Çanakkale’de boşanma aşamasındaki eşi Saliha Gizem Yıldızhan‘ı katlettikten sonra cesedini bir hafriyat alanına gömen Fırat Yıldızhan ve kardeşi Yağız Yıldızhan, ‘tasarlayarak öldürme’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanıyor. Çanakkale Adliyesi’nde görülen ilk duruşmada mahkeme, sanık Fırat Yıldızhan’ın akıl sağlığına ilişkin Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınmasına karar verdi ve duruşmayı 5 Eylül’e erteledi.
Cinayetin detayları ve hukuki süreç
Cumhuriyet’ten Rengin Temoçin‘in haberine göre, Saliha Gizem Yıldızhan, 16 Şubat’ta, kocası tarafından boğularak öldürüldü ve kardeşi Yağız ile birlikte gizlice gömüldü. Yapılan soruşturma sonucunda iki kardeş tutuklandı. Mahkeme, cinayetin planlı bir şekilde işlendiğini ve bu nedenle en ağır cezanın uygulanması gerektiğini belirten iddianameyi kabul etti. İlk duruşmada Fırat Yıldızhan’ın avukatı, müvekkilinin akıl sağlığının yerinde olup olmadığını sorgulayarak, durumunun yeniden değerlendirilmesini talep etti.
Benzer cinayetler ve tepkiler
Türkiye’nin farklı yerlerinde benzer şekilde işlenen diğer kadın cinayetleri de davanın yankılarını artırıyor. İstanbul Gaziosmanpaşa’da Dilek Y., üvey oğlu tarafından vurularak öldürüldü. Hazırlanan iddianamede, eşi ve diğer üvey oğlunun azmettirici olarak cezalandırılmaları istendi. Antalya’da ise Mahir İncedayı‘nın kayınvalidesini öldürdüğü davada, Yargıtay’ın haksız tahrik indirimini kaldırması sonrası, davada savcı cezalandırma talebini yeniledi.
Toplumda ve hukukta değişim çağrısı
Bu ve benzeri davalarda yaşanan hukuki süreçler, Türkiye’de kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin hukuki yansımaları konusunda ciddi tartışmaları da beraberinde getiriyor. Hukukçular ve sivil toplum kuruluşları, kadın cinayetlerinde ‘indirim’ uygulamalarına karşı çıkarken, daha etkin yasal düzenlemeler ve caydırıcı cezalar talep ediyor.