HABER MERKEZİ – Eğitim ve dil dernekleri, asimilasyon politikalarından vazgeçilerek, anadilde eğitim talebinin karşılanmasını istedi.
Yeni eğitim ve öğretim yılı bugün başlarken, sendikalar ve dil derneklerinden Kürtçe başta olmak üzere farklı dillerin eğitim dili olması talebiyle birçok kentte açıklama yapıldı.
ŞIRNEX/CIZÎR
Şirnex’in Cizîr (Cizre) ilçesinde faaliyet yürüten Birca Belek Kültür ve Dil Derneği ile Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) ve Özgür Kadın Hareketi (TJA), anadilde eğitim talebiyle açıklama yaptı. Dernek binası önündeki açıklamaya çok sayıda kişi katıldı.
“Anadilde eğitim her insanın hakkıdır! Anadilde eğitim istiyoruz” yazılı Kürtçe pankartın yanı sıra, Kürtçe eğitim talebinin yer aldığı dövizler taşındı. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Şirnex Milletvekili Zeki İrmez, Kürt çocuklarının anadillerinde eğitim görememesini “Türkiye’nin ayıbı” olarak nitelendirdi. Bütün halklardan çocukların kendi anadilleriyle eğitim görmesi gerektiğini vurgulayan İrmez, “Asimilasyon insanlık sucudur. Erdoğan, Almanya’daki Türklerin kendi anadilinde eğitim almasını isterken Türkiye’de Kürtlere bu hakkı vermiyor. Kürtçenin eğitim dili olması için bütün direneceğiz” ifadelerini kullandı.
Derneğin Eşbaşkanı Fatma Gizleyici ise, “Her yıl olduğu gibi bu yılda da Kürt çocukları asimilasyon politikaları altında eğitime başlayacak. Bugün Kürt çocukları için asimilasyon ve travmanın başlangıcıdır” dedi. Gizleyici, “Kürt halkının kendi kültüründen, dilinden uzaklaşmaması gerekiyor. Dilimizi yaşamımızda yaygınlaştırmalıyız” çağrısı yaptı.
Açıklama “Bê ziman jiyan nabe” sloganıyla son buldu.
ANKARA
Anka Dil Kültür Merkezi (ANKA-DER), Kürtçenin eğitim dili olması talebiyle dernek binasında açıklama yaptı. Açıklamanın Kirmançkî lehçesini Gönül Gül, Kurmancî lehçesini ise Emine Oğuz okudu. Yeni eğitim ve öğretim yılının asimilasyon politikaları ve Kürtçenin inkarıyla başladığını ifade eden Oğuz, “Kürt çocukları kendi anadilleriyle eğitim görmesin diye devlet tüm gücünü seferber ediyor” dedi.
Kürtçenin önündeki bütün engellerin kaldırılmasını isteyen Oğuz, şunları söyledi: “Kürtçe eğitim ve öğretim dili olmalıdır. Kürtçe eğitim Kürt halkının en başat talebidir. Kürt siyasetçilere ve siyasetine çağrımızdır; Kürtçeyi arka plana tutmayın, buna önem verin ve siyasetiniz de Kürtçe yapın. Ailelere de çağırımızdır: çocuklarını ve kendilerini dil ve kültürlerinden uzak tutmasınlar. Kürtçe konuşun, Kürtçe düşünün, Kürtçe yazın.”
EĞİTİM SEN’DEN AÇIKLAMA
Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, sendikanın genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında yeni eğitim ve öğretimini değerlendirdi. Irmak, farklı etnik kimliklere mensup öğrencilerin dil engelleri ve kültürel farklılıklar nedeniyle eğitim sisteminde dışlanma tehdidiyle karşı karşıya olduğu uyarısı yaptı. Anadilin, çocukların zihinsel gelişimlerinin, öğrenme yeteneklerinin ve sağlıklı bir kimlik edinmelerinin olmazsa olmaz koşullarından olduğunu söyleyen Irmak, “İlköğretim çağına kadar kendi anadili ile dünyayı ve çevresini tanıyan çocuğun, herhangi bir geçiş süreci yaşamaksızın yabancısı olduğu bir dil ile eğitime başlaması, pedagojik açıdan kabul edilmez bir durumdur” ifadelerini kullandı.
