Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerin yeniden normalleşmesini isteyen Ankara’nın taleplerine Şam tarafından gelen yanıtlar mesafeli. Suriye’nin Ankara ile görüşmek için başta Türkiye’nin tamamen topraklarından çekilmesi talebini şart koştuğu, buna rağmen somut bir adım atılmadığı ortada. Her ne kadar Rusya tarafından Ankara’nın bu talebi kabul ettiği yönünde iddialar basına sızsa da Türkiye’den bunu doğrulayan bir açıklama gelmedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise her fırsatta Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşmek istediklerini açıkça söylüyor. Son olarak Erdoğan, “Beşer Esad ile görüşme irademizi de ortaya koyduk. Karşı taraftan cevap bekliyoruz. Biz buna hazırız” açıklamasını yaptı.
Gazeteci Ruşen Çakır, Erdoğan’ın son açıklamasından yola çıkarak neden bu kadar ısrar ettiğini sorgulayan bir yazı kaleme aldı. Medyascope TV‘deki yazısında Çakır, bu soruya dört yanıt sıraladı. Çakır’a göre bu nedenler şöyle:
“İlk olarak Erdoğan’ın, Suriye’de Esad rejiminin varlığını kabul etmekten başka bir seçeneği, hiç istemese de kalmadı. Yani Arap Baharı’nda Mısır, Tunus, Libya gibi ülkelerde yaşananların Suriye’de tekrarlanmasının kaçınılmaz. Emevi Camii’nde namaz kılmanın an meselesi olduğu yolundaki temenni, öngörü ve analizlerin suya düştüğü gerçeğiyle, bunu açıkça ifade etmese de yüzleşmek zorunda kaldı.
İkinci olarak, yine çok fazla istemese de Erdoğan, Suriyeli sığınmacılar meselesini belli ölçülerde kontrol altına almak mecburiyeti hissediyor. Çünkü bu sorun her geçen gün büyüyor ve giderek daha fazla iç siyasetin konusu oluyor. Erdoğan’ın bu konuda adım atabilmek için de Esad yönetimi ile koordinasyon ve işbirliği içinde olması şart.
Üçüncü olarak Erdoğan’ın Suriye’nin kuzeyindeki ABD destekli özerk Kürt yönetimini etkisizleştirmek için de Şam yönetiminin onay, destek ve hatta fiili katılımını istiyor.
Son olarak, Erdoğan’ın Suriye’nin yeniden inşasında Türkiye’nin, tabii öncelikle iktidar yanlısı müteahhitlerin yer almasını arzuluyor.”
‘ESAD’IN ERDOĞAN GİBİ ACELESİ YOK’
Esad’ın elinin daha kuvvetli olduğunu belirten Çakır, “Görüldüğü üzere Erdoğan Esad ile barışmaya mecbur gibi. Hiç kuşkusuz Esad da Türkiye gibi bir ülkeyle daha fazla düşman kalmak istemeyecektir. Fakat Rusya ve İran’ın aktif destekleriyle, başta Türkiye olmak üzere çok sayıda yabancı gücün desteklediği İslamcı grupları peyderpey etkisizleştiren ve ülkenin büyük kısmının kontrolünü adım adım yeniden ele alan Esad’ın Erdoğan gibi çok acelesi yok” ifadelerini kullandı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***