Her yeni eğitim dönemi başladığında yayıncılık piyasası karışır. Özellikle ders kitaplarını hangi yayınevlerinin basacağı çok tartışılır, şaibeler, iddialar bitmez. Çünkü işin içinde yüz milyonlarca, hatta milyarlarca lira dönüyor.
Bugünün Türkiyesi için hiç şaşartıcı değil, değil mi?
Öğrendiğime göre bu yıl da benzer şeyler olmuş ve 6. sınıf sosyal bilgiler kitabıyla ilgili şöyle bir usulsüzlük dönmüş.
2024-2025 eğitim yılı içinde okutulacak olan Hikmet Azer imzalı, 6. sınıf Sosyal Bilgiler kitabı (Evos Yayınları), 2019’da Ekoyay tarafından hazırlanan 7. sınıf Sosyal Bilgiler kitabının bir tür kopyası.
Ve normalde kitabın Talim Terbiye Kurulu’ndan onay almaması gerekiyor ama bakan Yusuf Tekin’in imzası ve onayıyla bu ihale Evos Yayınları’na veriliyor.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın yönetmeliğine göre, MEB’e bağlı okullarda okutulacak bir kitabın içerik ve tasarım-şablon olarak başka bir kitaba benzememesi gerekiyor. Birbirini anımsatan kitaplar bile ön inceleme aşamasında reddedilerek incelenmeden yayıncıya iade ediliyor. Hatta kitabın çalıntı olup olmadığını tespit eden özel bir telif programı var.
Elemediklerine göre, bakanlığın kitabın basımını yandaş yayınevine verdiği anlamına geliyor.
“DEVLETİN KASASINDAN MİLYARLARCA PARA ÖDENECEK”
Konuyu yakından bilen görüştüğüm bir uzman diyor ki,
“Bu yasa dışı. Devlet yandaş firmasına rant sağlayarak açıkça suç işlemiş. Bu kitapları incelemek için bir telif program var. Kitabı bu programda taratıyorlar, çalıntı olup olmadığı ortaya çıkıyor. Benzer ya da aynı olan kitaplar iade ediliyor. Ama bu kitapta yandaşları olduğu için görmezlikten gelindi. Bilerek tespit etmediler. Evos Yayınları, Ekoyay’ın tasarım şablonunu kullanarak haksız kazanç sağlamış. Bu koşullarda kitabın toplatılıp devletin ödediği paranın iade edilmesi gerekir. Eğer bunun önüne geçilmezse 5 yıl boyunca bu yayınevine milyarlarca para ödenecek.”
YAYINCILIKTA DA BEŞLİ ÇETE KURMUŞLAR
İddiaya göre son birkaç yıldır yayıncılık sektöründe ‘bir çete’ kurulmuş. Hatta adına beşli çete diyorlar. Ders kitaplarının basımı 6 yayınevi ve onların ‘resmi olmayan alt markaları’na ihale ediliyor.
Başka bir yayınevinin pastadan pay alması mümkün değil. Zaten diğerlerinin çoğu da kapanmış. Birkaç sene öncesine kadar piyasada ders kitapları basan 70-80 civarında yayınevi varken şimdi yok.
İddiaya göre çoğunu bu çete batırmış durumda.
Peki kim bu yayıncılar?
Hadi isimlerini de verelim.
Özgün Matbaacılık, Tuna Matbaacılık, Cem Ofset, Ada Matbaacılık, Pasifik Yayınları ve Dikey Tutku Grubu. Bunların altında da 5’er farklı isimde yayınevi var. Sebebi; ihaleye girerken tek yayınevi olmasın, farklı yayınevleri de varmış gibi görünsün.
Kitaplarına onay verilen firmalar, farklı firma isimleriyle yayın ihalesine katıldıkları için görünürde bir çeşitlilik var gibi gösterilse de bu yayınevleri, yukarıda bahsettiğim firmalara ait.
Mesela Evos Yayınları Pasifik Yayın Dağıtım Şirketi’ne ait.
Aslında Bakanlık tarafından ders kitabı olarak onay verilen kitapların yayınevlerinin birbirleriyle olan bağlantılarının araştırılması gerekir ama demek ki araştırmak işlerine gelmiyor.
İşler şöyle yürüyor: İhaleyi bu 6 yayınevine verenler, kazanılan parayı da aralarında paylaşıyor. Bir tür rüşvet çarkı kurulmuş. Kurumun başındaki devlet memuru diyor ki, ‘Ben sizin kitabınızı onaylayacağım, ihaleyi size vereceğim, siz de gelirinizin bir kısmını bana vereceksiniz.’
Bu teklifi kabul etmeyenler devre dışı kalıyor. Dolayısıyla ders kitaplarının basımını teklifleri kabul eden yandaş yayınevlerine veriliyor. 5 yıl boyunca alanın da verenin de cebi memnun.
TÜRKİYE’DE NEDEN BU KADAR SIK ÖĞRETİM PROGRAMI DEĞİŞTİRİLİYOR?
Tuz aslında baştan kokmuş durumda. Bir ülkede her Milli Eğitim Bakanı değiştiğinde öğretim programı değişir mi? Bizde değişiyor. Nedeni şu: Her bakanın, kendinden önceki bakanın onayıyla beş yıl süreyle onay verdiği ders kitaplarının onayını iptal etmesinin, yayıncılık sektöründeki pastayı yeniden dağıtmasının tek yolu öğretim programlarının değiştirilmesi. Başka türlü ihaleyi kendi yandaşlarına veremiyorlar.
Aslında matbaada kitap var ama her yıl binlerce kitap depolardan hurda kağıda gönderilip yeni öğretim dönemi için yeniden basılıyor. Bir önceki yılın kitabı hiçbir şekilde kullanılmıyor.
İsrafa, daha doğrusu yolsuzluğa bakar mısınız?
Duyduğuma göre bazı soruşturmalar açılmış ama öğrenciye, veliye, diğer yayıncıların lehine herhangi bir karar henüz yok. İsraf, kayırmacılık, ödenen milyarlarca para… Olan yine vatandaşa oluyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***