Sanatçı” sıfatını taşıyan birinin duruşu, bir tavrı olur. Günlük olaylar için de bir tavrı vardır, hayatın akışına yönelik yaşananlara ilişkin de yaklaşım sahibidir. Hedefinde para kazanmak dışında bir yaklaşım olmayan insana “sanatçı” demek yerine “kendine çalışan emekçi” demek daha doğru olur.
Siyasiler dışında kişileri hedef alan konuları gündeme getirmemeye çalışıyorum. Ancak bazı kişiler var ki bir kişiye hem iyi diyerek hem onun iyi dediğine kötü diyeni anlatarak para kazanıyorsa bunun yaptığına da sanat deniyorsa o zaman onun ne yaptığının sergilenmesi gerektiğine inanıyorum. Bu durum, kişinin yaklaşımı olmaktan çıkıp toplumsal bir soruna dönmüş demektir.
Kimden söz ettiğimi lafı hiç uzatmadan söyleyeyim. Dizi ve tiyatro oyuncusu Ahmet Yenilmez diye biri var. İktidar yandaşı sanatçı tiyatro oyuncusu olarak hep Hasan Kaçan konuşulur, lakin Ahmet Yenilmez’in yanında Hasan Kaçan yaşça büyük olsa da ancak çırak olabilir.
Milliyetçi çizgide yıllarca yol yürüyen Ahmet Yenilmez, MHP’yi dine uzak çizgisinden dolayı eleştiren ve ayrılıp Sünni İslamcı-Milliyetçi geleneğin temsilcisi olarak öne çıkan Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte hareket edip Büyük Birlik Partisi’ni kuran ekipte yer aldı.
BBP çizgisinde yıllarca Tayyip Erdoğan ve AK Parti’yi eleştirdi. Dahası, 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Genel Başkan Mustafa Destici’nin Erdoğan’ı destekleme kararı almasına parti içinden en ağır eleştiriyi yönelten isimlerden oldu:
“BBP bu kararı ile merhum Muhsin Başkanın 1992’de MÇP’den ayrılış ve kuruluş gerekçesini terk etmiştir.”
Yenilmez’in bu notu paylaştığı Destici görselinde, “BBP, Köşk seçiminde tarafını seçti, Destici de ekmeğinin peşine düştü.” yazıyordu.
“Bir başıma kalsam şeh-i devrana kul olmam
Viran olası hanede evlâd ü ıyal var.”
(Bir başıma olsam dönemin padişahın minnet etmem
Ama yıkılası hanede çoluk çocuk var.)
Ahmet Yenilmez, bir süre 19. yüzyıl halk şairlerinden Dertli’nin (1772-1846) yolundan gitti. Uzun yıllar saraya muhaliflik yapan Dertli, II. Mahmud’un 1828’de Kıyafet Nizamnamesi yayınlamasını fırsat bildi. Padişahın sarık, kavuk ve biniş (cübbe) giyilmesini yasaklamasına övgüler dizen bir şiir yayınladı.
“Al renkler bahşeder ruhsâre-i hûbâna fes
Benzemez mi şâh-ı gülde gonce-i handâna fes”
(Fes, güzellerin yanağına al renkler
bağışlar. Fes, gül dalında[ki] gülen [bir])
Sarığın yasaklanıp yerine fesin getirilmesi sırasında İstanbul’da olan Dertli, “fes” redifli şiirini, Hüsrev Paşa aracılığıyla padişah II. Mahmud’a iletti. Bunun üzerine Dertli, Bolu Çağa’ya ayan olarak atandı. Dertli’nin çok sonraları “Saray’a yamandın!” yolunda kendisine yöneltilen eleştiriler üzerine yukarıdaki “Viran olası hanede evlad ü iyal var!” dediği anlatılır.
AK PARTİ İKTİDARININ BİTMEYECEĞİNİ DÜŞÜNENLER KERVANI
2014 yılında Erdoğan’a destek verdiği için Destici’ye kızan BBP kurucusu Yenilmez, kısa süre sonra AK Parti iktidarının sonunun gelmeyeceğini düşünenler kervanına katıldı. 15 Temmuz sonrasında ise Saray nezdinde konumunu daha da güçlendirdi.
Erdoğan’ın, padişah II. Abdülhamid hayranlığını bildiğinden “Usta” isimli bir tiyatro oyunu hazırladı. Son derece dar kadro ile hazırlanan oyunda kendisinin dışında kızı Hanzade’ye de yer vererek, oluşacak hasılatın aile içinde kalmasının altyapısını hazırladı. Ahmet Yenilmez, yazıp oynadığı “Usta” oyununa da Ziraat Bankası’nı sponsor yaptı.
Mithat Paşa ile II. Abdülhamid arasındaki ilişki nasıldı dersiniz?
Paşa, Tuna Valisi olduğu dönemde bölgede olağanüstü gelişme ve kalkınma hamleleri gerçekleştirdi. Mithat Paşa, çiftçileri tefecilerin elinden kurtarmak amacıyla Niş Valiliği döneminde bugün Sırbistan toprakları içinde kalan Pirot ilçesinde Memleket Sandıkları adını verdiği bir sistem kurdu. Memleket Sandıkları Nizamnamesi’nin 1867’de yayınlanmasıyla ülke geneline yaygınlaştırıldı.
Mithat Paşa, Sultan Abdülaziz’in Ortaköy’de sahildeki Feriye’de şüpheli ölümünden sonra, V. Murat ardından şehzade Abdülhamid’i tahta çıkaran heyetin önde gelen ismi idi. II. Abdülhamid ile Mithat Paşa (1822-1884) ateş ile su gibi bir arada duramayacak iki isimdi.