Eğitim Bakanlığı bünyesinde görev yapan Kürtçe öğretmen sayısının 132 olduğunu söyleyen Irmak, bu sayının yeterli olmadığını kaydetti. Geçtiğimiz eğitim ve öğretim yılında, yaklaşık 20 bin öğrenci seçmeli Kürtçe dersi seçtiğini ifade eden Irmak, öğrencilerin ders seçimi, özellikle bu dillerin korunması ve yaşatılması açısından büyük önem taşıdığını dile getirdi.
Cinsiyet eşitsizliğinin de eğitimde en yaygın biçimde karşılaşılan adaletsizliklerden biri olduğuna dikkati çeken Irmak, kız çocuklarının özellikle kırsal ve muhafazakâr bölgelerde eğitimden mahrum bırakıldığını ve çocuk yaşta zorla evlilik gibi nedenlerle eğitimlerini yarıda bırakmak zorunda kaldıklarını söyledi.
Irmak yeni eğitim ve öğretim yılında başka bir kırtasiye ürünlerindeki fahiş fiyatların başka bir sorun olduğuna işaret etti. Irmak, “Yüksek kayıt ücretleri ve zorunlu bağış uygulaması, kırtasiye ürünlerinin fiyatlarında yaşanan artışlar, okul kıyafetleri, servis ücretleri vb. gibi temel okul ihtiyaçlarına gelen fahiş zamlar, öğrenci ailelerin bütçelerinde büyük gedikler açmaya başlamıştır. Bu durum, özellikle dar ve orta gelirli ailelerin eğitim masraflarını karşılamalarını zorlaştırmaktadır” ifadelerini kullandı.
Irmak, eğitimde giderek artan piyasalaştırma ve ticarileştirme politikaları yerine, kamusal eğitim anlayışı benimsenerek eğitime erişimin önündeki tüm engellerin kaldırılmasını ve tüm öğrencilerin eşit şartlarda eğitim alması için gerekli adımlar acilen atılmasını istedi.
Bir başka sorunun yoksul öğrencilerin beslenme sorunu olduğunu vurgulayan Irmak, milyonlarca çocuğu doğrudan etkileyen yoksulluğun ülkenin geleceğini tehdit eden toplumsal bir sorun olarak tanımladı.
‘NARİN İÇİN ADALET’
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Ankara İl Kadın Meclisi, “Kadın ve çocuk yoksulluğuna son” yazılı pankart eşliğinde partinin Mamak ilçe binası önünde açıklama yaptı.
Açıklamayı yapan İl Eşbaşkanı Tatlıgül Gül, Türkiye’de 6 buçuk milyon çocuğun yoksullukla boğuştuğunu ve her 5 çocuktan birinin yeterli ve besleyici gıdaya erişemediğini belirtti. “Kaybolan, kaybettirilen, işçileştirilerek katledilen, yetersiz beslenme sorunlarıyla boğuşan, güvensiz kentlere hapsedilen, anadili gasp edilen, asimilasyon politikalarıyla sindirilmeye çalışılan, okullarda aç kalan tüm çocuklarımız için buradayız. Daha dün günlerdir kayıp olan 8 yaşındaki Narin’in cansız bedenine ulaşıldı. Bu ülkede çocuklar kaybolmuyor; kaybettiriliyor, kaçırılıyor, gizleniyor. Narin için adalet talebimizi bugün buradan tekrar yineliyoruz: sorumlular bağımsız yargı önünde hesap versin” ifadelerini kullandı.
Açıklamanın ardından kadınlar, taleplerinin yer aldığı broşürleri dağıttı.
AMED
Eğitim Sen Amed Şubeler Plartformu, Peyas (Kayapınar) ilçesindeki 2 Nolu Şube binasında açıklama yaptı. Şube Eşbaşkanı Duygu Özbay, anadilde eğitimin önemine işaret etti. Özbay, “Eğitim müfredatında farklı etnik grupların tarihine ve kültürüne yer verilmemesi, öğrencilerin kimliklerini geliştirme ve koruma hakkını ellerinden almaktadır. Bu durum, farklı kimliklerin eğitimdeki temsilini zayıflatmakta ve toplumsal eşitsizliklerin sürekliliğine katkıda bulunmaktadır” şeklinde konuştu.
ADANA
DEM Parti Adana Kadın Meclisi ve Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA aktivistleri, Şehit Ercan Sanca İlkokulu önünde açıklama yaptı. Açıklama öncesi anadilde ve parasız eğitim taleplerinin yer aldığı broşürler dağıtıldı.
