Ağustos ayı başında Ukrayna’ya NATO müttefiklerinin verdiği F-16’lardan biri, Rusya’nın Pazartesi günkü hava saldırılarında düşürüldü.
Şimdiye kadarki en büyük hava saldırıları arasında sayılan Rus saldırısında en az 11 kişi hayatını kaybetmiş, Ukrayna kentlerinin altyapısında ciddi tahribat meydana gelmişti.
Ukrayna ordusu, düşürülen F-16’da bulunan pilot Oleksiy Mes’in hayatını kaybettiğini duyurdu.
Böylece ilk kez, Danimarka ve Hollanda’nın Ukrayna’ya ay başında teslim ettiği F-16’lardan birisi düşürülmüş oldu.
Yapılan açıklamada, pilotun uçağı düşmeden önce “üç Rus füzesi ve bir İHA’yı vurmayı başardığı” kaydedildi.
Ukrayna Hava Kuvvetleri, “Oleksiy, Ukraynalıları ölümcül Rus füzelerinden korudu. Ne yazık ki bu, hayatına mal oldu” açıklamasını yaptı.
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy de ABD yapımı F-16 jetlerinin Rus İHA’larını ve füzelerini düşürmek için havalandıklarını doğruladı.
Ukrayna’ya şimdiye kadar NATO müttefiklerinden 65 adet F-16 jetinin teslim edilmesi vadedildi.
F-16’lar, Batılı ülkelerin Ukrayna’ya sağladığı sınırlı sayıda karadan havaya füze sistemiyle birlikte çalışıyor.
F-16’ların Ukrayna’daki savaşa etkisi
ABD savunma devi General Dynamics tarafından tasarlanan ve ilk kez 1974’te havalanan F-16 “Savaşan Şahin” jetleri, on yıllardır dünya çapında birçok ülke tarafından kullanılıyor.
Yıllar içinde tasarımı ve donanımları defalarca güncellenen F-16, 2015’ten bu yana dünyanın en çok kullanılan sabit kanatlı savaş uçağı kabul ediliyor.
ABD yapımı jet, Türkiye dahil 25 farklı ülkenin hava kuvvetleri envanterinde bulunuyor.
Hafifliği ve çevikliğiyle ön plana çıkan F-16 kara saldırıları, havadan keşif, karadan havaya füze rampalarını arama gibi birçok görev icra edebiliyor.
Kiev’in hava kuvvetleri, hâlâ Sovyetler Birliği’nden kalma uçaklardan oluşuyor.
Ukrayna, sayı ve teknoloji olarak kendinden çok daha üstün olan Rus hava kuvvetlerine karşı ABD yapımı F-16’ları kullanmak istediğini savaşın başından bu yana vurguluyor.
F-16’ların, Ukrayna’da taarruzdan öte hava savunmasını destekleyici bir rol oynaması planlanmıştı.
Ukraynalı pilotların eğitimi ise bu teslimatta önemli soru işaretlerinden birisi olarak öne çıkmıştı. Bugüne kadar Batı menşeli savaş jetlerini hiç kullanmayan Ukraynalı pilotlar, farklı NATO ülkelerinde hızlandırılmış eğitimler alıyor.
Ancak uzmanlara göre ilk etapta Ukrayna’nın elindeki F-16 sayısı, jetleri uçurabilecek pilot sayısından fazla olacak.
Öte yandan teknolojik üstünlüklerine karşın, F-16’lar bakım ve koruması uzmanlık gerektiren masraflı uçaklar.
Ukrayna’nın bu jetlerden olabildiğince az faydalanması için uğraşan Rusya, teslimatın aylar öncesinden ülkedeki havalimanlarını hedef almaya başlamıştı.
Ukrayna’nın hava üslerini ve içindeki F-16’ları korumak için elinde sınırlı sayıda bulunan Patriot ve NASAMS gibi gelişmiş hava savunma sistemlerini bu noktalara çekmek zorunda kalabileceği tartışılıyordu.
Bu da sivil yerleşim yerlerinin Rus saldırılarına daha da açık hale gelmesine yol açabilir.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***