Gazeteci Ruşen Çakır, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mevlid Kandili mesajındaki “Millet olarak son iki asırdır çok yönlü bir kuşatmayla karşı karşıyayız” sözleriyle “milletin iman kalesini çökertmek isteyenler” ve “bu kalenin muhafızları” ifadelerine dikkat çekti.
Çakır,”Erdoğan’ın muhafızlardan kastının Diyanet personeli -onun deyimiyle ‘hocalarımız’ olması bana ilginç geldi. Erdoğan’ın bu metni birine cevap yetiştirmenin ötesinde anlamlar taşıyor. Öncelikle her yönüyle tel tel dökülen Diyanet’e yardım eli uzatmak istediği anlaşılıyor” yorumunda bulundu.
Kara Harp Okulu’ndaki korsan yemin töreninde yaşananları anımsatan Çakır, Erdoğan’ın “dindar ve kindar nesil” yetiştirme hedefinin tutmadığını ve bu iflası kabul etmek yerine ise sorumluluğu başkalarına yüklemek istediğini belirtti.
Ruşen Çakır, “Tabii aklına ilk olarak muhalefet, daha çok da CHP geliyor. Lakin Kemal Kılıçdaroğlu döneminden beri CHP din ve dindarları karşısına alacak söz ve davranışlardan özel olarak kaçınıyor. Son yerel seçim zaferinde bu stratejinin payı olduğu da muhakkak. Ve Erdoğan tabii bu durumdan hiç memnun değil. Bu nedenle harıl harıl kavga edecek “din düşmanı” arıyor, bulamayınca da kendisi yaratmaya çalışıyor” dedi.
Çakır’ın yazısı özetle şöyle:
“Gerçekten de Erdoğan’ın iktidarı döneminde zaten dindarlık seviyesi hayli yüksek olan toplumu devlet eliyle daha da İslamileştirme yolunda attığı adımların bütünüyle değilse bile önemli ölçüde geri teptiğini, tam tersi sonuçlara yol açtığını söyleyebiliriz.
Erdoğan’ın Kara Harp Okulu’ndaki “korsan yemin”den ilk aleni şikayetini İmam Hatipliler buluşmasında dile getirmesi hiç de tesadüf değildi. Konuyu yakından takip edenler, özellikle 15 Temmuz darbe girişiminin ardından gerek öğrencilerin askeri okullara kabul sürecinde, gerekse de eğitim hayatlarında Erdoğan iktidarının son derece hassas davrandığını, amacın büyük ölçüde “dindar subaylar” yetiştirmek olduğunu söylüyorlar. İşte o yemin olayı “dindar ve kindar nesil” yetiştirme hedefinin tutmadığının açık bir ilanıydı.
‘AKLINA İLK OLARAK CHP GELİYOR’
Evet, bir iflas söz konusu ve bunun esas sorumlusu siyasi iktidarın kendisi. Ama Erdoğan bu gerçeği kabullenmek ve onunla yüzleşmek yerine sorumluluğu başkalarına yüklemek istiyor ve tabii aklına ilk olarak muhalefet, daha çok da CHP geliyor.
Lakin Kemal Kılıçdaroğlu döneminden beri CHP din ve dindarları karşısına alacak söz ve davranışlardan özel olarak kaçınıyor. Son yerel seçim zaferinde bu stratejinin payı olduğu da muhakkak.
Ve Erdoğan tabii bu durumdan hiç memnun değil. Bu nedenle harıl harıl kavga edecek “din düşmanı” arıyor, bulamayınca da kendisi yaratmaya çalışıyor. Çünkü Erdoğan’ın gözünde, kendisinden uzaklaşan seçmenini kazanmak için en kestirme yol “Din elden gidiyor!” önermesiyle onları yanında tutmak.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***