Açıklamayı yapan DEM Parti İl Eşbaşkanı Helin Kaya, artan masraflara dikkati çekerek, “Devlet okulları çözümü velilerin cebinde arıyor. ‘Gönüllü bağış’ adı altında toplanan kayıt parası başta olmak üzere hemen her okulda çok sayıda kalemde para toplanarak eğitim harcamaları büyük ölçüde bizlerin sırtına yıkılıyor. Peş peşe gelen zamlarla çocuklarımıza günlük harçlık vermekte zorlanıyor, beslenme çantalarını dahi dolduramıyoruz” diye belirtti.
TALEPLER
Kaya, taleplerini ise şöyle sıraladı:
* Eşit, parasız, erişilebilir, nitelikli, bilimsel, anadilinde eğitim istiyoruz.
* Tüm eğitim maliyetlerinin kamusal olarak karşılanmasını istiyoruz.
* Çocukların üstün çıkarlarının korunmasını, her türlü ayrımcılığa son verilmesini istiyoruz.
* Çocuklarımız okurken mutlu, gelecekten umutlu olsun istiyoruz.
* Okullarda en az bir öğün yeterli ve nitelikli yemeğin parasız olarak temin edilmesini istiyoruz.
* Çalışmak isteyen tüm kadınlara güvenceli ve güvenli iş, eşdeğer işe eşit ücret istiyoruz.
* Çalışma yaşamındaki kadınlara yönelik eşitsizliklere son verilmesini istiyoruz.
* Ücretsiz ev emekçisi olarak çalışan kadınlara temel gelir ve sosyal güvence istiyoruz.
* Kadın ve çocuk yoksulluğu son bulsun diyoruz.
MERSİN
Mersin’de de DEM Parti Kadın Meclisi ve TJA aktivistleri, Hatice Uluğ İlköğretim Okulu önünde açıklama yaptı. Taleplerin yer aldığı broşürler dağıtıldıktan sonra yapılan açıklamaya DEM Parti Milletvekilli Perihan Koca’da katıldı. Açıklamayı yapan İl Eşbaşkanı Bedriye Kuş, “Eşit, parasız, erişilebilir, nitelikli, bilimsel, anadilinde eğitim ve okullarda en az bir öğün yemeğin parasız olarak temin edilmesini istiyoruz” dedi.
Daha sonra konuşan Koca ise, eğitimin bir hak olduğunu dile getirerek, çocukların bu hakları mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.
İZMİR
DEM Parti İzmir Kadın Meclisi, “Kadın ve çocuk yoksulluğunun son bulsun” talebiyle yeni eğitim-öğretim yılının ilk gününde Konak Zübeyde Hanım İlkokulu önünde bildiri dağıttı. Bildiri sonrası okul önünde açıklama yapıldı. DEM Parti İzmir Kadın Meclisi Sözcüsü Aysel Önen, anadilde eğitim hakkının gasp edildiğinin altını çizdi. Önen, anadilde eğitim hakkının en temel hak olduğunu belirterek, “Uluslararası sözleşmelerle sabit kılınmasına rağmen Türkiye’de Kürt, Arap, Ermeni, Süryani, Çerkez ve Laz halkları için bu hak gasp edilmeye devam ediyor ve tek dilli eğitim modeli uygulanıyor. Anadilinde eğitim hakkının gasp ediliyor olması elbette birçok pedagojik sorunu da ortaya çıkarıyor. Anadilinde eğitimin vazgeçilmez bir hak olduğu hakikatine karşılık bu talebin seçmeli derslere indirgenmesi ise kabul edilemez bir durumdur” diye belirtti.
ADANA
DEM Parti Adana İl Örgütü, anadilde ve parasız eğitim talebiyle Heykelli Park’ta basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklama öncesi söz alan DEM Parti Adana İl Eşbaşkanı Helin Kaya, vahşice katledilen Narin Güran’ın durumuna dikkat çekerek, sorumluların en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi.
