Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın, Etiyopyalı ve Somalili mevkidaşlarıyla bu ay yaptığı ikinci tur görüşmelerde, herhangi bir anlaşmaya varılmamış olsa da görüşmeler yapıcı olarak nitelendirildi.
Etiyopya ile Somali arasındaki gerilim, Etiyopya’nın Somali’den ayrılan bir devlet olan Somaliland ile bir mutabakat zaptı imzaladığı Ocak ayından bu yana artıyor. Etiyopya, Somali tarafından toprak bütünlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle kınanan anlaşmayla, ayrılıkçı devleti tanıması karşılığında deniz erişimini güvence altına alacaktı.
VOA’ya konuşan jeopolitik danışman Norman Ricklefs,
Etiyopya’nın Afrika’nın en büyük ikinci ülkesi olarak kıyı şeridine erişime ihtiyacı olduğunu belirterek, Etiyopya’nın gelişen bir ekonomisi olduğunu ve bir şekilde bu anlaşmanın yapılması gerektiğini dile getirdi. Ricklefs ancak bu yılın başlarında Somaliland ile yapılan bir önceki anlaşma nedeniyle bunun kolay olmayacağını vurguladı.
Somali bu hafta, Etiyopya Havayolları’na erişimi engellemekle tehdit etti. Ancak analistler, Ankara’nın her iki ülkeyle olan tarihi ve derin bağları göz önüne alındığında arabuluculuk yapmak için iyi bir konumda olduğunu söylüyor.
Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi’nden Doç. Dr. Elem Eyrice-Tepeciklioğlu, Türkiye’nin en büyük büyükelçiliğini Somali’nin başkenti Mogadişu’da açtığına dikkat çekerek, ayrıca en büyük askeri eğitim tesisini de yine Somali’de kurduğunu, diğer yandan Etiyopya ile de köklü ilişkilerinin bulunduğunu belirtti.
Somali parlamentosu bu yılın başlarında Türkiye’nin, ülkenin karasularının korunmasına yardımcı olacağı ve buradaki hidrokarbon arama çalışmalarına katılacağı bir anlaşmayı onayladı.
Türkiye, Etiyopya’daki en büyük yatırımcılardan biri. Analistler, bölgenin dünyanın kilit ticaret yollarından biri üzerindeki konumu ve kullanılmayan büyük potansiyeli göz önüne alındığında, Etiyopya-Somali geriliminin çözümünde Ankara için diplomatik övgüden daha fazlasının söz konusu olduğunu söylüyor.
Jeopolitik danışman Norman Ricklefs, Afrika Boynuzu’nda Amerikan askeri üslerinin ve Çin askeri üslerinin bulunmasının bir nedeni olduğuna dikkat çekerek, Japonların o bölgede bir üssünün bile bulunduğunu belirtti.
Ricklefs, bölgenin hidrokarbon kaynakları ve tarımsal kaynaklar gibi diğer varlıklarının gelişmediğini söyleyerek, güvenlik ve istikrar olması halinde Türkiye gibi bir ülkenin sağlayabileceği ağlara ve altyapıya ihtiyaç duyduğunu kaydetti.
Ankara’nın arabuluculuğundaki Etiyopya-Somali görüşmelerinin Eylül ayında devam etmesi bekleniyor. Analistler görüşmelerdeki başarının, uluslararası rekabetin arttığı bir bölgede Türkiye’nin artan nüfuzunun altını çizeceğini söylüyor.