Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider, tarım ürünlerinin ithal edilmesine yönelik eleştirilere ilişkin, “Bu yıl patates çok fazla etti, dağa taşa patates ekelim. Bugün onun sorunlarını yaşıyoruz, daha sonra milletvekillerini yakalayalım, il başkanını yakalayalım, belediye başkanlarını yakalayalım, sayın valim ‘ne olacak bu patatesin hali’ diyelim. Yok efendim ‘ihracatı açın’, ihracat açık. Yok efendim ‘gizli kararnameler ile aslını imzaladığımız rekabet sözleşmelerine aykırı olarak ihracat teşvikleri verin.’ Verildi, ama dışarıda daha ucuzsa ne yapacağız? Dolayısıyla üretim planlaması dediğimiz sisteme geçmeden bu işleri çözemeyiz” dedi.
ANKA’dan Kemal Onur Atalay’ın haberine göre; Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider bir dizi ziyaretler yapmak üzere Aksaray’a geldi. İlk olarak Vali Mehmet Ali Kumbuzoğlu’nu makamında ziyaret eden Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider, daha sonra Ziraat Odası Toplantı Salonu’nda çiftçiler ile buluştu.
“Dışarıda daha ucuzsa ne yapacağız”
Gizligider, yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“‘Bu yıl patates çok fazla etti, dağa taşa patates ekelim. Önümüzdeki yıl ne olacak bu patatesin hali’ diye bir türkü var. Bugün onun sorunlarını yaşıyoruz, daha sonra milletvekillerini yakalayalım, , il başkanını yakalayalım, belediye başkanlarını yakalayalım, sayın valim ‘ne olacak bu patatesin hali’ diyelim. Hatta şöyle diyelim; ne olacak bu patinin hali, pattisin hali diyelim. Sonra aynı türküyü tekrar tekrar söyleyelim, yok efendim ‘ihracat açın’ ihracat açık. Yok efendim ‘gizli kararnameler ile aslını imzaladığımız rekabet sözleşmelerine aykırı olarak ihracat teşviklerini verin’, verildi’. Ama dışarıda daha ucuzsa ne yapacağız? Dolayısıyla üretim planlaması dediğimiz sisteme geçmeden bu işleri çözemeyiz.”
“Dünya’nın en büyük ikinci makarna fabrikası Türkiye’de”
Türkiye’nin de Dünya’dan bağımsız olmadığını ifade eden Gizligider, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Dünya’daki durumumuz ne? Neticede dünyaddan bağımsız değiliz. Tarımda gayrisafi yurtiçi hasılatımız biz bu yıl Fransa’yı Rusya’yı da geçtik, 68 buçuk milyar dolara ulaştık. Bu konuda tabii Çin, hem insan kaynağı hem toprak kaynağı hem arazinin iklim avantajıyla 1 trilyon 267 milyar ile 1. sırada. Amerika, Brezilya, Meksika’nın hemen ardından tarımda altıncı sıradayız. Türkiye tüm dünyada 4,4 trilyon dolarlık bu yapının içinde 68 buçuk milyarla 6. sırada. Tabii ki biz yeterli bulmuyoruz. Türkiye büyük bir tarım ülkesi özellikle bir yıl itibari ile neredeyse ürettiğimiz sattığımız tüm malların tamamının dolar üzerinden karşılığı bu. Arz talep dikkate alınarak az önce patatesten örnek vermeye çalıştım. Bu sene ektik, önümüzdeki sene ne olacak bu inişler bu çıkışlar? Çiftçinin feryadı meselesine Allah izin verirse çok iddialı bir cümle söylediğimin farkındayım, 3 yıl sonra bu meseleyi Türkiye kapatacak. Buğdayın ana vatanı Türkiye. Buğday aslında bizim altınımız, ne modası geçer, ne parası düşer ne lazımlığı biter. Buğday bizim temel ürünümüz, size bir bilgi gururla söyleyebilirim dünyanın en büyük ikinci makarna fabrikası Türkiye’de, İtalya’da değil bizde. İşte bu planlamayı da stratejik ürünler oturttuk.”