Yeni bakanla ilk resmi görüşme
4-5 Ağustos tarihinde yapılacak görüşmeler, Bakan Fidan’ın Abdellaty ile ilk resmi görüşmesi oldu.
Abdellaty, Mısır’da Temmuz ayı başında yeni kurulan hükümette Dışişleri, Göç ve Yurtdışı Mısırlılar Bakanı olarak atanmıştı.
Normalleşme sürecinde neler oldu?
Türkiye, giderek kötüleşen ekonomisinin de etkisiyle 2021’de dış politika gündemine normalleşmeleri aldı. Türkiye ekonomisi için can simidi atabilecek güçteki Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’yle, Ankara’nın daha önce yaptığı birçok suçlamaya rağmen ilişkileri normalleştirdi. “Değerli yalnızlık”, Türkiye’nin bölgede birçok konuda masanın dışında bırakılmasına sebep olmuş; buradan çıkış da sancılı olmuştu.
Türkiye, ilerleyen süreçte İsrail’le de ilişkilerini normalleştirirken, Mısır’la da ilişkileri rayına oturtmak için adımlar attı. Türkiye’nin özellikle Libya ve Doğu Akdeniz başlıklarında karşı kamplarda olduğu ülkeyle normalleşmesi, Ankara’nın bölgede hareket alanının artması için büyük önem taşıyordu.
Türkiye ve Mısır, 2021’in Mayıs ve Eylül aylarında birçok kez taraflar arasındaki anlaşmazlıkları gidermek için istikşafi (keşif amaçlı) görüşmeler gerçekleştirdi. Bu süreç, taraflar anlaşmazlıkların normalleşmeyi engellemeyecek seviyeye indirgendiğine karar verene kadar devam etti.
2022’nin Nisan ayında Müslüman Kardeşler’in yayın organı Mekameleen TV, “mevcut koşullar nedeniyle” Türkiye’deki yayınlarını sonlandırdığını duyurdu.
Haziran 2022’de 2013’teki darbeden sonra ilk kez bir bakan, Kahire’nin yolunu tuttu. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, İslam Kalkınma Bankası’nın yıllık toplantısına katıldı. 23 Ağustos 2022’de Türkiye Ticaret Bakanlığı’nca Kahire’de Türk ve Mısırlı işadamları arasında bir görüşme gerçekleştirildi.
Nebati, normalleşme sürecinde Mısır’a giden ilk bakan oldu
2022’nin Ekim ayında Trablus’la yapılan hidrokarbon anlaşması ise normalleşmeyi kısa süreliğine sekteye uğrattı.
Buzların erimeye devam ettiğine dair en net sinyal ise Kasım 2022’de Katar’da düzenlenen FIFA Dünya Kupası’nın açılış karşılaşmasında geldi. Erdoğan ve Sisi, ilk kez birlikte poz verdi ve görüştü. Mısır, bu süreci “ilişkilerinin geliştirilmesinin başlangıcı” olarak niteledi.
Sisi ve Erdoğan, Katar’da Dünya Kupası’nın açılışında
6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından dönemin Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri, 27 Şubat’ta Türkiye’ye bir dayanışma ziyareti düzenledi. Bu da Mısırlı bir bakanın 10 yıl sonra Türkiye’ye gerçekleştirdiği ilk ziyaretti.
Mısır, 6 Şubat depremlerinin ardından Türkiye’ye 525 tonluk yardım malzemesi gönderdi
4 Temmuz 2023’te taraflar, 10 yıl sonra karşılıklı olarak büyükelçi atama kararı aldı. Türkiye-Mısır ortak açıklamasında, “Türkiye Cumhuriyeti ve Mısır Arap Cumhuriyeti iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin büyükelçilik seviyesine çıkarıldığını duyururlar. Türkiye, Kahire Büyükelçisi olarak Büyükelçi Salih Mutlu Şen’i, Mısır ise Ankara Büyükelçisi olarak Amr Elhamamy’i aday göstermişlerdir” denildi.
