AGIRÎ – Agirî’de geçinmekte zorlanan yurttaşlar, iktidarın politikalarını eleştirerek, “Bu iktidar var oldukça ekonomi düzelmez” diye kaydetti.
AKP-MHP iktidarı tarafından uygulanan “güvenlikçi” politikalar nedeniyle ülkedeki ekonomik kriz her geçen gün daha da derinleşiyor. Kriz nedeniyle yurttaşların alım güce düşerken, ekonomik buhrandan çıkmak için kamuoyunun büyük bir kesimi erken seçim çağrısı yapıyor. Ekonomik kriz ve işsizliğin en fazla olduğu kentlerin başında gelen Agirî’de yurttaşlar, krizin tek sebebinin AKP-MHP politikalar olduğunu söyledi.
‘KÖMÜR VE ODUN ALMAYA GÜCÜMÜZ YETMİYOR’
Muhammed Koçyiğit (30) önümüzdeki kışı nasıl geçireceklerine dair kara kara düşündüklerini belirterek, “Asgari ücretle çalışıyorum. Ekonominin bu kadar kötü olmasının sebebi mevcut iktidarın yanlış politikalarıdır. Bu kentte insanlar çiftçilikle uğraşıyor ama çiftçilerin hali ortadadır. Ekonominin düzelmesi için iktidarın değişmesi gerekiyor. Önümüzde bir kış var ve kışı nasıl geçireceğimizi derin derin düşünüyoruz. Kışın kömür ve odun almaya gücümüz yetmiyor. Bu insanlar bunu hak etmiyor. Ekonomik krizin sebebi ülkedeki hukuksuzluk ve adaletsizliktir. İnsanlar ekonomik krizden dolayı göç etmek zorunda kalıyor. Biz, kendi memleketimizde yaşamak istiyoruz. İktidarın baskılarından dolayı ekonomik krizi bile dile getirmekte çekiniyoruz. Çünkü ülkede ifade özgürlüğü rafa kaldırılmıştır” dedi.
‘SORUMLUSU AKP-MHP İKTİDARDIR’
Emekli maaşı ile geçinmeye çalıştığını söyleyen Hüseyin Budak (63), iktidarın zengini daha zengin fakiri ise daha fakirleştirdiğini belirtti. Budak, “İktidarın politikaları nedeniyle perişan olmuşuz. Ne yapıyorsak geçimimizi sağlayamıyoruz. İnsanlar kuru ekmeğe muhtaç olmuş durumdadır. Kömürün tonu 10 bin TL olmuş. 12 bin 500 TL ile ev geçindiriyorum. Bu iktidar var olduğu müddetçe, ülkenin ekonomik olarak düzeleceğine inanmıyorum. O yüzden bu kış ne yapacağız bilemiyoruz” diye belirtti.
‘İKTİDAR ÇİFTÇİLİĞİ BİTİRDİ’
Tarım ve hayvancılıkla uğraşan Vedat Gültekin (42), iktidarın politikaları nedeniyle çiftçilik yapamadıklarını belirterek, “AKP iktidar ‘hedef 2023’ diyordu. Bir sürü yerde petrol ve doğalgaz bulduklarını söylüyorlar. Bunların hepsi koca bir yalandan ibaret oldu. 2024 yılına girdik daha çok fakirleşiyoruz. Çiftçilik yapıyorum ama mazotun litresi şuan 45 TL’dir. Yem torbası ise 650 TL olmuş. İktidarın ekonomide attığı her adım halkın daha da yoksullaşmasına neden oluyor. İktidar sayesinde her yıl olduğu gibi bu yıl da kış boyunca bulgur, peynir ve lor yemek zorunda kalacağız. İktidarı yönetenler saraylarda yaşarken, halk ise bu şekilde açlığa mahkum ediliyor” diye konuştu.
‘EKONOMİNİN DÜZELECEĞİNE İNANMIYORUM’
Seyit Yörük adlı yurttaş, “Ekonomik krizden dolayı ciddi zorluklar yaşıyoruz. Bu kente hiçbir yatırım yapılmamaktadır. İnsanlar işsiz ve insanlar başka şehirlere göç ediyor. Agirî halkı olarak gün gittikçe fakirleşiyoruz. Bu durumumuz aslında iktidarın ekonomideki politikasının somut bir göstergesidir. İnsanlar her üründe benimle pazarlık yapıyor. Sürekli zam yapılıyor. İktidarın yandaşı olan iş insanları bu ülkeyi sömürmektedir. Bazı günlerde işyerinde siftah bile yapamıyorum. Bazı aylar işyerimin kirasını bile çıkaramıyorum. Gelirimiz giderlerimizi karşılayamıyoruz” ifadelerini kullandı.
‘ETİKET DEĞİŞTİRMEYE YETİŞEMİYORUZ’
Esnaf olarak gelen zamlardan dolay etiket değiştirmeye yetişemediklerini aktaran Emin Kaya (32), “Ülkedeki ekonomik kriz çocuklardan yetişkinlere kadar herkesi doğrudan etkiliyor. İnsanların ekmek alacak parası yok. Bu ülke batmış kimsenin haberi yok. İki gün önce 18 litrelik teneke sıvı yağını 800 TL’den satıyorduk, bugün ise bin TL’de satılıyor. Asgari ücretle çalışan insan geçimini nasıl sağlayacak? Ülkeyi kim yönetiyorsa ekonomik krizin sorumlusu da odur. İktidar ürün fiyatını belirliyor, biz de mecbur bu fiyata satmak zorunda kalıyoruz. İşyerinin kirası 30 bin TL iken, 150 bin TL’ye çıktı. Bütün bu sorunların çözülmesi için iktidarın değişmesi gerekiyor. Bu iktidar olduğu müddetçe bu şekilde perişan olmaya devam edeceğiz” dedi.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***