‘ANADİLDE EĞİTİM HAKKI GASP EDİLİYOR’
Açıklamayı yapan DEM Parti Adana İl Eşbaşkanı Seyfettin Aydemir, artan yoksulluğun en çok çocukları etkilediğini belirtti. “Anadilinde eğitim hakkı gasp ediliyor” diyen Aydemir, “Yeni eğitim öğretim yılı başlarken DEM Parti olarak iktidara, temel haklara dair uluslararası kararları ve uluslararası sözleşmeleri hatırlatmayı zorunlu görüyoruz. Ancak bu sözleşmelerle birlikte daha önemlisi, hem iktidara bu ülkenin, bu toprakların okula aç giden çocuklara, işçilik yapan çocuklara ve gençlere değil okula karnı tok, aklı berrak giden çocuklara ihtiyacının olduğunu hatırlatıyoruz! Sizin makamlarınız ve koltuklarınız güçlendikçe çocuklar aç kalıyor ve bir kaleme-deftere muhtaç hale geliyor! Sizin şahsi yaşamlarınızın bolluğu, bereketi arttıkça yoksulun evinde bir ekmek daha azalıyor. Sizler dünyanın her yerinde servet sahibi oldukça ve savaşta ısrar ettikçe, anadilinden, kültüründen ve kendi varlığından mahrum bıraktığınız çocuklar yaşadıkları topraklara bir kez daha yabancı oluyor! Eğitimde çocukların yaşadığı hiçbir sorunun münferit olmadığını biliyoruz. Yoksulluk ya da istismar veyahut açlık ya da işçilik. Hiçbiri münferit değil ve elbette hiçbiri çocukların kaderi değil” dedi.
WAN
Wan’da TJA ve ARSİSA öncülüğünde “Bila zimanê Kurdi bibe zimanê fermî û perwerdehiyê” şiaryla Sanat Sokağı’nda basın açıklaması düzenlendi. Basın açılmasına birçok sivil toplum kuruluşları katıldı. Açıklamayı yapan TJA aktivisti Rojbin Bor, “Kürt dili ve kültürünü dar bir çerçevede bırakmayın. Kürt dili ve kültürünün önünü açın. Kürtçeye statü verilsin. Bizler de her sorunun demokratik çözümünü istiyoruz” çağrısında bulundu.
Açıklamanın ardından kitle “Bê ziman jiyan nabe”, “Zimanê min welatê min e” dövizlerini taşıyarak yürüyüşe geçti. Sık sık “Bê ziman jiyan nabe”, “Zimanê me rûmeta me ye” ve “Zimanê Kûrdî” şarkısını seslendiren kitleye yoldan geçen yurttaşlarda zılgıtlarla eşlik etti.
Yürüyüş slogan ve zılgıtlarla Arsisa Derneği’ne kadar devam etti.
İSTANBUL
DEM Parti, İstanbul Kadın Meclisi, “Özgür ve Eşit Yaşamda Israrcıyız ve Örgütleniyoruz” şiarıyla 6 aylık başlattıkları kampanya kapsamında, bugün İstanbul’un Sancaktepe, Kartal, Esenyurt ilçelerinde bulunan okul önlerinde kadın yoksulluğu, çocuk katliamları ve eğitim masraflarının karşılanamaz olduğuna dair bildiri dağıtımı gerçekleştirdi.
‘NARİN ÖLMESEYDİ BUGÜN OKULA GİDECEKTİ’
DEM Parti Sancaktepe İlçe Örgütü, Sancaktepe Atatürk Mahallesi’nde bulunan Hisaryapı İlköğretim Okulu önünde bildiri dağıtımı yaptı. Bildiri dağıtımına DEM Parti İstanbul milletvekili Çiçek Otlu, DEM Parti ilçe temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda kadın katılım sağladı. Hem öğrenciler hem de ebeveynlerden yoğun ilgi ile karşılanan bildiri dağıtımında konuşan Otlu, “Bu ülkede eğitim lüks haline gelmiş. Eğer saray tasarruf yaparsa okullarda bir öğün çocuklara yemek verilir. 8 yaşında Narinler ölmeseydi bugün okullar açıldığında Narin okula gidecekti. Ama bu sistem çocukları öldürüyor. Bu ülkede de eğitim eşit olmalı, anadilde eğitim olmalı, yoksullar da okumalı diyoruz” şeklinde konuştu.
‘KADIN YOKSULLUĞU SON BULSUN’
DEM Parti, Kartal ilçesinde ise Yakacık Çarşı Mahallesş’nde bulunan Hasanpaşa İlköğretim Okulu önünde DEM Parti İstanbul milletvekili Özgül Saki’nin de katılımıyla kadınlar bir araya gelerek bildiri dağıtımı yaptı. Burada DEM Parti İl Kadın Meclisi’nden Aygül Sincar, gerçekleştirdiği konuşmasında; eşit, parasız, erişebilir, nitelikli, bilimsel, anadilde eğitimin önemine dikkat çekerek, “Tüm eğitim maliyetinin kamusal olarak karşılanmasını istiyoruz. Çocuklar okurken mutlu olsun istiyoruz. Ücretsiz ev emekçisi olarak çalışan kadınlar için temel gelir ve sosyal güvence istiyoruz. Kadın ve çocuk yoksulluğu son bulsun istiyoruz” dedi.
