Gazeteci Fatih Altaylı, bugünkü köşe yazısında, Prof. Dr. Celal Şengör’ün, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un Kara Harp Okulu’ndaki teğmenlere ilişkin Toplum kesimlerini, milletimizi rahatsız edecek eylem ve söylemlerden kaçınmak lazım” sözlerine verdiği yanıta tepkisini yazdı.
“Celal Şengör zaman zaman delleniyor ve dellenince de bana ‘yayınlamam’ için bir mektup yolluyor. Bu kez de Adalet Bakanı’na kızmış” diyen Fatih Altaylı, Şengör’ün mektubunu okuyucularına aktardı.
“NE ZAMANDAN BERİ ‘ATATÜRK’ÜN ASKERİYİZ’ DEMEK RAHATSIZLIK YARATIR OLDU?”
Celal Şengör’ün mektubu şöyle:
“Adalet Bakanı!
Ne zamandan beri ‘Atatürk’ün askeriyiz’ demek rahatsızlık yaratır oldu?
Bakan!
Vatansever, kahraman teğmenlerimizin kılıç çakıştırmaları askeri disipline aykırı değildir, gelenektir. Ben Hava Harp Okulu mezuniyet törenlerinde defaatle benzer kılıç çakıştırmalarına şahit oldum ve bu çakıştırmalar, davetlilerin ve velilerinin alkışlarıyla karşılandı.
Önce askeri disiplin nedir, onu öğren konuşmadan, beyanat vermeden. Genç teğmenlerimizin Teğmen Ebru Eroğlu liderliğinde kılıç çakıştırırken okudukları andımız mı birilerini rahatsız ediyor?
“SEN KİMİN SÖZCÜSÜSÜN? ATATÜRK’E DÜŞMAN BİR AVUÇ YOBAZIN MI?”
O zaman o kişiler kimdir ve ne istemektedirler ve sen Atatürk düşmanlığını temsil eden bu kişilere Cumhuriyetin bir bakanı olarak nasıl destek verirsin? Biz yurttaşlar genç teğmenlerimizle iftihar ediyor, onları bağrımıza basıyoruz. Mezkûr hadise Sayın Cumhurbaşkanımızın önünde cereyan etmiş, bu teğmenler onun takdirlerini kazanmışlardır. Sen kimin sözcüsüsün? Atatürk’e düşman bir avuç yobazın mı?
Milletimizin onuruyla oynamak, geleceğini tehlikeye atmak, Türkiye’yi bir Afganistan yapmaya kalkmak hiç kimsenin haddi olamaz.
Bunu iyi belle.
Sen sözlerinle milyonları rahatsız ettin. Sanırım milletimiz senden bir özür dileme beklemektedir, çünkü bu ülkeyi muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkarmak isteyenleri çok, ama çok rahatsız ettin.
Hem de git, Anıtkabir’de Atatürk’ün mânevi şahsiyetinden özür dile. Bu tüm milletimizden özür dilemek olacaktır. Bunu yapmazsan adın tarihe ne yazık ki karanlığın savunucusu olarak geçecektir. Bir bakanımızın bu duruma düşmesini hiçbir yurttaşımız istemez. Takdir elbette senindir.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***