– İran’da Eylül 2022’de Jîna Mahsa Amini’nin uygun örtünmediği gerekçesiyle gözaltındayken ölmesinin yol açtığı “Jin Jiyan Azadî” protestoları sırasında yakalanan Rıza Resai’nin (34) idam edildiği öğrenildi.
Rıza Resai’nin bugün erken saatlerde Kirmanşah Merkez Hapishanesi’nde idam edildiği, infazdan sonrasında haberdar edilen ailesinden, Resai’yi bulundukları Sahneh kentinde toprağa vermemelerinin istendiği belirtildi.
Kürt ve Yaresan (Ehl-i Hak veya Kaka’ilik) tarikatından olan Rıza Resai’nin Kasım 2022’de bir Devrim Muhafızları istihbarat ajanının öldürülmesiyle ilgili tartışmalı suçlamalarla Devrim Mahkemesi tarafından çarptırıldığı ölüm cezası, Aralık 2023’te Yüksek Mahkeme tarafından onanmıştı.
YARESAN TÖRENİ PROTESTOYA DÖNDÜ, DEVRİM MUHAFIZLARI AJANI ÖLDÜRÜLDÜ
2022’nin sonlarında protestoların demir yumrukla bastırılmasının tavan yaptığı dönemde, Devrim Muhafızları istihbarat ajanı Nadir Bayrami’nin, güvenlik ajanları tarafından öldürüldüğüne inanılan etkili bir Kürt ve Yaresan figürü olan Seyid Halil Alinejad’ı anmak için Kirmanşah eyaletinde düzenlenen toplantı sırasında bıçaklanarak öldürüldüğü haberi gelmişti. Bayrami’nin öldürülmesine misilleme olarak onlarca protestocunun gözaltına alındığı belirtilmişti.
İslam Cumhuriyeti, İran’da yaklaşık 1 milyon mensubu olan Yaresan’ı meşru inanç olarak tanımayı reddedip “sahte tarikat” olarak nitelediğinden, mensupları baskı kampanyalarıyla karşı karşıya.
‘GÜVENLİK AJANLARI, PROTESTOLARA KATILMAMASI İÇİN UYARDI’
Haberlere göre muhalif bir kişilik olarak tanınan Rıza Resai, devlet güvenlik ajanlarından protestolara katılmayacağına dair taahhüt talep eden telefon almasına rağmen, Yaresan törenine katılıp, o sırada gözaltında olan kuzeni Hayrullah Hakcoyan’ın fotoğrafını elinde tuttu.
DEVRİM MUHAFIZLARI AJANINA DAYAK
Orada bulunan arkadaşlarından biri, kalabalığın aniden “Çocuk öldüren hükümete ölüm” ve “Jin Jiyan Azadî” gibi sloganlar atmaya başladığını, yetkililerin hızla insanları coplamaya başladığını, bir silah sesi duyulmasının ardından kalabalığı dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullanıldığını anlattı. Bu arada başını örtmeyi reddeden bir kadına uyarıda bulunan Bayrami’yi bir grup dövmeye başladı.
YAKINLARINA GÖRE RESAİ KAVGAYA KARIŞMADI
Günler sonra Kirmanşah yetkilileri, Bayrami’nin öldürülmesinden Resai’yi sorumlu tuttuklarını açıkladı. Devrim Muhafızları istihbarat ajanına yönelik saldırıya tanık olanlar ve Resai’nin ailesi buna karşı çıktı. Bu kaynaklara göre “Devrim Muhafızları yetkilisinin ölümüne yol açan kavgaya karışmayan Resai, sonunda aşırı işkence altında Bayrami’yi öldürdüğü itirafında bulunmak zorunda kaldı”.
ULUSLARARASI AF: SORGUDA İŞKENCEYLE İTİRAFA ZORLANDI
Şubat 2024’te Uluslararası Af örgütünden Resai’nin ölüm cezasının “zorla alınan itiraflara dayandığı ve adil olmayan yargılama sonucunda verildiği” açıklaması geldi. Uluslararası Af’a göre “sorgu sırasında elektrik şokları ve ağır dayaklar dahil olmak üzere işkenceye ve diğer kötü muamelelere maruz kalan” Resai, “itirafta bulunmaya zorlandı”.
DADBAN: YARGI SÜRECİ HUKUKA AYKIRI
İran’daki tutuklu protestocuların ve siyasi tutukluların yargı süreçlerini izleyen Dadban hukuk grubu, sosyal medyada “Resai’ye verilen ölüm cezasının hukuka aykırı olduğu” paylaşımını yaptı. Buna göre mahkeme, Resai’yi temize çıkarabilecek delilleri göz ardı ederek belirli sanıkların ifadelerini seçici bir şekilde kabul etti, savcının davadaki kusurları vurgulamasına rağmen yargıçlar suçlu kararı vermekte ısrar etti, adli tıp uzmanlarının ölüm nedeni ve silahla ilgili görüşleri görmezden gelindi.
Dadban, Resai davasında güçlü kurumların nüfuzuna vurgu yaparak çok sayıda çelişki ve kusura rağmen kararın önceden belirlendiğini iddia etti. (Iran International, Dış Haberler)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***