Gümüşhane İl Jandarma Komutanlığı’nın talebi üzerine Gümüşhane Sulh Ceza Hâkimliği, 81 X hesabına erişim engeli kararı aldı. Engel kararı alınan hesaplar arasında Halkların Demokratik Partisi (HDP) Onursal Başkanı Ertuğrul Kürkçü, Gazeteci Amberin Zaman, Hamburg Parlamentosu Sol Parti Grup Eşbaşkanı Cansu Özdemir gibi isimler de var.
20 Ağustos tarihli karara, “Yaşama hakkı ile kişilerin can ve mal güvenliğinin korunması, milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi” gerekçe gösterildi.
VOA Türkçe’nin edindiği karar metnine göre, Gümüşhane İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, sosyal medya üzerinden yaptıkları araştırmanın ardından, 81 X hesabı hakkında mahkemeye başvurdu.
Jandarmanın şikayetine konu olan hesaplarla ilgili olarak mahkeme kararında, “terör örgütü propagandası yapmak suçunu oluşturacak şekilde yayımlarının olduğu görülmüş, bu nedenle milli güvenlik ile kamu düzeninin korunması açısından engellenmesinin önem teşkil ettiği değerlendirilmiştir” ifadesi kullanıldı.
Şikâyeti değerlendiren Gümüşhane Sulh Ceza Hâkimliği hesaplar hakkında “içeriğin çıkarılması ve URL adreslerine erişimin engellenmesi” kararı verdi.
Karar, gereğinin yapılması için Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığı’na (BTK) gönderildi.
Erişim engeli kararı verilen 81 URL adresi arasında Yeni Yaşam Gazetesi’nin X hesabı ve gazeteciler Deniz Tekin, Öznur Değer ve Berçem Mordeniz’in X hesapları da bulunuyor.
Gazeteci Öznur Değer geçen yıl Ankara’da yapılan “Geçinemiyoruz” eyleminden sonra gözaltına alınmış ve hakkında “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” ve “görevi yaptırmamak için direnmek” iddialarıyla dava açılmıştı.
Gazeteciler Amberin Zaman ve Berçem Mordeniz ise yıllardır yurtdışında yaşıyor. 2017 yılında milletvekilliği düşürüldükten sonra tutuklanan ve sonra serbest bırakılan HDP’li Besime Konca’nın hesabı da engellenenler arasında.
Çoğunluğu Kürtler ve Kürt sorunu ile ilgili paylaşım yapan hesaplar engellenirken, Filistinliler lehine paylaşım yapan bir hesap da mahkemenin engel kararına takıldı.
Karar X’e ulaştı
VOA Türkçe’ye konuşan gazeteci Deniz Tekin, mahkemenin X hesabına erişim engeli almasının ardından sosyal medya platformunun hukuk biriminin kendisine e-posta yoluyla ulaştığını söyledi.
X’in hukuk biriminin Tekin’e gönderdiği mesajda şu ifadelere yer verildi: “X aşağıdaki içerik ile ilgili şu an için herhangi bir işlem yapmamıştır: @denztknn. Ancak, bu içerik hakkında bir işlem yapmak durumunda kalabiliriz. Kullanıcı hesabınızdan belirtilen içeriği gönüllü olarak kaldırmak isterseniz bu e-posta mesajına cevap vererek bilgilendiriniz. Size hukuki tavsiyede bulunamayız. Bu konu hakkında avukatınızla iletişime geçmek isteyebilirsiniz.”
“Bu kadar paylaşımı kısa sürede nasıl incelediler?”
Kararla ilgili VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Tekin, şaşırdığını söyledi. Paylaşımlarının gazetecilik faaliyeti olduğunu dile getiren Tekin, “Bu kadar kısa sürede binlerce paylaşımı nasıl incelediler?” diye sordu.
Jandarma Komutanlığı’nın şikâyet yönteminin yasal olmadığını savunan Tekin, “Örgüt propagandası yapıldığı iddiasıyla hesabım engellenmiş. Bu da şunu gösteriyor, yaptığımız bütün hak savunuculuğu, yasal faaliyetlerin, gazetecilik faaliyetlerinin hepsi bir şekilde kriminalize edilerek yasa dışı göstermeye çalışılmış keyfi bir şekilde. Sanal devriye yöntemiyle yapılmış ama bu 2020 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi” dedi.