II. Abdülhamid, sadrazam olduğu dönemde, kendisini meşrutiyet (23 Aralık 1876) ilan etmek zorunda bıraktığı için kin bağladığı Mithat Paşa’yı bir daha hiç affetmedi. İktidarını pekiştirdikten sonra amcası Abdülaziz’in ölümünü araştıran bir mahkeme kurdurdu.
Yürütülen soruşturma sırasında, yurt dışına gitmesi tavsiyesinde bulunulduğunda, suçlu olmadığını, bundan dolayı da hükümdar yapılmasında önemli rol oynayan birinin kendisine zarar vermeyeceğini söyledi.
1881’de kurulan mahkemenin bir numaralı sanığı Mithat Paşa yapıldı. Yıldız Sarayı bahçesinde kurulan bir çadırda dava görüldüğü için bu yargılama “çadır mahkemesi” tarafından görüldüğü yazılıp çizildi.
Mahkeme, “Avrupa’nın adamı” olarak nitelenen Mithat Paşa’yı bir takım şahitlerin iddialarına dayanarak suçlu buldu. Mithat Paşa’nın, şahitlerle yüzleşme ve ölen padişahın annesi Pertevniyal Sultan’ın söyleyeceklerinin dinlenmesi talebi mahkeme heyeti tarafından geri çevrildi. Avrupa’dan çekinen II. Abdülhamid, verilen idam kararını hafifletip kendine “merhametli padişah” denilmesini sağlayarak Arabistan’ın Taif kentine sürgüne gönderdi.
Mithat Paşa, sürgünde iken 7 Mayıs 1884’te Taif’te boğularak öldürüldü.
ZİRAAT BANKASI, ‘USTA’YA SPONSOR
Kurucusu II. Abdülhamid tarafından ölüme gönderilen Ziraat Bankası, Ahmet Yenilmez’in iktidara yaranmak amacıyla hazırladığı “Usta” oyununa sponsor olarak 81 ili gezdirip 100’den fazla gösteri sundurdu.
Yenilmez, Ziraat Bankası’nın nasıl sponsor olduğunu anlatırken, Ocak 2018’de bankanın genel müdürü Hüseyin Aydın’ı başında bulunduğu yapının Memleket/Millet Sandıklarına dayandığını bile bilmediğini ima etmişti. Ziraat Bankası’nın temeli olan sandıkları anlattığında, “Böyle durdu Hüseyin Bey, şaşırdı!” dediğini aktararak bu bilgi üzerine, “Biz sizin yol arkadaşınız oluyoruz!” diyerek sponsor olmak istediğini aktarmıştı.
Sonrasında “Usta” oyunu, ücretsiz olarak üniversitelerde sahneye konuldu. Doğudan batıya hemen her yerde…
BU KEZ DE MEHMET AKİF OYUNU
Ahmet Yenilmez, bu sene de Mehmet Akif’in hayatını ve Çanakkale Savaşı’nı anlatan “Korkma” oyunu ile belediye belediye dolaşıyor. TÜGVA himayesinde AK Partili belediyelerin belirlediği yerlerde oyun sergileyen Ahmet Yenilmez, ironiyi çok seviyor olmalı.
Yıllarca II. Abdülhamid üzerinden para kazanan Ahmet Yenilmez, bu kez padişaha “Milletimizi rezil ettin!” dediği Mehmet Akif sömürüsüne girişti. Akif, 33 yıllık saltanatı “istibdat” dönemi olarak adlandırır ve “heybetiyle dünyaları titreten milletimizin zelil olduğu, göklerde yüzen bayrağımızı aşağılara indirdiğini” söyler. Padişah II. Abdülhamid’i de “Yıldız’daki baykuş” olarak tanımlıyor.
“Ortalık şöyle fenâ, böyle müzebzeb işler, (karmakarışık, kararasız)
Ah o Yıldız’daki baykuş ölüvermezse eğer, âkıbet çok kötü…”
Yıldız’dakine sadece “baykuş” mu diyor? Devamını da okuyalım:
“Kız kadın hepsi haremlerde bütün gün mahpus
Şu telakkiye bakın en kötü vahşet namus
Düşürdün milletin en kahraman evladını ye’se
Ne mel’unsun ki rahmetler okuttun ruh-i iblis’e”
Padişahın zekaya düşman olduğunu, temiz kim görse ya hapse attırdığını ya da sürdüğünü öne süren Mehmet Akif, sonra da II. Abdülhamid olmadığı şüphesine düşen olur diye adını vererek anlatır:
“O, bizim câmi uzaktır, gelemez, mani’ ne?
Giderim ben, diyerek, vardım onun camiine.
Kafes ardında hanımlar gibi saklıydı Hamid,
Koca şevketli! Hakîkat bunu etmezdim ümid.
Belki kırk elli bin askerle sarılmış Yıldız;
O silahşörler, o al fesli herifler sayısız.”
Akif’in “Hamid” sözünü ve “Yıldız” kelimesinin yerine başka isimler koysanız karşınızda çok tanıdık bir tablo çıkar sanırım.
Bunlar işin ayrı yanı. Ama işin ironik yanı, bir kişinin hem Hamid’in sırtından hem Akif’in sırtından para kazanmasını, üstelik de Hamid’i anlattığı oyuna da Mithat Paşa’nın kurduğu Ziraat Bankası’nı sponsor etmesi…
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***