KAMPANYAYA YOĞUN İLGİ
DEM Parti İstanbul İl Eş Başkanı Gonca Yangöz’ün katılımıyla Esenyurt ilçe örgütü temsilcileriyle birlikte Pınar Mahallesi’nde bulunan İbrahim Özaydın Ortaokulu’nda bildiri dağıtıldı. Başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere her kesimden “Özgür ve Eşit Yaşamda Israrcıyız ve Örgütleniyoruz” kampanyasıyla dağıtılan bildiriye yoğun bir ilgi gösterildi.
İZMİR
Eğitim Sen İzmir Şubeleri, yeni eğitim öğretim yılı açılışına dair basın toplantısı gerçekleştirdi. Eğitim Sen İzmir 1 No’lu Şube binasında gerçekleştirilen toplantıda, açıklamayı Eğitim Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Nafiz Ceylan yaptı.
Ekonomik kriz, eğitimde eşitsizlik ve MESEM’ler ile yapılan öğrenci sömürüsüne değinen Ceylan, taleplerini şöyle sıraladı: “Okul ve kırtasiye masrafları devlet tarafından karşılanmalıdır. Bütün eğitim kademelerinde öğrencilere ücretsiz yemek hizmeti sunulmalıdır. Eğitim bütçesi acilen artırılmalıdır. Eğitimde kamu hizmeti anlayışı güçlendirilmeli ve kamusal eğitim politikaları benimsenmelidir. Eğitim hakkının önündeki bütün fiziki ve yasal engeller kaldırılmalıdır.”
DENİZLİ
Eğitim Sen Denizli Şubesi, yeni eğitim-öğretim yılının açılışına dair hazırladığı raporu şube binasında yaptığı basın toplantısı ile açıkladı. Açıklamada konuşan Eğitim Sen Denizli Şube Başkanı Hüseyin Özdemir, “Yüksek kayıt ücretleri ve zorunlu bağış uygulaması, kırtasiye ürünlerinin fiyatlarında yaşanan artışlar, okul kıyafetleri, servis ücretleri vb. gibi temel okul ihtiyaçlarına gelen fahiş zamlar, ailelerin bütçelerinde büyük gedikler açmaya başlamıştır. Bu durum, özellikle dar gelirli aileleri zorlamaktadır. Anadilinde eğitim, çocukların zihinsel gelişimlerinin, öğrenme yeteneklerinin ve sağlıklı bir kimlik edinmelerinin olmazsa olmaz koşullarındandır ve pedagoji biliminin temel ilkesidir. Bireylerin anadillerinde eğitim hakkından yoksun bırakılması, zihinsel gelişim ve kimlik edinme sürecini olumsuz etkilemektedir” ifadelerini kullandı.
MUĞLA
Muğla Eğitim Hakkı Platformu da Eğitim Öğretim yılının ilk günü dolayısıyla Menteşe Sınırsızlık Meydanında basın açıklaması yaptı. “Laik, nitelikli, bilimsel, demokratik ve kamusal eğitim için” pankartı taşınan açıklamada öğretmen ve veliler Narin için de açıklamada bulundu. Açıklamada sık sık “Narin için adalet herkes için adalet” “Erkek adalet değil gerçek adalet” “Çocuğa uzanan eller kırılsın” “Çocuk cinayetleri politiktir” sloganları atıldı.
Açıklamada konuşan Eğitim Sen Eğitim ve Yüksek Öğretim Sekreteri Mehmet Çetin, “Biz çocukların oyun oynamasını, okula gitmesini istiyoruz. Çocuk yaşta evlendirilmelerini, öldürüp üstüne gelinlik konarak toprağa verilmesini değil. Adalet yerini bulana kadın ve çocuk cinayetleri son bulana kadar yaşama hakkına haykırmaya devam edeceğiz. Bugün 2024-2025 eğitim öğretim yılının ilk günündeyiz. İsterdik ki hepimiz okullarımıza heyecanla mutlulukla sevinçle gidebilelim ancak siyasi iktidarın eğitim politikaları nedeniyle patronlar ve tarikatlar dışında hiç kimse eğitim sisteminin geldiği durumdan mutlu ve umutlu değil” dedi.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***