2018 tarihli 7072 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK), polise sanal ortamda işlenen suçlarda, “yetkili Cumhuriyet başsavcılığının tespiti amacıyla, internet abonelerine ait kimlik bilgilerine ulaşma, sanal ortamda araştırma yapma” yetkisi vermişti. 2020 yılındaki bir Anayasa Mahkemesi kararıyla bu yetki anayasaya aykırılık gerekçesiyle iptal edilmişti.
Tekin, Gümüşhane Sulh Ceza Hâkimliği’nin jandarmanın şikayetiyle aldığı karar için “Hiçbir soruşturma açılmadan, savcılık talimatı olmadan polisler, jandarma kendi resmen keyfi olarak bir sanal devri adı altında sosyal medyada araştırma yapmış. Herkesi bir sepete atarak bir şekilde hesabım hakkında erişimle ilgili bir karar vermiş. Mahkeme de hiç bunu araştırma gereği duymadan, hangi paylaşımın suçu olduğunu, suç unsuru gösterildiğini değinmeden hesabımın tümden kapatılmasına karar verdi” ifadelerini kullandı.
Karara itiraz edeceğini ifade eden Tekin, itirazdan sonuç alınmaması halinde Anayasa Mahkemesi’ne başvuracağını belirtti.
Tekin, “Twitter hesabıma bakıldığında ağırlık olarak yargılanan, tutuklanan, hak ihlaline maruz kalan gazetecinin davaları ağırlıkta görülüyor. Öyle anlaşılıyor ki jandarma benim polisler hakkında, gazeteciler hakkında yaptığım paylaşımlardan, gazetecinin davalarını görünür kılmamdan rahatsız olmuş” diye konuştu.
“Hiçbir gazetecilik içeriği, şiddeti savunup yüceltmedikçe milli güvenlik ve kamu düzeni gerekçesiyle sansür edilemez”
Karara bir tepki de Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü Türkiye temsilcisi ve Bianet medya özgürlüğü raportörü Erol Önderoğlu’ndan geldi.
Önderoğlu, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, gazetecilik içeriklerinin şiddet içermedikçe sansürlenemeyeceğine dikkat çekerek, “Hiçbir gazetecilik içeriği, şiddeti savunup yüceltmedikçe, şiddet yöntemlerinin açık propagandasını yapmadıkça milli güvenlik ve kamu düzeni gerekçesiyle sansür edilemez. Haberciliği hedef alan online sansürün son zamanlarda, hukuk denetiminden de uzun yıllar muaf kalmışlığının verdiği pervasızlık ve keyfiyetten kaynaklı olarak, kimi durumlarda suç oluşturmasa dahi, milli güvenlik veya kişilik haklarına dayandırılarak yaygınlaştırıldığını endişeyle görüyoruz. RSF olarak hukuk normlarını ve gazetecilerin ifade özgürlüğü haklarını hatırlatmak isteriz” şeklinde konuştu.
“Jandarmanın bunu yapma yetkisi bulunmuyor”
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) Eş Direktörü Veysel Ok ise VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, jandarmanın yetkisini aştığını söyledi.
Sanal devriye uygulamasının AYM tarafından iptal edildiğini hatırlatan Ok, bu kadar çok hesabın bir günde incelenemeyeceğini vurguladı.
Hesapların çoğunun Kürt gazetecilere ait olduğuna dikkat çeken Ok, “Bu kararı, şu dönemdeki Kürt karşıtlığı veya Kürtçe karşıtı siyasetten bağımsız düşünemeyiz. Buradaki temel motivasyon, bu son dönemki siyasal yelpazenin bir parçası. Yani bu Kürt karşıtı yelpazenin bir parçası bu durum. Her tarafından bu karar hukuken sakat bir karardır. Gazetecilerin ifade özgürlüğünü engelleyen bir karardır. Umuyorum ki Twitter uymaz. Bir hâkimin tüm paylaşımları incelemesi, ona göre hukuki bir değerlendirme yapması gerekirken toplama, herkesi torbaya koyup verdiği bir karar, bu ifade özgürlüğüne aykırı bir karar” diye konuştu.
Ok, kararın yerel mahkemelerde olmasa bile, Anayasa ya da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden döneceğini sözlerine ekledi.