Erdoğan ve Sisi, 10 Eylül 2023’te de Yeni Delhi’deki 18’inci G20 Liderler Zirvesi’nde heyetler arası görüşme gerçekleştirdi.
Dışişleri Bakanı Fidan, bu ay verdiği söyleşide Mısır’ın Türkiye’den İHA almasının gündemde olduğunu söyledi.
Erdoğan, 14 Şubat 2024’te 12 yıl sonra ilk kez Kahire’ye gitti ve Sisi ile bir araya geldi.
2013’te ilişkiler neden bozulmuştu?
17 Aralık 2010’da Tunus’ta “demokrasi, insan hakları ve özgürlük” talebiyle başlayan hükûmet karşıtı gösteriler, kısa süre içinde Arap ülkelerinde yayılmaya başladı. Bu, “Arap Baharı” olarak da anılacak ve bölge siyasetinde önemli kırılmalara yol açacak sürecin başlangıcıydı.
“Bahar” 25 Ocak 2011’de Mısır’ı da sarstı. Ülke çapında hükümetin istifasını talep eden protestolar başladı. O dönem Başbakan olan Tayyip Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’e “halkını dinle” diyerek görevi bırakma çağrısı yaptı. 11 Şubat 2011’de Mübarek protestolar nedeniyle istifa etti.
Kahire’deki Tahrir Meydanı, Mısır’daki Arap Baharı protestolarının merkeziydi
2012’de ülkede yapılan ilk demokratik seçimlerde Müslüman Kardeşler üyesi Muhammed Mursi, Cumhurbaşkanı seçildi. AKP ve Müslüman Kardeşler arasındaki bazı ideolojik yakınlıklar, Türk hükûmetinde bu sonucun memnuniyetle karşılanmasına sebep oldu. Ankara, bölgenin iki nüfuzlu ülkesi arasında önemli bir işbirliği penceresi oluştuğu düşüncesiyle Mısır’la ilişkileri geliştirmek için önemli adımlar attı. Erdoğan, Mübarek’in devrilmesinden sonra 2012’de ziyaret ettiği Mısır’a bir kez daha gitti ve Mursi ile görüştü. Taraflar arasında imzalanan anlaşmalar ilişkileri güçlendirme yolunda önemli adımlar attı.
Ancak Mısır’da “Arap Baharı” başarılı olsa da, içeride sular durulmamıştı. Mursi’nin Cumhurbaşkanı seçilmesinin birinci yıl dönümü olan 30 Haziran 2013’te on binlerce protestocu Mısır genelinde sokaklara çıktı ve bu sefer Mursi’nin istifasını istedi. 1 Temmuz’da protestocuların Müslüman Kardeşler merkezine saldırması ve çevresinde başlayan çatışmalarda 8 kişinin ölmesiyle ordu, hükümet ve eylemcilere uzlaşı için 48 saat süre tanıdı. 3 Temmuz günü verilen sürenin dolmasıyla Genelkurmay Başkanı Sisi önderliğindeki silahlı kuvvetler, yönetime el konulduğunu ve Mursi’nin görevden alındığını açıkladı. Mursi ev hapsine, birçok Müslüman Kardeşler yöneticisi ise gözaltına alındı.
Ankara darbeyi kınadı ve gelecekte Mısır’ın başına geçecek Sisi’yi bir ‘tiran’ olarak nitelemeye başladı. Kasım 2013’te Mısır, Türkiye’nin Kahire Büyükelçisi’ni “iç işlerine karışıldığı” gerekçesiyle istenmeyen adam ilan etti. Mısır’ın darbeden sonra yükselen gerilimle istişareler için çağırdığı Ankara Büyükelçisi bir daha hiç geri dönmedi. İlişkiler maslahatgüzar seviyesine düşürüldü.
Türkiye, bu dönemde Müslüman Kardeşler’in üst düzey yöneticileri ve ona yakın medya kuruluşları için bir merkez haline gelmeye başladı. 2014’te Cumhurbaşkanı olacak Sisi’yi en çok rahatsız edecek başlıklardan biri de bu olacaktı.