Cambridge Sözlüğü’nde ‘erkek gribi’ başlığı şöyle tanımlanıyor: “Soğuk algınlığı gibi ciddi olmayan, ancak hastalığa yakalanan kişinin daha ciddi bir hastalıkmış gibi davrandığı, genellikle bu kişinin erkek olduğu bir hastalık.”
Elbette, yıllardır internette parodisi yapılan erkek gribi teşhis edilebilir bir hastalık değil ve tüm erkeklerin sıradan bir nezle geçirdiklerinde çaresiz kadercilere dönüşmediklerini söylemeye gerek yok. Ancak uzmanlar bu şakanın temelinde, sadece insanlarda değil, diğer bazı türlerde de cinsiyetler arasında var olan bazı büyüleyici immünolojik farklılıkların yattığını söylüyor. Gazete Oksijen’in The New York Times’tan aktardığına göre, Minnesota Üniversitesi’nde ekoloji, evrim ve davranış profesörü olan Marlene Zuk, “Erkeklerin ve kadınların, enfeksiyonun etkilerine farklı şekilde maruz kaldıkları fikrinde doğruluk payı var” diyor.
Erkekler daha zayıf bağışıklık sistemine sahip olma eğiliminde. Ayrıca erkeklerin hastalandıklarında kadınlara kıyasla daha ağır enfeksiyonlar geçirdiklerine dair güçlü kanıtlar var. Bu durum, erkeklerin hastaneye yatış ve ölüm oranlarının daha yüksek olduğu Covid pandemisinin ilk günlerinde görüldü. Aynı durum, kadınlardan çok daha fazla erkeğin öldüğü 1918 grip salgını sırasında da geçerliydi.
KADIN BAĞIŞIKLIĞI YÜKSEK
Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü’nde baş araştırmacı olan Dr. Matthew Memoli, bunun bir kısmının davranışla açıklanabileceğini söyledi. Araştırmalar, genel olarak erkeklerin hastalanmamak için maske takmak ya da ellerini yıkamak gibi önlemleri daha az aldığını ortaya koyuyor. Erkekler ayrıca sigara ve alkol gibi sağlıksız davranışlara daha fazla yöneliyor ve tıbbi yardım alma konusunda daha isteksiz davranıyor.
Ayrıca hayvanlarda ve insanlarda yapılan çalışmalar, erkek ve kadın bağışıklık sistemleri söz konusu olduğunda biyolojik farklılıkların da olduğunu gösteriyor. Johns Hopkins Üniversitesi’nde moleküler mikrobiyoloji ve immünoloji profesörü olan Sabra Klein, “Hastalık ne olursa olsun, kadınlar genellikle daha fazla bağışıklık tepkisi üretiyor ya da daha fazla bağışıklık tepkisi veriyor” diyor.
Cinsiyetler arasındaki farklılıklar, bir enfeksiyon ortaya çıkmadan önce bile ortaya çıkıyor. Kadınların bağışıklık hücreleri, virüsler veya bakteriler gibi yabancı istilacıları tespit etmede daha hızlı. Bir tehdit tespit edildiğinde, kadın bağışıklık sistemi sitokin adı verilen daha fazla enflamatuvar protein salgılar. Ayrıca hem virüslere hem de aşılara yanıt olarak daha fazla antikor üretir ve bu da bir enfeksiyonla savaşmaya yardımcı olur. Genetiğin de bu süreçte önemli bir rol oynadığı düşünülüyor. Bağışıklık sistemine dahil olan bazı genler X kromozomu üzerinde bulunuyor ve lise biyolojisinden hatırlayabileceğiniz gibi, erkeklerde bir tane varken kadınlarda iki tane X kromozomu var.
Peki bu, erkek gribinin gerçek olduğu anlamına mı geliyor?
O kadar değil. Son birkaç yılda yapılan araştırmalar, hafif bir solunum yolu enfeksiyonu geçirdiklerinde en kötü belirtileri gösterenlerin aslında kadınlar olduğunu ortaya koydu. Bilim insanlarının sağlıklı gençlere kasıtlı olarak grip virüsü bulaştırdığı bir çalışmada, kadınlarda erkeklere kıyasla daha fazla sayıda semptom görüldü ve kendilerini daha kötü hissettiler.
Uzmanlar, bunun nedeninin daha güçlü bir bağışıklık sisteminin hafif bir hastalığa daha şiddetli semptomlarla karşılık verebilmesi olduğunu belirtiyor. Aslında, hasta olduğumuzda hissettiğimiz ateş, yorgunluk vücudun enfeksiyona verdiği tepkiden kaynaklanıyor. Kim olursanız olun, hasta olmak berbat bir şeydir. Bu nedenle, bir erkek – ya da kadın – ne kadar kötü hissettiğinden şikayet ediyorsa, gözlerinizi devirmek için dürtünüzle savaşın.
Kaynak: The New York Times
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***