T24 Haber Merkezi
Yazar ve siyasetçi Tarık Ziya Ekinci, son röportajlarından birini T24’e verdi. HDP’yi ve dönemin siyasetindeki son gelişmeleri T24’ten Şirin Payzın‘a değerlendiren Ekinci, “HDP’yi PKK’nin uzantısı görmek yanlıştır, haksızlıktır. PKK artık miadını doldurmuştur. Derin devlet ve hükümet artık birlikte çalışıyor” dedi.
Türkiye’de sosyalist hareketin önde gelen isimlerinden, TİP eski Diyarbakır Milletvekili, doktor, yazar, tarihçi ve siyasetçi Tarık Ziya Ekinci, 99 yaşında hayatını kaybetti. Ekinci, 2019 yılında, T24 yayınında Şirin Payzın’ın sorularını yanıtladı.
Video söyleşisinde HDP’yi ve dönemin siyasetindeki son gelişmeleri değerlendiren yazar, siyasetçi Ekinci’nin konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
“Türkiye çok baş aşağı gidiyor, çok acı çekiyor halkımız”
Dönemin siyasi sürecini değerlendiren Ekinci, Türkiye’deki demokrasi güçleri zayıf bulduğunu ve topluma yön verme durumunda başarılı olmadığını belirterek “Demokrasi güçleri, karşınızda saf tutan ve başını da Erdoğan’ın çekmiş olduğu statükocu grup… Toplumun gelişmesini önleyici politikalarıyla, büyük sıkıntılar çektirecektir gelecekte de. Onun için, Türkiye hem kültürel bakımdan hem ekonomik bakımdan hem demokratik bakımdan çok baş aşağı gidiyor. Çok acı çekiyor halkımız. Ama bunu organize edecek ve halkın gerçekten demokratik haklarını kullanacağı bir siyasi ortam hazırlanmasına öncülük edecek bir kadro yok” diye konuştu.
“PKK miadını doldurmuştur”
Ekinci, HDP’nin rahat çalışabilmesi için PKK ile her türlü bağını koparması gerektiğini belirterek PKK’ye eleştirisini “Artık onun yapabileceği bir şey kalmadı. PKK belki bir dönem bir görev yaptı. Kürt hareketini göstermesi, dünya kamuoyunun Kürt hareketini tanıması açısından yararlı oldu. Ancak artık miadını doldurmuştur. Silahlı mücadelenin anlamsız olduğu kanısındayım” dedi.
“HDP’nin Türkiye partisine dönüşmesi lazım”
HDP’yi siyasal süreç içerisinde değerlendiren Ekinci, “Ben HDP’nin başında olsam” diyerek başladığı sözlerine, “Türkiye’de çok yetenekli, bilgili, sol görüşlü arkadaşları partiye katmaya çalışırdım. Partiyi gerçekten bir Türkiye partisi haline getirmek isterim. Ağırlık Kürtlerde olduğu takdirde, parti hâlâ bir Kürt partisi imajı verdiği takdirde, fonksiyonunu tam manasıyla yerine getiremez. HDP’nin Türkiye partisine dönüşmesi lazım. Ve içine girmiş olan veya destek veren kurumların da bir ortak programı destekleyerek çalışması lazım” diyerek sürdürdü.
“Yeşiller”in HDP’nin destekçisi olduğunu belirten Ekinci, söz konusu desteği şöyle açıkladı:
“Peki nasıl destekliyor? Ayrı bir programı var, ayrı bir ideolojisi var, kendi Merkez Yönetim Kurulu toplanıp karar veriyor ve seçimden seçime HDP’ye oy veriyor. Bu parti üyeliği falan değil. Parti ortak bir programı yaşama geçirmek için birlikte hareket eden insanların olduğu bir örgüt olmalıdır. Beğenmediğin eksikleri varsa programı varsa tamamlarsın.”
“Eşitlik benim varlığımı kabul etmekle oluşur”
Kürtlerin siyasetçi, milletvekili, bakan, cumhurbaşkanı olması konusuna da değinen Ekinci, “Eşitlik benim varlığımı kabul etmekle oluşur” diyerek şunları söyledi:
“Ben Kürt olarak bakan, milletvekili olmak istiyorum. Kürt olarak bir meslek sahibi, bir kurum sahibi olmak istiyorum. Benim Kürtlüğümü kabul ettiğiniz takdirde eşit olabilirim sizinle. Eşit olabilmem için, benim ulusal kültürümü, benim insan haklarımı ve dilimi tanımanız lazım. Asimile ettiğiniz takdirde ben Kürt değilim o zaman, ben asimile olmuş bir Türk olurum.”
“Bu kadar insanı kim neden öldürdü?”
Ekinci, derin devlet konusunda da “Türkiye’de iş başına gelen bir iktidarın yapamayacağı ne vardır? Dün bir sıkıntısı vardı, neydi gerektiğinde Milli Güvenlik Kurulu diye bir kurul var. O kurulun bir genel sekreteri vardı, muazzam bir güçtü. Türkiye’deki bütün alanlara hakim. Ve o kurumların her biri birer devletti. O devlet bildiriler çıkarıyor, direktifler verebiliyordu. MGK’daki bir belgeyi okudum. O belgede, Abdullah Çatlı ve arkadaşlarının, 20 tane astsubay, 10 tane subayın isimleri yazıyordu. Gördüm, okudum diyor İsmet. Ve bunlar istedikleri insanı öldürme yetkisine sahiptiler. Sokaktan geçerken ‘tak’ diye vuruyordu insanları. O arada Milli Güvenlik Mahkemeleri vardı. Mahkemelerin açıklamaları oldu: Diyarbakır’da 11 bin 900 dosya elimde ve bunlar faili meçhul. Kürt aydınlarını hedef alan cinayetler. Mesela benim kardeşim yazıhanesinden alındı, götürüldü, öldürüldü. Aradan 20 yılı geçtikten sonra dava açıldı. Çünkü polis itiraf etti, “Biz aldık götürdük ve öldürdük” dedi. Sonradan inkar etti “Esrar içmiştim, afyon içmiştim” dedi. Şimdi mahkeme devam ediyor ve yakında bitecek. Herhalde zaman aşımından bitirecekler. Bu kadar insanı kim neden öldürdü?” dedi.
Şirin Payzın’ın Ekinci ile yaptığı röportajın tamamı için tıklayın: Tarık Ziya Ekinci: PKK miadını doldurdu, silahı bırakmalı; HDP’de ağırlık Kürtlerde olursa algı değişmez